Sanayide bir ömür! ‘Oto elektrik mesleği bulmaca gibi’
Sanayide bir ömür! ‘Oto elektrik mesleği bulmaca gibi’
1997 yılından bu yana oto elektrikçilik yapan Hüseyin Işık, mesleğin zorluklarını, değişen teknolojiyi ve sektörde yaşanan dönüşümü Bursa Hayat’a anlattı.
Haber Giriş Tarihi: 11.07.2025 09:41
Haber Güncellenme Tarihi: 11.07.2025 09:44
Muhabir:
Damla Dilmeç
Bursa’da 1997 yılından bu yana oto elektrikçilik yapan Hüseyin Işık, mesleğe çocuk yaşta başladığını ve yıllar içinde yaşadığı dönüşümleri anlattı. Sanayiye 12 yaşında adım atan Işık, “Mesleğimiz bir bilmece gibi, her gün yeni bir şey öğreniyoruz.” dedi.
“BABAM OKULA DEĞİL, SANAYİYE GÖNDERDİ”
İlkokulu bitirdikten sonra ortaokula başlamadan sanayiye girdiğini söyleyen Işık, “Maddi imkânsızlıklardan dolayı okuyamadım. Sanayide çırak olarak başladım. Ardından kalfa oldum, şimdi usta olarak kendi dükkanımda mesleğimi icra ediyorum.” dedi.
“MESLEK BİR BİLMECE GİBİ”
Oto elektrik işinin sıradan bir tamirat işi olmadığını belirten Işık, “Her araç farklı. Aynı sistem yok. Yeni araçlarda bir kablo beş farklı fonksiyonu yönetiyor. Her şey elektronikleşti. Bazen bilgisayar arızayı gösteriyor ama sorun başka yerden çıkabiliyor. Yani sadece bilgi değil, sezgi de gerekiyor.” diye konuştu.
“ELEKTRİKLİ ARAÇLAR DAHA TEHLİKELİ”
Elektrikli araçların yaygınlaşmasının kendi mesleklerini nasıl etkileyeceği konusunda ise Işık, “Henüz pek işimiz düşmedi ama bu araçlarda sistem tamamen farklı. Kullandığımız kontrol kalemleriyle müdahale edemiyoruz. Elektrik çarpma riski yüksek, özel uzmanlık gerekiyor. Zamanla öğreniriz ama farklı bir alan.” dedi.
“EN ÇOK CAM MODÜLLERİ ARIZA YAPIYOR”
Araçlarda en çok arıza yaşanan bölümlere de değinen Işık, “Cam modülleri, şarj dinamosu ve far sistemleri en sık arızalanan kısımlar. Motor yağı kaçağı dinamo üstüne geldiğinde hemen sorun çıkar. Eski tip akülerde su kontrolü yapılabiliyordu, şimdi her şey kapalı sistem, kullanıcı bir şey yapamıyor.” dedi.
“GİDERİMİZ FAZLA, GELİRİMİZ AZ”
Pandemi sonrası artan maliyetlere de dikkat çeken Hüseyin Işık, “Eskiden bir marş motoru 150-300 liraya yapılırken şimdi 5-6 bin lirayı buluyor. Ama kazanç aynı oranda artmadı. Önceden bir yemeğe ailecek gidebiliyorduk, artık çok zor. Market masrafları katlandı.” şeklinde konuştu.
“ÇIRAK YETİŞMİYOR, DÖNÜŞÜM GECİKTİ”
Yeni nesilde çırak bulmakta zorlandıklarını da vurgulayan Işık, “Uzun süredir çırak yetişmiyor. Ancak son yıllarda aileler tekrar çocuklarını sanayiye yönlendirmeye başladı. Çünkü üniversite mezunları da iş bulamıyor. Ama bu dönüşüm için biraz geç kalındığını düşünüyorum.” diye belirtti.
“GELECEĞİ VAR AMA DEĞİŞİM KAÇINILMAZ”
Mesleğin geleceğiyle ilgili de değerlendirme yapan usta, “Her şey dijitalleşti. Ama hâlâ 20-30 yıllık arabalar sanayide. Bu iş bitmez ama dönüşür. Hibrit sistemler bana daha mantıklı geliyor. Tamamen elektrikliye geçiş kolay olmayacak. Elektrikli araçların akü ömrü de sınırlı, bu da ayrı bir masraf kalemi.” ifadelerini kullandı.
“KIZLAR DA ÖĞRENSİN İSTİYORUM AMA KIYAMIYORUM”
Üç çocuk babası olan Işık, çocuklarının da mesleğe ilgisi olduğunu belirterek, “Oğlum dört yaşında, her gün dükkâna gelmek istiyor. Kızlarıma da bazı şeyleri öğretiyorum ama sanayiye getirmiyorum, kıyamıyorum.“ dedi.
“SANAYİ BÖLGELERİ PLANLI OLMALI”
Sanayi bölgelerinin yerleşim alanlarından ayrı, planlı şekilde tasarlanması gerektiğini dile getiren Işık, “Şu anda dükkanların üstü hep ev. Gece çalıştığımızda insanlar rahatsız oluyor. Şehir planlamasında sanayi alanlarına özel yer ayrılması gerekiyor.” diyerek sanayi sitelerinin önemine dikkat çekti.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Bursa Hayat Gazetesi
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Sanayide bir ömür! ‘Oto elektrik mesleği bulmaca gibi’
1997 yılından bu yana oto elektrikçilik yapan Hüseyin Işık, mesleğin zorluklarını, değişen teknolojiyi ve sektörde yaşanan dönüşümü Bursa Hayat’a anlattı.
Bursa’da 1997 yılından bu yana oto elektrikçilik yapan Hüseyin Işık, mesleğe çocuk yaşta başladığını ve yıllar içinde yaşadığı dönüşümleri anlattı. Sanayiye 12 yaşında adım atan Işık, “Mesleğimiz bir bilmece gibi, her gün yeni bir şey öğreniyoruz.” dedi.
“BABAM OKULA DEĞİL, SANAYİYE GÖNDERDİ”
İlkokulu bitirdikten sonra ortaokula başlamadan sanayiye girdiğini söyleyen Işık, “Maddi imkânsızlıklardan dolayı okuyamadım. Sanayide çırak olarak başladım. Ardından kalfa oldum, şimdi usta olarak kendi dükkanımda mesleğimi icra ediyorum.” dedi.
“MESLEK BİR BİLMECE GİBİ”
Oto elektrik işinin sıradan bir tamirat işi olmadığını belirten Işık, “Her araç farklı. Aynı sistem yok. Yeni araçlarda bir kablo beş farklı fonksiyonu yönetiyor. Her şey elektronikleşti. Bazen bilgisayar arızayı gösteriyor ama sorun başka yerden çıkabiliyor. Yani sadece bilgi değil, sezgi de gerekiyor.” diye konuştu.
“ELEKTRİKLİ ARAÇLAR DAHA TEHLİKELİ”
Elektrikli araçların yaygınlaşmasının kendi mesleklerini nasıl etkileyeceği konusunda ise Işık, “Henüz pek işimiz düşmedi ama bu araçlarda sistem tamamen farklı. Kullandığımız kontrol kalemleriyle müdahale edemiyoruz. Elektrik çarpma riski yüksek, özel uzmanlık gerekiyor. Zamanla öğreniriz ama farklı bir alan.” dedi.
“EN ÇOK CAM MODÜLLERİ ARIZA YAPIYOR”
Araçlarda en çok arıza yaşanan bölümlere de değinen Işık, “Cam modülleri, şarj dinamosu ve far sistemleri en sık arızalanan kısımlar. Motor yağı kaçağı dinamo üstüne geldiğinde hemen sorun çıkar. Eski tip akülerde su kontrolü yapılabiliyordu, şimdi her şey kapalı sistem, kullanıcı bir şey yapamıyor.” dedi.
“GİDERİMİZ FAZLA, GELİRİMİZ AZ”
Pandemi sonrası artan maliyetlere de dikkat çeken Hüseyin Işık, “Eskiden bir marş motoru 150-300 liraya yapılırken şimdi 5-6 bin lirayı buluyor. Ama kazanç aynı oranda artmadı. Önceden bir yemeğe ailecek gidebiliyorduk, artık çok zor. Market masrafları katlandı.” şeklinde konuştu.
“ÇIRAK YETİŞMİYOR, DÖNÜŞÜM GECİKTİ”
Yeni nesilde çırak bulmakta zorlandıklarını da vurgulayan Işık, “Uzun süredir çırak yetişmiyor. Ancak son yıllarda aileler tekrar çocuklarını sanayiye yönlendirmeye başladı. Çünkü üniversite mezunları da iş bulamıyor. Ama bu dönüşüm için biraz geç kalındığını düşünüyorum.” diye belirtti.
“GELECEĞİ VAR AMA DEĞİŞİM KAÇINILMAZ”
Mesleğin geleceğiyle ilgili de değerlendirme yapan usta, “Her şey dijitalleşti. Ama hâlâ 20-30 yıllık arabalar sanayide. Bu iş bitmez ama dönüşür. Hibrit sistemler bana daha mantıklı geliyor. Tamamen elektrikliye geçiş kolay olmayacak. Elektrikli araçların akü ömrü de sınırlı, bu da ayrı bir masraf kalemi.” ifadelerini kullandı.
“KIZLAR DA ÖĞRENSİN İSTİYORUM AMA KIYAMIYORUM”
Üç çocuk babası olan Işık, çocuklarının da mesleğe ilgisi olduğunu belirterek, “Oğlum dört yaşında, her gün dükkâna gelmek istiyor. Kızlarıma da bazı şeyleri öğretiyorum ama sanayiye getirmiyorum, kıyamıyorum.“ dedi.
“SANAYİ BÖLGELERİ PLANLI OLMALI”
Sanayi bölgelerinin yerleşim alanlarından ayrı, planlı şekilde tasarlanması gerektiğini dile getiren Işık, “Şu anda dükkanların üstü hep ev. Gece çalıştığımızda insanlar rahatsız oluyor. Şehir planlamasında sanayi alanlarına özel yer ayrılması gerekiyor.” diyerek sanayi sitelerinin önemine dikkat çekti.
Kaynak: Damla Dilmeç
Son Haberler
Marmara Bölgesi sallandı! Balıkesir'de 6.1 büyüklüğünde deprem!
Bursa’da üç kuşaktır süren alem ustalığı!
Bursa su kesintisi listesi – 11 Ağustos 2025 Pazartesi