LGS’ ye günler kala velilere tavsiyelerde bulunmanın yerinde olacağını düşünüyorum.
Bu sürece hazırlanmak ne kadar önemliyse, sınav günü doğru tutum ve davranışlar sergilemek de bir o kadar mühim.
Sözüm velilere:
Öncelikle ebeveynin de öğrenci kadar stresli ve heyecanlı olması son derece normal bir durum. Kuşkusuz tüm veliler evlatlarının başarılı olmasını ister; fakat bu gaye, doğru davranışlar ile bütünleştiğinde yerini bulacaktır.
Çocuğunuza sürekli ‘Heyecan yapma olur mu? Yapamadığın soruları boş bırak. Son bir tekrar mı yapsan acaba?’ gibi cümleler kullanmamalısınız.
Ne var ki bilinçaltımız –me/ - ma olumsuzluk eklerini algılamaz. Bu sebeple telkinlerimiz daha çok olmasını istediğimiz, olumlu yönde olmalıdır. Yapamadığını boş bırak, tavsiyesi ise her ne kadar doğru bir ifade olsa da çok sık kullanılmamalıdır.
Zira öğrencinin sınav algısında, demek ki sınavda yapamayacağım birçok soru çıkacak kaygısı oluşacaktır. Özellikle son günlerde sürekli tekrar etmesini söylemeniz ise öğrencide yetersizlik hissini körükleyecektir.
Bir diğer nokta, sana güveniyorum ifadesini mümkün olduğunca kullanmamaya özen gösterin. Güvenmek, destekleyici bir tabir olarak gözükse de aslında karşı tarafa yadsınamaz bir sorumluluk yükler.
Hissedilen bu duygusal ağırlık ise sınavda realist olması gereken bireyin, dramatik bir hâl almasına neden olur. Bu durum da endişeyi doğru orantıda arttırır. Bu söz yerine, her koşulda yanındayım, cümlesi daha yerinde olacaktır.
Sınav günü ise ilk olarak, her zamanki gibi hazırladığınız, çok susatmayacak besinlere yer verdiğiniz bir kahvaltı ile güne başlayın. Masada günlük, sıradan bir sohbet konusu açabilirsiniz.
Amaç, var olan stresli havayı dağıtmaktır. Hatta gelecek haftanın tatil planını dahi konuşabilirsiniz.
Son olarak ise çocuğunuz, sonuç her ne olursa olsun, sizden yana değerli olduğunu bilmeli. Aranızdaki bağın, her koşulda güçlü olacağına itimat etmeli.
Sevgili ebeveynler, bu süreçte en az öğrenciler kadar siz de yoruldunuz, emek verdiniz. Bazen kendinizi sorguladınız, çocuğunuz ile olan iletişiminizi gözden geçirdiniz. Her yeni gün çocuğunuzu yeniden tanıdınız.
Hâl böyleyken bu son günlerde çocuğunuzun iyiliği adına, anne-baba zaafınıza yenik düşüp stresle söyleyeceğiniz bir kelime, çocuğunuzda bir ömür izi geçmeyecek bir tesir oluşturabilir.
Bu konuda kendinizi kontrol etmenizin, size oldukça yarar sağlayacağını düşünüyorum.
Bu haftaki LGS tüm çocuklarımız için başarı kapılarının ilk kilidi olur umarım. Hoşça kalın…
Her birimiz bu dünyaya nedenli geliyoruz. Hayat da o nedeni bulup kişi tarafından gerçekleştirme serüvenidir. Ve hayat usul usul kenarda yaşanmayacak kadar çok değerli. ‘ Kimseye zararım yok, kendimizce geçinip gidiyoruz. Bunda ne kötülük var? ‘ diyor olabilirsiniz. Evet, bir kötülük yok; fakat nöt
Bize ‘yalnız olmak’ tabirinin yanlış öğretildiğini düşünüyorum. Yalnız olmak ile yalnız kalmak ifadeleri karıştırıldı belki de… Kalmak, durumu dramatikleştirir. Olmak ise bir seçimdir. Yalnız kelimesi yalın+ öz kökünden dilimize gelmektedir. Kişinin özü ile baş başa kalması anlamına gelir. O halde
Hayatınızdaki monotonluk size ne hissettirir? Bıkkınlık duygusunu mu yoksa içsel bir huzur halini mi? Bizler genellikle rutinlikten dem vururuz. Günlerin birbirini takip etmesi bizim yaşam motivasyonumuzu olumsuz yönde etkiler. Aynı sabahlara uyanmak, gündelik hayatta farklı olarak nitelendirdiğimi
Geçen gün bir aile büyüğümle aramda geçendiyalogda şöyle bir soruya tâbi oldum: Sen onu iyi tanımıyor musun? Hiç düşünmeden şu cevabı verdim: ‘ Bence insan, hayatındaki herkese biraz yabancıdır.’ Söyledikten sonra, birkaç dakika düşündüm bu sözü. Sanki kelimeler benden izinsiz çıktı ağzımdan. Dilim
Sevgili okurlarım bu yazıyı okurken kendinizi yoklamanızı istiyorum. Sahip olduklarınızın eksikliklerini arayıp şikayet kuyusunda mı olmayı tercih ediyorsunuz? Yoksa olanı kabul edip bu durumu nasıl güzelleştirebilirim başkaldırısına mı cesaret ediyorsunuz? Evet, bu tutuma başkaldırı diyorum.
Herkesin düşüncesi, evidir. Kaplumbağa sırtında, insan zihninde taşır tüm olanı biteni. Tek fark, kaplumbağanın evi aşikârdır, insanın evi ise sırlıdır. Hepsi bu… Muhtemelen neden bu şekilde bir benzetme yaptığımı soracaksınız? Hayatımızı, düşüncelerimiz şekillendirir, aynı zamanda bizleri de… Ve bi