Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Uğur Mumcu neden öldürüldü?

Yazının Giriş Tarihi: 24.01.2024 13:59
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.01.2024 14:33

24 Ocak 1993.

Karlı bir Ankara sabahında, C4 kalleşliğiyle evinin önünde katledildi.

Parçalanmış Reno’sundan çıkan cesedi; siyah poşet içerisindeki yağ, is ve dumanla karışmış iki kilo iki yüz elli gramdan ibaretti.

*

Adı gibi; karanlık suikast.

Aradan 31 yıl geçti, elde var koca bir top yumak!

Her yıl 81 vilayette konulan 1-2 çelenkle ufak bir nara atılıyor, büyük gazetecinin şehit edilişinin ardından.

Hepsi bu…

*

Alçak suikastın failleri sürekli çarpıtıldı.

İran gizli servisi, Kudüs Ordusu, Tevhidi Selam, Hizbullah, PKK...

Liste uzadıkça, iş daha da karmaşık bir hal aldı.

*

Aslında…

Mumcu’nun katillerinin kim olduğu o kadar açık ki…

Onu tarafsız bir gözle okuyan, takip edenler bilir.

*

Siz Mumcu’nun anısını politize edenlere bakmayın.

İşin aslı laiklik-irtica meselesinin çok ötesinde…

*

Kendisini onurlu bir ölüme götüren yola; abi gibi gördüğü Abdi İpekçi suikastıyla koyuldu.

İlk durak Vatikan, ulaştığı yer ise kıtalararası oldu.

*

Terörün aklımıza dahi gelmeyecek kirli bağlantılarını ortaya çıkardı.

80 öncesi yaşanan olaylara dair şu cümlesi her şeyi özetler gibiydi:

“Hem sağcılara, hem de solculara silah aynı yerden gidiyor.”

*

Kontrgerilla, PKK, Hizbullah derken; global ölçekte çalışan dev bir çetenin izine ulaştı.

*

70’ler, 80’ler ve 90’larda yitirdiğimiz binlerce gencin gerçek katillerini saptadığında ise; bunun Afrika, Asya, Güney Amerika, Ortadoğu’da da kan akıtanlarla aynı kirli güç olduğunu tespit etti.

*

Basamak basamak gerçeğe ulaştı.

Her ulaştığı bilgiyi belgelerle destekledi, cesur ve kendinden emin bir duruşla da kitleye haykırdı.

*

Gazeteciliğinin olgunluk döneminde ise artık gerçek suçluyu biliyordu…

Doğu-batı aksında çalışan bir suç organizasyonu kurulduğunu,

Bu rotanın organizatörlerinin de dönemine göre para yapan ne varsa (uyuşturucu, silah vs…) kaçırdıklarını yazdı.

*

Dini ve milli inancı bulunmayan karanlık güçlerin, rotası üzerindeki ülkelerde çıkarları doğrultusunda yönetimleri etkilediklerine işaret etti.

*

Şayet işlerin istedikleri gibi gitmediği ülkelerde ise iç karışıklıklar çıkararak, hükümetleri zor durumda bıraktıklarını döktü satırlara.

*

Tartışmasız…

Türkiye Cumhuriyeti’nin gördüğü en iyi araştırmacı gazeteciydi.

Bunun sayesinde de;

Tünelin ucundaki ışığı yakalamış ve koşar adımlarla ilerliyordu.

Elbette çelme takacaklardı.

*

En az Mumcu’nun katledilişi kadar içimi acıtan başka bir durum ise; böylesine büyük bir halk kahramanının –ideolojik boyutta- dar bir kılıfa sokulmasıdır.

Çünkü…

Bu durum, ortaya çıkardığı gerçeklerin kavranmasını ve yayılmasını engelliyor!

*

Mumcu, sağcısıyla solcusuyla bu ülkedeki her namuslu insanın gerçekleri görmesi için kalemiyle savaştı.

Yıllardır işittiğimiz, beyhude bir şekilde aradığımız ‘dış güçleri’ gerçek manada en çok rahatsız edenlerden oldu.

Bundan dolayı da; her 24 Ocak’ta ülkece büyük bir anma gerçekleştirilmesini savunuyorum.

*

Hemen hemen tüm kitaplarını okuyan biri olarak, gerçek bir vatansever olduğuna şahitlik ederim.

Karşı düşüncede olanları da; Mumcu’nun gösterdiği gerçekleri keşfetmeye davet ediyorum.

Mekanı cennet, ruhu şad olsun…

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.