Su' Medeniyeti' olarak adlandırılan Osmanlı İmparatorluğu, Bursa'yı da adeta çeşmeler şehri yaparak, bu şehirde tarihe derin izler bırakmış.
Haber Giriş Tarihi: 30.05.2019 07:30
Haber Güncellenme Tarihi: 09.10.2023 23:18
Kaynak:
Haber Merkezi
https://bursahayat.com.tr/
Ali KAMUR
İnsanın olduğu her yere, çeşmelerle, hamamlarla, kanallarla suyu bir şekilde ulaştırmayı başaran Osmanlı'ya öyle bir unvan verilmiş ki tarihimize adeta huşu sunuyor. Bu unvan; 'Su Medeniyeti'dir. Cihan İmparatorluğu suyu sadece temel bir ihtiyaç olarak görmeyerek, tedavi amaçlı da (Ruh ve cilt hastalıkları vb...) kullanmıştır. Bu sebepten de Osmanlı, toprakları içerisinde bulunan insanın yaşadığı her bölgeye suyu taşımak için çaba göstermiştir. Osmanlının suya verdiği önemi Anadolu ve Balkan coğrafyasındaki tarihi çeşmelere bakarak görmek mümkün. İmparatorlukta görev alan hemen hemen tüm sultanlar ve üst düzey yöneticiler mutlaka çeşme yaptırmıştır. Aslında bu noktadaki amaç gösterişten öte, yaşayan her canlının temiz suya bir şekilde ulaşmasını sağlamaktır.
Ulucami'nin güney batı cephesinde bulunan Çinili Çeşme
TARİHİ ÇEŞMELER...
Osmanlı'nın ilk başkenti Bursa da 'Su Medeniyeti' felsefesinden fazlasıyla nasibini almıştır. Sayısı net olarak bilinmemekle beraber (Köylerdeki yalaklar da dahil) Yeşil Bursa'da hemen hemen her köşe başında bir çeşme veya önceden çeşme görevi gören bir iz yakalarsınız. Bursa'daki sanatsal ve meşhur çeşmeler eski yerleşim yerleri olduğundan dolayı Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinde yoğunlaşmıştır. Bunlardan birkaçını örnek vermek gerekirse;
Yıldırım'da; Emir Sultan Çeşmesi, Darüssaade Ağası Çeşmesi, Zehra Hanım Çeşmesi, Setbaşı Çeşmesi, Beşir Bin İbrahim Çeşmesi. Osmangazi'de ise; Ulu Camii Çeşmesi, Fomara Çeşmesi, Kiremitçi Hamamı Çeşmesi, Hacılar Camii Çeşmesi, Hüdavendigar Çeşmesi ve Tuzpazarı Camii Çeşmesi'dir.
Bu çeşmeler zamanla yenilenerek günümüze kadar gelmişse de, aslına uygun olarak tadilattan geçirilmiştir. Bu sebepten de sadece su akan bir çeşme olarak değil, şehrin ambiansına ve dokusuna da hizmet ederek tarihin en deriz izlerini barındırmayı sürdürmektedirler.
Şehreküstü'ndeki çeşme her gün binlerce insanın su ihtiyacını karşılıyor.
SU KAYNAKLARININ TARİÇESİ...
Peki Bursa'da bu kadar çeşme varken kaynak nereden geliyor? İşte bu sorunun cevabı tarihte gizli. Şöyle ki; Bursa'yı ilk kuran hükümdar olan Kartaca kumandanı Hannibal; şehrin su kaynağını da ilk şekillendiren kişidir. Şehrin ilk yerleşim yeri olan Hisar civarına künk şebeke kurduran Hannibal bu sayede Bursa'nın uzun yıllar su ihtiyacının karşılanmasına sebep olmuştur. Daha sonraları Osmanlı döneminde geliştirilen bu sistem cumhuriyete kadar şehrin su ihtiyacını karşılamayı sürdürmüştür. Daha sonraları ise şehrin hisar bölgesinden ovaya ve diğer alanlara taşmasıyla Pınarbaşı Menbaı yeterli olmamış ve şehrin suyu Uludağ'dan getirilmeye başlanmıştır. Halen daha şehrin su ihtiyacı Uludağ'dan gelen sularla giderilmektedir.
HER KÖŞE BAŞINDA
Osmanlı insanların su ihtiyacını gidermek için girdiği bu çaba sonucu, yapılan çeşmeler de sanatı içine almıştır. Batı dünyasının aksine Osmanlı döneminde yapılan çeşmeler ayrı bir güzellik ve zarafet barındırmaktadır. Bu sebepten de günümüze kadar aslına uygun olarak restore edilerek taşınmayı başarmıştır. Osmanlı'da özellikle 16'ıncı yüzyıldan sonra çeşme inşaları hızlanmıştır. Bu dönemde yapılan çeşmelerle hemen hemen tüm sokaklar suyla buluşmuştur. Bursa'ya bakacak olursak, genelde Osmanlı döneminde yapılan çeşmeler duvar çeşmesi olarak inşa edilmiştir. Ayrıca bir örneği de Ulucami'nin avlusunda bulunan çinili çeşme gibi bir yere dayanmadan bağımsız bir şekilde duran çeşmeler de bulunmaktadır.
Orhan Camii'nin avlusunda bulunan tarihi çeşme, Tarihi Hanlar Bölgesi'ne gelen konuklarını selamlıyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Bursa Hayat Gazetesi
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Velhasıl Bursa 'Su'dan ibarettir
Su' Medeniyeti' olarak adlandırılan Osmanlı İmparatorluğu, Bursa'yı da adeta çeşmeler şehri yaparak, bu şehirde tarihe derin izler bırakmış.
Ali KAMUR
İnsanın olduğu her yere, çeşmelerle, hamamlarla, kanallarla suyu bir şekilde ulaştırmayı başaran Osmanlı'ya öyle bir unvan verilmiş ki tarihimize adeta huşu sunuyor. Bu unvan; 'Su Medeniyeti'dir. Cihan İmparatorluğu suyu sadece temel bir ihtiyaç olarak görmeyerek, tedavi amaçlı da (Ruh ve cilt hastalıkları vb...) kullanmıştır. Bu sebepten de Osmanlı, toprakları içerisinde bulunan insanın yaşadığı her bölgeye suyu taşımak için çaba göstermiştir. Osmanlının suya verdiği önemi Anadolu ve Balkan coğrafyasındaki tarihi çeşmelere bakarak görmek mümkün. İmparatorlukta görev alan hemen hemen tüm sultanlar ve üst düzey yöneticiler mutlaka çeşme yaptırmıştır. Aslında bu noktadaki amaç gösterişten öte, yaşayan her canlının temiz suya bir şekilde ulaşmasını sağlamaktır.
Ulucami'nin güney batı cephesinde bulunan Çinili Çeşme
TARİHİ ÇEŞMELER...
Osmanlı'nın ilk başkenti Bursa da 'Su Medeniyeti' felsefesinden fazlasıyla nasibini almıştır. Sayısı net olarak bilinmemekle beraber (Köylerdeki yalaklar da dahil) Yeşil Bursa'da hemen hemen her köşe başında bir çeşme veya önceden çeşme görevi gören bir iz yakalarsınız. Bursa'daki sanatsal ve meşhur çeşmeler eski yerleşim yerleri olduğundan dolayı Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinde yoğunlaşmıştır. Bunlardan birkaçını örnek vermek gerekirse;
Yıldırım'da; Emir Sultan Çeşmesi, Darüssaade Ağası Çeşmesi, Zehra Hanım Çeşmesi, Setbaşı Çeşmesi, Beşir Bin İbrahim Çeşmesi. Osmangazi'de ise; Ulu Camii Çeşmesi, Fomara Çeşmesi, Kiremitçi Hamamı Çeşmesi, Hacılar Camii Çeşmesi, Hüdavendigar Çeşmesi ve Tuzpazarı Camii Çeşmesi'dir.
Bu çeşmeler zamanla yenilenerek günümüze kadar gelmişse de, aslına uygun olarak tadilattan geçirilmiştir. Bu sebepten de sadece su akan bir çeşme olarak değil, şehrin ambiansına ve dokusuna da hizmet ederek tarihin en deriz izlerini barındırmayı sürdürmektedirler.
Şehreküstü'ndeki çeşme her gün binlerce insanın su ihtiyacını karşılıyor.
SU KAYNAKLARININ TARİÇESİ...
Peki Bursa'da bu kadar çeşme varken kaynak nereden geliyor? İşte bu sorunun cevabı tarihte gizli. Şöyle ki; Bursa'yı ilk kuran hükümdar olan Kartaca kumandanı Hannibal; şehrin su kaynağını da ilk şekillendiren kişidir. Şehrin ilk yerleşim yeri olan Hisar civarına künk şebeke kurduran Hannibal bu sayede Bursa'nın uzun yıllar su ihtiyacının karşılanmasına sebep olmuştur. Daha sonraları Osmanlı döneminde geliştirilen bu sistem cumhuriyete kadar şehrin su ihtiyacını karşılamayı sürdürmüştür. Daha sonraları ise şehrin hisar bölgesinden ovaya ve diğer alanlara taşmasıyla Pınarbaşı Menbaı yeterli olmamış ve şehrin suyu Uludağ'dan getirilmeye başlanmıştır. Halen daha şehrin su ihtiyacı Uludağ'dan gelen sularla giderilmektedir.
HER KÖŞE BAŞINDA
Osmanlı insanların su ihtiyacını gidermek için girdiği bu çaba sonucu, yapılan çeşmeler de sanatı içine almıştır. Batı dünyasının aksine Osmanlı döneminde yapılan çeşmeler ayrı bir güzellik ve zarafet barındırmaktadır. Bu sebepten de günümüze kadar aslına uygun olarak restore edilerek taşınmayı başarmıştır. Osmanlı'da özellikle 16'ıncı yüzyıldan sonra çeşme inşaları hızlanmıştır. Bu dönemde yapılan çeşmelerle hemen hemen tüm sokaklar suyla buluşmuştur. Bursa'ya bakacak olursak, genelde Osmanlı döneminde yapılan çeşmeler duvar çeşmesi olarak inşa edilmiştir. Ayrıca bir örneği de Ulucami'nin avlusunda bulunan çinili çeşme gibi bir yere dayanmadan bağımsız bir şekilde duran çeşmeler de bulunmaktadır.
Orhan Camii'nin avlusunda bulunan tarihi çeşme, Tarihi Hanlar Bölgesi'ne gelen konuklarını selamlıyor.
Son Haberler
Yalova namaz vakitleri | Bu vakitleri kaçırmayın! 1 Haziran 2025
Bilecik namaz vakitleri | Akşam ezanı saat kaçta okunacak? 1 Haziran 2025
Bursa yol durumu | Pazar günü o yolu kullanacaklar dikkat! 1 Haziran 2025