Hz. İbrahimin Allah'a teslimiyet nişanesi olan Kurban hadisesi, kul olmak isteyen bizlere ibret verici bir ders niteliğinde aktarılmıştır günümüze kadar.
Allah kulunu hep sınar, dener ve imtihan eder değil mi? Bazen verir imtihan eder, bazen alır ve kulunu sınar, bazen de bekler ve dener. Kurban kelimesi feda olmak ve feda etmek niteliğindedir. Allah'a kul olabilmek için neleri O'nun için feda edebildiğimizi görmek istek Rabbimiz. Biz dünyadaki sevdiklerimizden de hep vefa görmek isteriz ya hani. Allah da bizden görmek ister. Bakarsın birden dünyanın hengamesine kapılmış gidiyorsun. Ahiret inancın dilinde ve kalbindeki dünya sevgisi perdelemiş gözlerini. Hemen bir hatırlatma gelir seni senden daha çok düşünen Rabbinden. Kulumm der beni unutma. Ve sen ezelden senin olduğunu sandığın, halbuki Allah'ın sana lutuf olarak bahşetmiş olduğu bir nimeti feda etmek zorunda kalırsın. Ve sen kaybettiğini düşünürsün, oysa ki Hak yolda isen, sabır ve taat üzere isen Allah'a feda ettiğini bilirsin. Kurban olamadığın, ya da kurban edemediğin her gün ziyandır...
Allah-u Teala, Hac Suresi 37. Ayette şöyle buyuruyor: "Onların ne etleri Allah'a ulaşır ne de kanları; O'na ulaşacak olan sadece sizin takvanızdır. İşte Allah onları sizin istifadenize verdi ki size doğru yolu göstermesinden ötürü O'nu tazimle anasınız. İyilik yolunu tutanları müjdele!." Ayetten de anlaşılacağı üzere kurban ibadeti Allah'ın rızasını kazanmak, ibadet emrini yerine getirmek ve de gerçek ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını giderebilmektir.
Allah'ın rızası niyeti ile gerçek bir feda ediş olan Kurban Bayramımız mübarek olsun...
Bir hızlı trenin penceresinden baktığımızda nasıl da hızla geçip gidiyorsa önümüzden renkler, kayboluyorsa çizgiler ve şekiller işte ömür de öyle dönüp baktığımızda hızla geçiyor bir film şeridi misali. Ha bugün, ha yarın başlarım derken bir de bakıyorsunuz hafta, ay, hatta yıllar geçip gitmiş. H
İnsanoğlu olarak dış dünyaya öyle özen ve itina gösteriyoruz ki, kendi iç dünyamızın farkında dahii değiliz. Ne istiyoruz sorusunu sormak yerine, ne göstermek istediğimizle daha çok ilgiliyiz. İçinde bulunduğumuz bu duruma dışarıdan bakamayacak kadar kör bir çağda yaşıyoruz. Dünya aslında ahiret
Bu yıl diğer geçirdiğimiz yıllara kıyasla, ümmetçe imtihanı bol bir yıl geçiriyoruz. Kazanıyor muyuz? Kaybediyor muyuz muamma... İnsan olarak birbirimizin acısını görmek, derdiyle dertlenmek, sıkıntısıyla bunalıp çözüm yolları için çabalamak aslında insani yönlerimizin de var olduğunu çıkardı ortaya
Aslında ne kadar da dalmış gidiyoruz dünyaya... Ancak yüksek bir ses, bir gürültü, bir alarm bizi kendimize getirip, nerede olduğumuzu hatırlatıp, tüm bu yaşadıklarımızın içinde bulunduğumuz fani aleme ait olduğunu hatırlatıyor. Hiç bitmeyeceğini sandığımız bu dünya bazen bir yakın ölümüyle, baze
Bilbordlar ve camiler afişlerle, tesbihler ve dualar ise salavatlar ile dolmaya başladı. Çünkü Mevlid-i Nebii haftasına geldik. Mevlidle yeniden doğma, yüreğimizin derinliklerinden güzel hasletlerimizi bulup çıkarma zamanı geldi. Unuttuğumuz ne varsa güzellik adına onu arayıp bulmalı bu güzel günler
Dürüstlük pahalı bir mülktür der ya büyüklerimiz. Ne kadar da doğru. Her insana çok yakışan ayrıca bir gayret gerektirmeyen ama çok değerli bir hazine. Türk Dil Kurumu'nda aslında sade ve net bir şekilde tanımı yapılmış: "Özü sözü bir olma, olanı olduğu gibi yansıtma, gerçeği saklamama, bildi