Şoför çocuklara sordu “ne için okuyorsunuz?” “Çalışıp para kazanmak için” cevabını alınca memnun oldu “aferin” dedi!
İlköğretim çocuklarına kendince bilge tavsiyelerde bulunmaya devam etti şoför efendi. Nane teknolojisini iyi öğrenin bunda iyi para var dedi ve ekledi “iyi okul yok, iyi okul sizsiniz”
Toplu taşıma aracında sabah saatlerinde geçen konuşmalar zaman zaman çocukların birbirlerine bakıp gülüşmeleriyle renklendi, karşılarında sanki şoför değil de öğretmen vardı, adam şoförlük mesleğini bile tarif etti “hiç bir şey yapmayanların yapacağı iş”
Çocuklar indi orta yaşlı bir kadın bindi, günaydın iyi günler, nasılsınız derken bizim bilge ona da “nano” teknolojisinden, paranın bunda olduğundan dem vurdu durdu!
Acaba gün “nano” ile mi geçti bilmem ama akşam dönüşte aynı şoföre denk geldim, suskundu etrafında kimse de yoktu, anlaşılan yorulmuştu.
Kısa günün şoför hikayesi!
Acaba “okumak” para kazanmak için mi, ilim bu kadar basit ve paraya tahvil edilecek kadar değersiz mi? Bu değersizleştirmeyi “aferin” demek ne kadar doğru? Desek de genel vakıa bu, kabullenmesek de gerçeklik böyle.
İlim öğrenen Aziz olur, ilk önce Aziz edecek ilmi öğrenmeli, çocukları ona göre eğitmeli değil miyiz? Bencil ve zevkine düşkün nesille nereye varır, hayatımızı ve hukukumuzu nasıl muhafaza ederiz?
Bakın uçaklar Suriye üzerinde uçuyor!
Uçmuyor bomba yağdırıyor!
Toplu taşımaya dönersek Bursa halkı Belediyenin bu kadar zam yapmasını hak ediyor mu, abonmanlar niye kaldırıldı, uygulama üzerinden yükleme yapıldığında, kredi kartı ķullamında niye fark alınıyor? Durum çok sıkışıksa oraya buraya fotoğraflarına koymasınlar, isimlerini yazmasınlar; epey tasarruf etmiş olurlar!
Bütün belediyeler, devletin bütün kurumları, bütün vatandaşlar israftan kaçınmalı, iktisat üzere yaşamalı, gavur mallarından kaçabildiği kadar kaçmalı, yerli malları tercih etmeli...
Şakası yok ciddi tehlikeler içindeyiz; bir gün bunları mecburen yapmaktansa şimdiden hayat tarzı yapmak daha iyi değil mi?
Teknoloji ilim, ahlak, adanmış bir nesil...
Şoför bey bile “nano teknoloji” diyor ama gerçekliğin yarısını söylüyor, yine de bir sözü bir çözümü var vesselam.
“Roketsan, hipersonik balistik füze TAYFUN BLOK-4’ü üretmiş; adam altına yorum yazmış: Maket! Kendi ülkesinin umuduna, refahına, gün ışığına, hayırlı bir haberine, ürettiği her bir şeye dudak büken, mutlu olamayan, ithal mala otomatik beğen tuşuna ayarlı zihin refleksiyle yaşayan, kompleksli, özgüve
Bir kitabın kaç boyutu vardır, kaç katmanı, kaç hitap yönü? Üç boyutlu resim olur da üç boyutlu kitap olmaz mı? Yazarda öyle bir derinlik varsa olur niye olmasın. Sıra o boyutları fark edecek hatta onu daha da katmanlaştıracak okuyucudadır. Sadelik derinliktir; öyle berrak sular vardır ki sanki di
Şoför çocuklara sordu “ne için okuyorsunuz?” “Çalışıp para kazanmak için” cevabını alınca memnun oldu “aferin” dedi! İlköğretim çocuklarına kendince bilge tavsiyelerde bulunmaya devam etti şoför efendi. Nane teknolojisini iyi öğrenin bunda iyi para var dedi ve ekledi “iyi okul yok, iyi okul sizsi
Cep telefonları sakız gibi yapışmış elimizden bırakamıyor, gözümüzden ayıramıyor, etkisinden kopamıyoruz. Öyle ki sanki sinyal gönderiyor, bir şeyleri bakmak için paylaşım yapanları görmek, belki önemli bir şey olmuştur hissini yatıştırmak için… Zincir akıp gidiyor… Şuydu buydu derken zaman geçiy
Derginin biri Peygamber Efendimize (salât ve selâm ebediyyen üzerine olsun) dil uzatma küstahlığına düşmüş, edepsizlikte bulunmuş; ne kadar seviyesiz olduğunu, terbiye sınırlarını aştığını göstermiş. Edepsizlik hoş görülmez, ahlaksızlık hoş görülmez, küstahlık hoş görülmez; en yüksek seviyede tepki
Öfke kontrolü, stres kontrolü, düşünce kontrolünü gerçekleştiren hayat adımlarını rahat atar. Günde emin olur, yarına umutla bakar, hadiselerde boğulmaz, eşyaya esir olmaz! Her şeyin bir ilmi var, ilmi iyi öğrenen iyiye kullanan; iyilik görür, güzellik görür, doğruluk görür. İlmin üstünü de edeptir