Yeni bir yıla daha girerken, bu yılın geçen yıldan farkı sadece rakamların değişimi olmasın duasıyla hicri yeni yılın ilk ayı olan Muharrem ayına girmiş bulunuyoruz. Geçirdiğimiz ve bir daha geri dönmemizin kesinlikle mümkün olmadığı o altın değerindeki koca bir senemizin muhasebesini yapma zamanı.
Seneler gün gibi geçiyor, alıp verdiğimiz nefeslerimiz sayılı ve her nefes alışverişimizde bir sayı azalıyor...
Dünya ile bir kâr-zarar ortaklığına girmiş gibiyiz. Kâr mı elde ettik bu yıldan yoksa zararda mıyız hesabını iyi tutmak lazım.
Muharrem senenin ilk ayı olduğu gibi içinde birçok mucizevi hadisenin yaşandığı çok kıymetli bir gün olan Aşura gününü muhafaza eder.
Bereket günü,
Kurtuluş günü,
Aff günü,
Dua günü Aşura...
Kur'an-ı Kerimde kıymet verilen dört aydan birinin Muharrem ayı olduğu bildirilir. Zilkade, Zilhicce ve Receble beraber kıymet verilen dört aydan biri de Muharrem'dir.
Muharrem ayının ismi kökü itibariyle "haram"dan türemiştir. Sözcük karşılığı, haram olan, yasaklanan anlamındadır.
Haram aylardan biridir.
Senenin ilk ayı "Şehrullah" diye isimlendirilen bu mübarek ay, bizim için senenin besmelesi gibidir. Onunla başlarız yıla ve o yılı faziletleriyle ihya ederiz inşaAllah. Besmele her hayrın başı olduğu gibi, bu senenin akıbetini ve sonunu da hayırla tamamlamak isteriz. Böyle güzel ve samimi bir niyet ile 10 peygamberin de kurtuluşuna vesile olan ayın bizimde kurtuluşumuza ferahımıza vesile olmasını tüm kalbimizle isteriz öyle değil mi?
Ümmeti Muhammed'in derdi olan bu salgın hastalık, üzüntü, dert ve günahlarımızdan kurtuluşumuza vesile olsun duasıyla...
Bir hızlı trenin penceresinden baktığımızda nasıl da hızla geçip gidiyorsa önümüzden renkler, kayboluyorsa çizgiler ve şekiller işte ömür de öyle dönüp baktığımızda hızla geçiyor bir film şeridi misali. Ha bugün, ha yarın başlarım derken bir de bakıyorsunuz hafta, ay, hatta yıllar geçip gitmiş. H
İnsanoğlu olarak dış dünyaya öyle özen ve itina gösteriyoruz ki, kendi iç dünyamızın farkında dahii değiliz. Ne istiyoruz sorusunu sormak yerine, ne göstermek istediğimizle daha çok ilgiliyiz. İçinde bulunduğumuz bu duruma dışarıdan bakamayacak kadar kör bir çağda yaşıyoruz. Dünya aslında ahiret
Bu yıl diğer geçirdiğimiz yıllara kıyasla, ümmetçe imtihanı bol bir yıl geçiriyoruz. Kazanıyor muyuz? Kaybediyor muyuz muamma... İnsan olarak birbirimizin acısını görmek, derdiyle dertlenmek, sıkıntısıyla bunalıp çözüm yolları için çabalamak aslında insani yönlerimizin de var olduğunu çıkardı ortaya
Aslında ne kadar da dalmış gidiyoruz dünyaya... Ancak yüksek bir ses, bir gürültü, bir alarm bizi kendimize getirip, nerede olduğumuzu hatırlatıp, tüm bu yaşadıklarımızın içinde bulunduğumuz fani aleme ait olduğunu hatırlatıyor. Hiç bitmeyeceğini sandığımız bu dünya bazen bir yakın ölümüyle, baze
Bilbordlar ve camiler afişlerle, tesbihler ve dualar ise salavatlar ile dolmaya başladı. Çünkü Mevlid-i Nebii haftasına geldik. Mevlidle yeniden doğma, yüreğimizin derinliklerinden güzel hasletlerimizi bulup çıkarma zamanı geldi. Unuttuğumuz ne varsa güzellik adına onu arayıp bulmalı bu güzel günler
Dürüstlük pahalı bir mülktür der ya büyüklerimiz. Ne kadar da doğru. Her insana çok yakışan ayrıca bir gayret gerektirmeyen ama çok değerli bir hazine. Türk Dil Kurumu'nda aslında sade ve net bir şekilde tanımı yapılmış: "Özü sözü bir olma, olanı olduğu gibi yansıtma, gerçeği saklamama, bildi