Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Tek duam

Yazının Giriş Tarihi: 21.06.2025 07:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.06.2025 16:35

Yeşil Camii’nin karşısında oturuyorum. Dalmışım güzelliğine önümden bir adam geçti ellerini açmış hayret dolu bir sesle "Abi kalıba döksen bu kadar düzgün çıkmaz ya" dedi.

Hem gülmek hem güzelliğine ağlamak geldi içimden. Gözlerim dolu dolu uzun süre güldüm bu cümleye. Hayran kalmamak mümkün değil gerçekten. Otur saatlerce incele, her detayında başka başka güzellikler gizli.

Kokusu başka, dokusu başka, havası başka, rüzgarı bile bir başka. Bir başkalık var dile dökemediğim burada nedense. Bak başka yerde yok bu his bende. Veya bana mı öyle geliyor ya da herkeste bu hissi uyandırıyor mu bilemiyorum.

Ama ufaktan bir hüzün de oluyor böyle yerlerde bana. Ne bizim için ders almamız kulağımıza küpe olsun diye yazılmış güzellikleri okuyabiliyorum ne de ruhuna Fatiha okuduğum zatın adını...

Mezar taşına öğüt diye yazılmış dizeleri...

Sadece hayran hayran izliyorum ve her defasında buralara bir dahakine bir rehberle gelmeli uzun uzun dinlemeli, anlamalı, düşünmeli diye söyleniyorum. Bursa bildiğin hazine diyarı. Gerçi ülkemin her karışı böyle. Her detayında bir güzellik gizli resmen.

Annem bile durdu durdu; "Şehrin de bu yönü güzel uzak bir yerde otursan buraya gelmek zül olur insana, zaman ayırmak zor gelir ama “Bak çıktık geldik ne iyi oldu, rahatladık" dedi

Evet bu yönden de bakarsak çok doğru. Hem gözümüz hem ruhumuz doydu ne hikmetse. Neşe dolduk geldik evimize. Çocuklar bile mutlu oldular. Dokunmak hissiyatı bırakıyor burası bana. Her detayına dokunmak, hissetmek, anlamak belki ne olduğunu bilmediğim bir şeyi görmek istercesine.

Sonra özellikle şu sıralar yine korku sarıyor beni durdukça; kaybetme duygusu bu. Camiyi seyrederken de oldu bir anda.

Bu güzellikleri kaybetme duygusu.

İçimin gittiği bu diyarı zor durumda görmek korkusu.

Kaldık mı ateş çemberinde bize bulaşması an meselesi. Eğer ki bu arbedeyi de bize dokunmadan atlatırsak belki de dünyanın en zor şeyini başarmış sayacağım ülke olarak.

Gerçi sadece ben değil dünya sayacak. Ama görünür hiç iç açıcı değil.

Yıllardır söylenen şeyi gerçekleştirmeye karar verdiler gibi gözüküyor. Gerçekten şu bizim neslin görmediği kalmadı galiba.

Bir dünya savaşımız eksikti koleksiyonumuz da onu da tamam edecekler bu gidişle.

Size gün yüzü yok bunca zaman olan bitene zor dediniz asıl zoru göreceksiniz dercesine üzerimize geliyorlar.

Çevremizde bölük pörçük olmayan bir kaç ülke kalmıştı zaten onları da parçalama işlemine giriştiler.

İngiliz 5 parçaya ayrılmış İran haritasını paylaşmış bile çoktan. Kendileri ülke parçalamayı sever biliyorsunuz. Her daim bizimle de bu konuda çok uğraşmışlardır.

Sözde nadide bir güzelliği anlatacak nasıl her gelenin hayran kaldığını aktaracaktım. Ama içim sıkkın içim korku dolu. İster istemez nereye baksam içimde konu oraya geliyor. İhtimaller canımı sıkıyor.

Zar zor ayakta tuttuğumuz, canımızı dişimize taktığımız, kendimiz kadar sevdiğimiz ölesiye bağlı olduğumuz bu memleketi düşkün durumda görmek en büyük korkum galiba.

Mevlam korkularımızla sınamasın bizi inşallah.

Evlatlarımıza güvenli huzurlu güzellikler dolu bir memlekette yaşamak nasip olsun.

Bunca nesiller cefasını çekti sonraları da sefasını çeksin. Tek duam bu.

Ayağa kalmak gerek

26.07.2025 07:00

Her annenin yegane birinci derdidir çocuğunun yememesi, yemek seçmesi. Hangi anneye sorsanız sorun bundan yakınır, şikayet eder bunu. Büyük bir açık olarak görür kapatmak içinde her yolu dener. Takviyeler, türlü türlü tarifler, kandırmacalar neler neler… En absürt örneklerden birini söyleyeyim siz

Meşhur kafa karışıklıklarımız

24.07.2025 07:00

İki farklı hayatı bir arada yaşıyoruz son yıllarda ve bu enteresan yaşam düzenine bir türlü alışamadık, kafamızda oturtturamadık, hangi duyguyu yaşayalım şaşırdık, şaşkın şaşkın 20 küsür yıl geçirdik. Hele şu son yıllar acayip hal almaya başladı. Kitaplara konu olacak o kadar çok olaya şahitlik edi

Seviye üzerine seviye yapıyoruz

19.07.2025 07:00

Ata Demirer bir programda "Din ile şaka yapılmasını istemem. Ben de rahatsız olabilirim." demiş. Baktığında gayet normal bir cümle bu. Adam olabilirim demiş sadece. Vay efendim nasıl böyle bir şey dersin diye bir kesim ayağa kalkmış. Demedikleri laf kalmamış adama. Hele bir tanesi "Ateşine körükle

Kibir ve insanlık

17.07.2025 07:20

Eskiden nasıldı bilmiyorum ama sanki gitgide insani özelliklerimizi kaybediyormuşuz gibi hissediyorum. Çok fazla gaddarlık, ahlaksızlık, utanmazlık, umursamazlık ve benlik var ortada. Şu "ben"lik başımıza bela oldu resmen. Öyle aşıladılar, öyle ballandıra ballandıra anlattılar ki artık işin içinden

Huzur ve onu bulmak

12.07.2025 07:00

PKK silah bıraktı... O kadar alışık değiliz ki, sanki dikenler battı her bir yanımıza, herkes diken üstünde. İnanamamış, hala daha inanamayan gözlerle şaşkın şaşkın izledik bir şeyler. “Hayrolsun” lafı ağzımızda sadece tesbih gibi. 47 sene olmuş dile kolay. Ne acılar ne çileler ne cefalar... En

Sorgulamak ve benliğim

10.07.2025 06:30

İnsanoğlu işte, rahatlığa anında alışmak gibi bir kötü alışkanlığı var. Yani buna rahatlık da denirse tabii, orası bambaşka bir konu. Biz geçmişi (aslında çok da geçmemiş olan geçmişi ve anladık ki hâlâ da geçmemiş olan geçmişi) çabuk unuttuk. Unutmuşuz... Bundan bile haberimiz yok, o biçim unutmak.

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bursa Hayat Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.