Yaz mevsimiyle birlikte deniz sezonu da açıldı. Marinalar rengârenk tekneler, yelkenliler ve gösterişli yatlarla doldu. Denizin üzerinde süzülen o huzurlu yolculukların aslında ciddi bir sorumluluk ve risk de barındırdığını ise çoğu zaman göz ardı ediyoruz.
Yat sahipleri için en büyük hayallerden biri, dalgalar arasında özgürce yol almak. Ancak bu hayalin bir anda bir kâbusa dönüşmemesi için doğru bir sigorta poliçesi olmazsa olmaz. Çünkü denizde sadece doğayla değil, başka teknelerle, hava koşullarıyla, teknik arızalarla ve hatta hırsızlık ya da yangın gibi risklerle de karşı karşıyayız.
Yat sigortası; sadece teknenizi değil, sizin ve misafirlerinizin can güvenliğini, üçüncü kişilere verebileceğiniz zararları ve olası mâli kayıpları da kapsayarak önemli bir koruma sağlar. Doğru düzenlenmiş bir poliçe, hem marinalarda hem de uluslararası sularda başınıza gelebilecek pek çok olumsuzlukta sizin en büyük güvencenizdir.
Unutmayın; yatınız bir yatırım ve aynı zamanda keyfinizdir. Bu yatırımı korumak, keyfinizi yarım bırakmamak için sigorta konusunda mutlaka profesyonel destek alın ve poliçenizin kapsamını iyi inceleyin.
Denizde özgürlüğün tadını çıkarırken, karada içinizin rahat olması için yat sigortasını ihmal etmeyin.
Sabah sokakta yüzlerce insanla karşılaşıyoruz. Marketlerde kuyruk, otobüste kalabalık, sosyal medyada binlerce takipçi… Ama işte tam da burada başlıyor mesele: Hiçbirimiz, kimseyle gerçek anlamda bağlantıda değiliz. Sadece yan yanayız. Ama birlikte değiliz. Toplum değiliz, sadece kalabalığız. Eskid
Türkiye her yaz alev alev yanıyor. Ama ne acıdır ki sadece ormanlarımız değil, her seferinde biraz daha insanlığımız, sorumluluğumuz, hatta vicdanımız da küle dönüyor. Bir yangın daha... Bir kıyamet daha... Ağaçlar, kuşlar, kaplumbağalar, karıncalar, yaşam... sessizce çığlık atıyor. Peki biz ne ya
Her gün haberlerde görüyoruz: deprem, sel, yangın, trafik kazaları… Hepsi bizden çok uzakmış gibi geliyor, değil mi? Ta ki bir gün kapımızı çalana kadar. O gün geldiğinde, “keşke…” ile başlayan cümleler kurmak yerine önceden önlem almak aslında o kadar da zor değil. Ama nedense toplum olarak sigorta
Yaz mevsimiyle birlikte deniz sezonu da açıldı. Marinalar rengârenk tekneler, yelkenliler ve gösterişli yatlarla doldu. Denizin üzerinde süzülen o huzurlu yolculukların aslında ciddi bir sorumluluk ve risk de barındırdığını ise çoğu zaman göz ardı ediyoruz. Yat sahipleri için en büyük hayallerden b
Türkiye bir deprem ülkesi. Bu, sadece bir bilgi değil; hepimizin hayatını doğrudan etkileyen bir gerçek. Her büyük depremin ardından kamuoyunun gündemine şu soru gelir: “Sigortası var mıymış?” Ne acıdır ki, bu soru hep olaylardan sonra sorulur. Oysa bu sorunun yeri ve zamanı, depremden öncedir. Biz
Araç sahipleri için sigorta artık hayatın vazgeçilmez bir parçası. Her yıl trafik sigortasını yenileyen, hatta üzerine bir de kasko yaptıran birçok kişi, “artık güvendeyim” diye düşünüyor. Oysa işin aslı çoğu zaman böyle değil. Çünkü sigorta poliçelerinde önemli olan sadece fiyat değil, detaylardır.