Hava Durumu

İnsanlığın ruh dünyasındaki seyir serencamı

Yazının Giriş Tarihi: 12.11.2023 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.11.2023 16:01

Günümüzde, insanlığın bilim ve teknolojide kat etmiş olduğu bunca merhaleye rağmen hem maddi hem de manevi alanda büyük bir çöküşe doğru seyir halindedir. Hayatı kolaylaştırma adına ortaya konulan bunca çaba ve gayret karşılığı, kainatı daha yaşanılır hale getirip, daha mutlu bir insan ve toplum düzeni inşa etmesi beklenirken, bunun tam aksine bir durumla yüz yüze gelmiş bulunmaktadır. Bir taraftan kainatın nizam ve intizamını, ekolojik düzenini alt üst ederken, diğer taraftan ruhsal bunalımlar ve buhranlar içerisine düşmekten kendini kurtaramaz hale gelmiş durumdadır. 

Bu durum kalkınmış ve gelişmiş ülkelerde daha belirgin bir şekilde kendini göstermektedir. Öyle ki, bugün en varlıklı olarak kabul edilen ülkelerde, en çok intihar vakaları ve sokakta yaşayanların mevcut olması bunun en bariz göstergesidir. Zira insanoğlu elde etmiş olduğu maddi imkanlarla bir türlü tatmin olamamakta ve sürekli bir arayış içerisindedir. İnsanın maddi ihtiyaçlarının karşılanması, isteklerinin giderilmesi, içerisinde bulunduğu çevreyle bütünleştiğini hissetmesi ona maddi mutluluk yaşatabilir. Ancak bu belirli bir süre için geçerli olmaktadır. Bunun yanında insanın bir de ruhsal yönden mutluluk arayışı vardır. Bunun nasıl karşılanacağı hususunda bir çıkmazla karşı karşıyadır. Zira materyalist dünya insanı dünyevi bir hayatın tahakkümüyle baş başa bırakmıştır. Önünde elde edemediği ve elde edebileceği maddi hiçbir şey kalmamıştır. Bu duruma düşmüş insan, kendi içine kapanmakta, kendini toplumdan soyutlamakta ve her geçen gün daha bireyselleşmektedir. Nitekim bugün çoğu batı ülkelerinde aile kavramı çökmüştür. Bireyler bu konuda mesuliyet ve sorumluluk üstlenmeye yanaşmamakta ve bunu ağır bir yük olarak görmektedir. Son zamanlarda ülkemizde de evliliklerin uzun ömürlü olamayışı  bu durumun bir neticesi olabilir.

Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) 2019 yılında yayınladığı verilere göre, her 4 kişiden 1’i ruhsal ve davranışsal sorunlar yaşıyor.

Toplumlar varlığını, maddi ve manevi yönden sağlıklı bireylerle sürdürebilirler. Toplumun temeli ailedir. Aile yapısı güçlü ve bu ailelerden oluşan toplum geleceğinden emin olabilir. Bireyi, aileyi ve toplumu güçlendirecek olan da kültürel değerlerdir. Kültür; Bir toplumun sahip olduğu maddi ve manevi değerlerin, kıymetlerin bütünüdür.

Kültür özü itibariyle toplumun zihni ve manevi yönünü, görüş ve anlayışını yansıtır. Tarihi süreç içerisinde oluşan bir birikimdir. Kültürsüz toplum ve topluluk olamaz. Kültür kendi içinde bir bütünlük ve tutarlılık arzeder.

Kültür manevi ve maddi unsurlardan meydana gelir. Manevi unsurları inanç, dil, değerler, gelenekler, sanat anlayışı ve dünya görüşüdür. Maddi unsurları ise mimari, araç, gereç ve yazılı eserlerdir.

Kültürle birlikte toplumların inşa ettiği bir diğer değer ise medeniyettir. Medeniyet kültürel değerler üzerinde yükselen ve evrensel nitelik taşıyan bir olgudur. Kültür ve medeniyetler de, canlı varlıklar gibi doğar, gelişir ve ölür.

Gerek kültür ve gerekse medeniyetin temel taşı inançtır,  bir diğer ifadeyle dindir.

Hazreti Mevlana buyurur ki; “aynı dili konuşanlar değil aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.” Toplumunuzu manevi ve sosyal yönden inşa edecek  mefkûreniz, fikir işçileriniz, mütefekkirleriniz, düşünürleriniz, fikir adamlarınız yoksa, muhkem bir toplum meydana getirmeniz mümkün olamayacaktır. Dolayısıyla varlık alemiyle ve içtimai hayatta ilişkilerinizi insani, irfanı ve ahlaki ölçüleri esas alan ve bu temeller üzerinde şekilledirip, biçimlendireceğiniz, 

tahayyülleriniz ve tasavvurlarınız da olamayacaktır. Bireyi ve ondan teşekkül eden toplum hayatınızı, muhkem hale getirip esintiler, algılar ve zihinsel travmalara karşı dayanıksız bir toplum olmaktan da kurtarmak maalesef imkansız hale gelecektir. Toplumu ve bireyleri birbirine bağdaştıran ve kaynaştıran mefkûreler ve ideallerdir. Bunlar sayesinde toplumunuz ve bireyleriniz  kendine özgüven duyacak her türlü tahribata karşı dayanıklı hale gelmiş olacaktır.

Bundandır ki, insanlığı sömüren ve sömürgeleştiren zihniyet bu minval üzerinden hareketle toplumları ve bireyleri, birbirine kaynaştıran ve bağdaştıran değerleri yozlaştırıp bireyi ve toplumun bağışıklık sistemini çökerterek, mukavemetsiz hale getirme ve kaleleri içeriden fethetme, stratejisini uygulayabilmenin  her yolunu denemektedir.

Teknolojik gelişme ve iletişim imkanları Dünyayı son derece küçültmüştür. Etkileşim oldukça hızlı ve etkin hale gelmiştir. Bu durum iyiye, güzele, doğruya götüren bir araç olarak kullanılabileceği gibi, aksi istikamette de kullanılabilir. Bunu  dikkate alarak hareket etmek ve insanımızı, özellikle de geleceğimiz olan gençliğimizi, olabilecek olumsuzluklara karşı korumak için gerekli tedbirleri almamızın zarureti vardır.

Öncelikle ruh dünyamızı, moral ve motivasyonumuzu güçlendirecek değerlerimize işlerlik kazandırmak gerekir.

Ruhsal buhranlar günümüzün en büyük sorunu haline gelmiştir.

Yine Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) verilerine göre,

Psikiyatrik rahatsızlıklar pek çok hastalığa neden olmakta ve dünyadaki erken ölümlere yol açan 10 hastalıktan 5’ini psikiyatrik rahatsızlıklar oluşturmaktadır.

Büyük şehirlerde yaşayan insanlarda depresyon ve kaygı bozukluğu daha çok görülüyor.

Örgüt ruh sağlığını; bireyin kendi yeteneklerini gerçekleştirdiği, yaşamının normal stresleriyle başa çıkabileceği, verimli çalışabileceği ve kendi topluluğuna katkıda bulunabileceği bir refah durumu olarak tanımlamaktadır.

Kişinin, duygusal, davranışsal ve sosyal olgunluk, sosyal çevresiyle entegrasyonunu sağlayan psikolojik iyi hal ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamasına yönelik arayışların dengesini de kapsamaktadır. Bu etkileşim sürecinde uyum ve doyum varsa bireyin ruhsal yönden sağlıklı olduğu kabul edilmektedir.

Hülasa öze dönmeli, manevi değerlerimizi güçlendirmeli ve merhum Akif’in ifadesiyle,

“Doğrudan doğruya Kur'an'dan alıp ilhâmı

 Asrın idrâkine söyletmeliyiz İslam'ı.”

Sağlıkla ve esenlikle kalın…

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.