Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Depremden önce sigortanı sor

Yazının Giriş Tarihi: 29.06.2025 07:02
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.06.2025 23:48

Türkiye bir deprem ülkesi. Bu, sadece bir bilgi değil; hepimizin hayatını doğrudan etkileyen bir gerçek. Her büyük depremin ardından kamuoyunun gündemine şu soru gelir: “Sigortası var mıymış?” Ne acıdır ki, bu soru hep olaylardan sonra sorulur. Oysa bu sorunun yeri ve zamanı, depremden öncedir.

Biz sigortayı hâlâ “başımıza bir şey gelirse” diye düşünerek erteliyoruz. Oysa sigorta, kötü bir ihtimali düşünerek değil; o ihtimale karşı hazırlıklı olmak için vardır. Hele ki, ne zaman olacağı belli olmayan bir afetten — depremden — söz ediyorsak, bu hazırlık asla ertelenmemelidir.

Deprem sigortası denince akla ilk gelen DASK’tır. Evet, Zorunlu Deprem Sigortası atılması gereken ilk adımdır. Ancak birçok kişi DASK’ın kapsamını tam olarak bilmez. DASK, sadece binanın taşıyıcı sistemine yönelik bir güvence sağlar. Evinizdeki eşyalar, camlar, kombi, mutfak dolapları, beyaz eşyalar, televizyon, bilgisayar gibi değerli varlıklar bu kapsama dâhil değildir. O nedenle DASK, tek başına yeterli değildir.

DASK’ın dışında mutlaka konut sigortası da yaptırılmalıdır. Konut sigortası; hem deprem, hem de yangın, hırsızlık, sel, su baskını, fırtına gibi pek çok riske karşı evi ve içindekileri korur. Bu iki sigorta bir arada olduğunda, gerçek bir güvence oluşur.

Yeni yapılan binalarda oturanlar bazen “Bizim bina sağlam,” diyerek sigortayı gereksiz görebilir. Ancak 6 Şubat 2023’te yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra sadece bina yaşı değil; zemin, müteahhit kalitesi gibi birçok faktörün de etkili olduğu açıkça görüldü. Yeni binaların da yıkıldığı, hasar aldığı bir ortamda sadece yapı yaşına güvenmek, büyük bir hatadır.

“Sigorta pahalı,” diyenler için de şunu belirtmek gerekir: Bugün, günlük birkaç liralık bir maliyetle geniş kapsamlı konut sigortaları yaptırmak mümkün. Bir kahve fiyatına, gün boyu evinizi güvence altına alabiliyorsunuz. Küçük gibi görünen bu bedel, büyük kayıpların önüne geçebilir.

Sonuç olarak, sigorta bir zorunluluk değil; bir bilinç meselesidir. Unutmamamız gereken bir şey var: Deprem geç gelmez; biz geç kalırız. Bu yüzden bu yazının sonunda kendinize şu soruyu sormanızı öneririm: “Ben evimi, ailemi, hayatımı korumaya ne kadar hazırım?” Ve eğer bu sorunun cevabında sigorta varsa, siz zaten hazır sayılırsınız.

Çünkü sigorta bir evrak değil; bir tedbirdir.

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.