Hayallerim küçüldü. Ne kadar acı değil mi?
Niye böyle oldu ki?
İnsanları bu kadar umutsuzluğa itelemek , çıkmazlara sokmak, hayallerinden vazgeçirmek, hayal kurmaya bile korkar hale getirmek...
Büyük bir buhrana doğru yol alıyoruz çarpa çarpa. İnsanları hayallerden uzaklaştırmak büyük çıkmazlara yol açar da işin içinden çıkamayız.
Her geçen gün yeni bir zam haberi hem de öyle böyle değil artık hepimizde nefes darlığına kadar yol açmaya başladı. Şaşırma duygumuzu yitirdik, insanoğlu işte her şeye alışıyor kısımlarını geçeli çok oldu. Alıştık, şaşırmayı bitirdik sanmıştık ama ötesi de varmış meğer.
Güzel kendimce beni tatmin eden hayallerim vardı çok uçuk da değil üstelik olabilitesi vardı yani ama fark ettim ki ne zamandır hayal kurmuyorum çok fazla . Meğer fark etmeden hayallerimden kısmışım. Bilinç altı demek ki baktık olmuyor üzülmemek için daha fazla farkında olmadan hayallerinden vazgeçiyor sanırım. Haber sitesinde gezinirken fark ettim bende bu durumu malum haberlere bakarken. Bir anda büyük hayal kırıklığı ve üzüntü kapladı içimi. Halbuki kendimize hasadı hayallerimiz.
İçim ruhum sıkılmazdı hiç hep bir çıkış yolu vardır cefa çekmeden sefa yok bize derdim ama bu cefa kısmı baya zorlamaya başladı beni bile.
Ara vermeksizin nefes almaksızın her şeyin bir anda çok fazla fırlaması ve aynı hızla devam etmesi daha kötüsü durmaya hiç niyetinin olmaması ihtimali sıktı ruhumu.
Ve en çok da alıp başımı gideceğim lafı bu aralar darlıyor beni. Gençlerden çok fazla duymaya başladım bunu. Neredeyse hepsi aynı düşüncede. Hayır haksızsınız da azıcık sabredin her şey rayına elbet oturacak da diyemiyorum bırak, tıkanıp kalıyorum karşılarında. Benim bile bir tesellim yok elimde onlara verecek , baktım kendime bile kalmamış.
Bunları içimde hazmedemeyince çıkış yolu bulamayınca benliğimde bile sessizlik çöküyor içime derin derin.
İyi şeyleri bile göremez oldu gözlerim en çok bu yoruyor beni.
Karamsar biri değilim normalde bulurum bir ışık er yada geç her şeyden, ufacık detaylardan sevinecek bir şeyler çıkarabilirim ama ona bile ruhum yorgun. Hiç iyi olmadı bu durum.
Eyvah dedim kendi kendime durum vahim, ben bile bu noktalara geldiysem bu kadar pozitif düşünceyle, durum çok kötü.
İçimize içimize patlıyoruz taşması çok sürmez kendimden anladım bunu.
Her şeyi her sarsıntıyı her tökezlemeyi bu kadar derinden bu kadar yakından hissetmek yıprattı bizi. Önümüzü kararttı. En çok da gençlerin.
"Önüm kapkaranlık, bir yolum yok, kendime gidecek bir yol bulamıyorum..." lafını çok dokunmuştu bana. Artık sanırım derinden anlıyorum bunu.