Uzun bir aradan sonra hadi şöyle bir gezelim dedik. Hani internette dolaşıyor ya bir söz " gerçek Bursalılar Bursa'yı gezmez ,Uludağ'a çıkmayana gerçek Bursalı denir..." gibi gibi.
Gerçek anlamda anladım ki, ben sapına kadar gerçek Bursalıyım.
Resmen nereye gidebileceğimizi sapıttık. Dolu gezilecek yer var ama iş olaya dönünce lal kesiliyoruz.
İnanır mısınız daha Teleferiğe binmek nasip olmadı. Doğma büyüme Bursalıyım, yedi ceddim buralı trajikomik ama gerçek bu.
Daha saymaya sayfalar yetmeyecek yerlere de gitmedim. Hakikaten neden böyle acep. Bunun bir bilimsel açıklaması var mı?
Eşim çok sever gezmeyi çok yere gitmişliği de var ama arkadaşlarıyla ilk defa bir şelale kenarına gittiler, tıklım tıklımdı dedi. "Suriyelisinden tut Arabistan'a kadar insan vardı ve beraber gittiğimiz arkadaşlar bilmem kaçıncı gelişiymiş,ben ilk gidiyorum üstüne böyle bir yerin varlığını da yeni öğreniyorum ve o arkadaşlar buralı değil."dedi.
Kendi kendine sinir yapmış.
Sonra çok kişiden duydum bunu. Ha bugün gideriz ha yarın gideriz nasılsa buradayız kaçmıyor ya diye diye ömürler bitiyor. Sonra vay efendim neden görmedik neden bilmedik neden gezmedik oluyor.
Nasılsa başka yerleri gezip görmek hayal gibi bir şey oldu artık. Bu gidişle bize il sınırı dışına çıkmak bir düş olma yolunda ilerliyor. Bari olduğumuz bulunduğumuz yeri gezmeye başlayalım.
Şaka maka yapıyoruz ama ince ince kafama takılıyor bu durum. Çok da gezmeyi severim,gezemesem de ihtimali bile hoşuma giderdi. Şimdi her şey daha da uzaklaşınca ihtimalden insana geliyorlar yalan değil.
Aslında şimdiki gençlerin isyanı da buna , en basiti ben memleketimi bile gezemeyeceksem... le başlıyorlar söze. İşte buna hiç bir diyecek laf bulamam. Bende muzdaribim ve ne yazık ki çoğumuz muzdarip.
Acı, gerçekten çok güzel memleketim var ve büyük bir gururla övünürüm ama o övündüğüm yerleri de görmek isterim.
Nerden nereye geldi konu ama ne zamandır canımı sıkan bir meseleydi, kafama takılan artık açık açık rahatsız eden bir şeydi.
Baya kötü bir gidişata girdi bu yol,bu imkansızlık. İnsanın en çok canını sıkanda bu kadar imkan içinde imkansızlık olması.