Sevgili okurlarım bu yazıyı okurken kendinizi yoklamanızı istiyorum. Sahip olduklarınızın eksikliklerini arayıp şikayet kuyusunda mı olmayı tercih ediyorsunuz? Yoksa olanı kabul edip bu durumu nasıl güzelleştirebilirim başkaldırısına mı cesaret ediyorsunuz?
Evet, bu tutuma başkaldırı diyorum. Çünkü bana hayat tarafından maalesef bu sunuldu deniyorsa, o zaman baştan başlıyoruz diyebilmek cesaret ister. Ve bu güç içinizde mevcut!
‘İdeallerinizi gerçekleştiremiyorsanız, gerçeklerinizi idealleştirin.’
Hayat yolculuğu bazen tam planladığımız gibi gitmeyebilir. Çok çalışırız, çok çabalarız; fakat sonuç beklediğimiz gibi olmayabilir. Ne var ki ‘ Kestik! Baştan alıyoruz! ‘ diye bir anons yapan da olmadığına göre iş başa düşüyor demek ki…
Şu anda her neye sızlanıyorsanız, lütfen şikayet etmeyi bırakın. Ruh halinizden başka değişen hiçbir şey olmayacaktır.Atacağınız ilk adım ‘Ben yaşadığım bu gerçeği, tasarlamış olduğum hayale nasıl yaklaştırabilirim? Nasıl en kaliteli hale getirebilirim? sorularına yanıt bulmak ve ardından harekete geçmektir. Bu süreçte kimsenin onayını almaya ihtiyaç duymayın. Kendinizi memnun etmeye odaklanın. Gösterdiğiniz çabanın kendiniz için olduğunu unutmayın.
Hayat tablosunda payınıza düşen manzara çoktan elinize ulaşmışsa o halde içine yerleştireceğiniz çerçeveyi tasarlamak SİZİN elinizde…
Bu çerçeve kırık dökük de olabilir, altın yaldızlı da…Sizin hissettiğiniz bir mağlubiyet duygusu da olsa mağlubiyetlerin en şık halini oluşturmalısınız tecrübe duvarınızda.
Başarı, istediğinizi elde etmeniz, mutluluk ise elde ettiğinizi istemenizdir. Unutmayın, değnek cebinizde!Hayatınızı bu farkındalıkla nakış nakış işlemeniz dileğimle… Hoşça kalın…