Hava Durumu

Duanın gücü ve maymun hadisesi! (2)

Yazının Giriş Tarihi: 10.02.2017 10:56
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.02.2017 10:56

İstanbul'un işgalinde İngilizlerle karşı mücadele eden Bediüzzaman, İngilizlere üç büyük şamar vurduğundan bahsetmiştik.

Neydi o üç şamar:

Birisi; gizliden gizliye halkı İngilizlere karşı çıkmaya davet ettiği 'Hutuvat-ı Sitte' eseri.

İkincisi; milli mücadeleyi başlatan "fetvası."

Üçüncüsü; Yunan Ordusu'nun harekete geçeceğine dair aldığı gazete haberi üzerine sabaha kadar yaptığı 'duası.'

Evet, Üstat Bediüzzaman Hazretleri, İngilizlere karşı üçüncü bir şamarı da duasıyla vurdu. Tam da o günlerde, 'Yunan Başvekili Venizelos, İngiliz Başvekili Lloyd George'dan elli bin kişilik silah alıyor. Bu silahlarla Anadolu'ya taarruz edecekleri sırada, bir Cuma gecesi Üstat Bediüzzaman Hazretleri namazdan sonra duaya başladı. O gece sabaha kadar uyumadı. Devamlı dua ve ibadet etti.

Bugünlerde de kökü aynı olan iç ve dış zındıka kuvvetlerine karşı bol bol duaların yapıldığını ve bu dualara ağırlık verilmesi gerektiğini söyleyelim.

1920 Ekim'inde Yunan Kralı'nı ısıran 'maymun hikayesi' duanın gücünü gösteren en çarpıcı örnektir.

Yunan Kralı 1.Aleksander'ın bir maymun tarafından ısırılması olayını ve Bediüzzaman Hazretleri'nin sevincini belgeler şöyle ifade ediyor:

"Güneşli bir 30 Eylül sabahıydı. Kral Aleksander, Fritz adlı kurt köpeğiyle Tatoi Sarayı'nın bahçesinde mutat yürüyüşlerinden birine çıkmıştı. Köpeğin birden bir çalılığın içine atladığı görüldü. Havlama, hırlama ve dalaşma sesleri birbirini kovalıyordu. Kral koştu; gördüğü manzara karşısında şaşkındı. Köpeği, evcil bir maymunu ağzına almış, şiddetle sarsıyordu. Maymunu köpeğin ağzından almaya çalıştığı sırada Kral darbeyi bir başka maymundan yiyecekti.

Dişisinin saldırıya uğradığını görerek harekete geçen erkek maymun ona bir kötülük yaptığını zannederek Kral'a saldırdı. Onu baldırından ve vücudunun çeşitli yerlerinden kötü bir şekilde ısırdı. Adamları yetiştiğinde Kral kan revan içindeydi. Maymunlar öldürüldü ama iş işten geçmişti.

Yaralar alelusul temizlenip sarıldı. Kral, hadisenin sarayın dışında duyulmasını istememiş, yaralarını ciddiye almamıştı. Ancak gece ateşlenme başladı ve giderek arttı. Üç hafta süren hayatta kalma mücadelesinden sonra Kral, bir mikrobun kanda, vücut sıvılarında veya dokularda çoğalması neticesinde ölümle sonuçlanabilen bir hastalık olan 'sepsis'ten öldü.

Kralın ölümü üzerine Venizelos ve generallerinin de tasfiye edildiğini ve ordunun bozguna uğradığını görüyoruz..."

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.