İnsanın psikolojik problemler yaşaması iki sebebe bağlıdır. Bir faktör doğuştan getirdiğimiz özelliklerimizdir. Bu özelliklerimizle bazı problem yaşamaya meyilli hale geliriz. Ama meyilli hale geliriz. Bunu bilmekte fayda var. Meyilliyiz diye kesinlikle bu problemi yaşayacağız anlamına gelmez.
İkinci faktör çevresel koşullardır. Çevresel koşullar anne babamızdan tutun seçtiğimiz mesleğe kadar buraya dahil edebiliriz. Arkadaşlar, komşular, öğretmenler… karşılaştığımız herkes, yaşadığımız her olay aşkında birer çevresel koşuldur.
Bu koşulların bizi etkilemesiyle beraber meyilli olduğumuz psikolojik problemler gün yüzüne çıkar. Mesela kaygıya meyilli biriyizdir.
Çevresel koşullarla beraber yetersizlik şemamız tetiklenmiştir ve kaygılı bir insan olmuş oluruz. Ya da bunu aşırı öfke için, değersizlik hislerimiz için ve daha bir çok problem için vurgulayabiliriz.
Bugün bu konuyu neden ele almak istedim? Arada vurguladığım bir konu var bilirsiniz. Bu dönemde ebeveynlere çok fazla sorumluluk yüklendiğini ve suçlandığını fark ediyorum. Bu danışanlarımda da fark ettiğim bir sorun aslında. Nasıl suçlanıyor ebeveynler?
“Bu duruma gelmemde annemin kabahati var.
Babam böyle davranmasaydı şimdi böyle olmazdım.”
Benzeri cümleler aslında. Muhakkak duymuşsunuzdur siz de.
Bu cümleler tamamen yanlış değil fakat tamamen de doğru değil. Bu cümlelerin bize getirisini gözden geçirmek elzem diye düşünüyorum.
Ben annem yüzünden dediğimde ne yapıyorum?
Değişmeye daha meyilli mi oluyorum yoksa değişimin önüne bir basamak engel de ben mi koyuyorum? Belki de bu değerlendirmeyi yapmak değişim için ilk şartımız olmalı. Ne dersiniz?