Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin 2. turuna sayılı günler kaldı.
Gerçekten de...
14 Mayıs’ın heyecan yoğunluğu sonrası gelen ani tartışma maratonu, zamanın nasıl geçtiğini kimseye fark ettirmedi.
Demem o ki;
Yeni ve son raundda ilk yarı tamamlandı.
Peki bu süreçte adaylar nasıl bir çalışma yaptı?
Öncelikle;
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ayağı yere basan bir propaganda süreci sürdürdüğünü gözlemliyorum.
Diğer taraftan...
Millet İttifakı Adayı Kılıçdaroğlu kanadında ise ciddi bir ‘U’ dönüşü hakim.
Kısa ve net!
‘Vatan bütünlüğü’ kaygısının, ekonomik kaygıları yendiğini gördü.
Fakat Kılıçdaroğlu öyle bir hata yaptı ki, bu kadar keskin bir dönüş, sağ tandanslı seçmene samimi gelmedi.
Bu durum CHP liderinde aslında, ciddi bir hayal kırıklığının ürünü olarak tezahür etti.
Doğruluğu tartışmalı anketlere bakıp seçimi ilk turda bitirmenin hesaplarını yaparken, kendini 5 puana yakın fark yemiş buldu.
Zaten...
Seçimin hemen ardından partiden ilk uzaklaştırdığı isme bakılırsa, günah keçisini nerede aradığını görürsünüz.
Velhasıl...
Şu anki durumda, sandık seçmenin önüne konulsa, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en az aynı farkı koruyacağını düşünüyorum.
Geride kalan diğer yarıda Kılıçdaroğlu’nun, seçmen nazarında ciddi bir hamle yapıp yapamayacağını göreceğiz.
Bu gayrette kuşkusuz sırtındaki en büyük yük ‘HDP’ olacak.
HDP seçmeninin oyunu alayım derken, diğer yandan seçmenin çoğunluğunu oluşturan milliyetçi kanadın oylarını kaybetti.
‘Terör örgütüne lanet yağdırmak’ seçim zora girince yapılması gereken bir şey değil, her zaman dillendirilmesi gereken bir beladır.
Bunu şimdi ‘üstüne basa basa’ ifade etmek doğrusu doyurucu olmuyor.
Büyük finalde kum saati yarıya düştü.
En büyük temennimiz, bu gergin süreci sükunet içerisinde tamamlamak.