Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hayatın içinden: Özel sektörden akademisyenliğe-2

Yazının Giriş Tarihi: 22.02.2025 07:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 21.02.2025 13:30

Tuğba Hanım, 6 yıl süren özel sektör yöneticiliği sonrası akademik dünyada bir kariyere adım attı. 16 yıldır akademisyen olarak meslek hayatına devam eden Tuğba Hanım ile sohbetimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.

Okuldan mezun olup çalışma hayatına atıldığımız zaman tecrübenin önemini bir kez daha anlamış oluyoruz. İlk deneyimlerinizi düşünerek, öğrencilere neler tavsiye edersiniz?

Bütün mesleklerde tecrübenin önemi çok mühim. Öğrencilerin tecrübe edinmeleri için birçok seçenekleri var. Bizim dönemlerimizde bu imkanlar daha kısıtlıydı. Alternatifler azdı, şartlar da esnek değildi. Şu an tam zamanlı ve yarım zamanlı stajlar mevcut. Devlet bütçeli yurt dışı öğrenci değişim programları var. Üniversiteler firmalarla bağlantılı çalıştığı için bizler de onlara yol gösteriyoruz. Öğrencileri uyardığım ve onlara önerdiğim tek şey stajlarını verimli şekilde geçirmeleri ve özen göstermeleri… Hatta bizim istediğimiz staj süresinin fazlasını yapıp okuldaki bilgilerini pekiştirmeliler. Bizler okulda teknik bilgileri veriyoruz ama sahada tecrübe etmek, bambaşka. Staj yaparken bütün bölümler hakkında bilgi edinmeleri en yakın hissettikleri bölümü detaylıca öğrenmeleri avantaj sağlamış olacak. Soru sormak öğrenciyi hep ileriye taşır. Yapılan stajların hepsi birer deneyim ve kesinlikle önemsemeleri gerekiyor. Bu sayede, iş başvurusu yaptıklarında hangi alanda ne yapacaklarını bilmiş olacaklar.

Mezun olduğumuz ilk yıllarda iş ararken hepimiz zorluk çektik. Önceliğimiz ve beklentimiz tecrübe edinme olursa ileriki dönemlerde kendimizi ifade etme fırsatını yakalamış oluruz. Kariyer olarak daha iyi pozisyonda ve maddi olarak iyi şartlarda iş imkanlarına kapı aralarız. Bu süreçler başlangıçta biraz zahmetli oluyor, sabırlı davranıp bu dönemi atlatabilirlerse sonrasında avantajlı oluyorlar. “Sabırlı olmak”, sosyal hayatlarında da öğrencilik hayatlarında da en çok ihtiyaç duydukları değerdir. Sabırlı olmak, firmaların bütün şartlarını kabul etmek değildir. Haklarını bilip talep etsinler.

Emek vermeden kısa yoldan gelirini üst seviyeye çıkarmak isteyenlerin çoğunlukta olduğu bir dönemdeyiz. Kendi hikayenden yola çıkarak gençlere ne demek istersin?

Büyüklerimizin söylediği bir söz var. “Emeksiz aş ya karın ağrıtır ya baş.” Para kazanmanın birçok yolu var. İnsanlığın yararından çok, zararına üretim yapan insanlar da var. İnsani değerlerini gözetmeyip sadece paraya odaklanıp sahip olma arzusuyla kendilerini düşünenler… Bilincimiz ve hayat amacımız daha erdemli olursa yaşamımızı daha anlamlı hale getirebiliriz. Sadece para kazanmaya odaklı yaşamanın içsel mutluluk için yeterli olduğunu düşünmüyorum. Sahip olduklarıyla mutsuz birçok insan var. Birçok işin yapılma sebebi daha insani ve toplum dayanışmamızı kuvvetlendirmek için bazı mesleklerin değeri paha biçilemez.

Deprem yaşadığımızda işlerini dürüst yapmayan insanların nelere sebep olduğunu gördük. En alt birimde çalışan insanlardan tutunda en üst makamda olan insanlara kadar hepsinin aldıkları kararların ne kadar önemli olduğunu fark ettik. Sistem kendi içinde dengede olduğu zaman pek anlayamıyoruz. Ufak bir aksilik yaşandığında her mesleğin ne kadar değerli olduğunun farkına varıyoruz. Tabi ki para kazanmak hayatımızı sürdürebilmek için önemli; paraya da ihtiyacımız var. Kullandığımız eşyanın, aldığımız arabanın gittiğimiz tatilin hep daha ileri seviyesi var. Maddi gücümüzün getirdiği üstünlükle toplumda var olmamalıyız, diye düşünüyorum. Bir hastanın şifa bulduğundaki yaşanılan mutluluğun, öğrencinin güzel yerlere gelip vatana millete hayırlı birey olduğunu görmenin o an ki hissettirdiklerinin karşılığı yok.

Anneliğinin meslek hayatına katkısı neler oldu biraz bahseder misin?

-Hem anneliğime katkısı olduğunu hem de anneliğimin hocalığıma katkısı olduğunu düşünüyorum. Merhamet duygum daha da arttı ve empati kurmamda daha çok etkisi oldu. Bazen öyle bir durum yaşıyorum ki öğrencilerime evladım gibi bakıyorum. Sadece bir dönem derslerine bile girsem öğrencilerime karşı sorumluluklarım, hoca olarak onlardan beklentilerim oluyor. Başarılı olmalarını, daha fazla meraklı olup araştırmalarını ben de bir hoca olarak istiyorum. Evladımın nasıl ki bir yere gelmesini istiyorsam onlara da o gözle bakıyorum.

Ders içinde söylenen bir söz, yaptığım çıkarım o an ya da sonradan hayat yollarını şekillendirebilir. Bu durum daha dikkatli olmamı da gerektiriyor. Aksi halde olumsuz bir hadiseye sebebiyet verebilirim. Anneliğimin burada katkısını hissediyorum.

Öğrencilik hayat boyu devam ediyor mu?

Kesinlikle devam ediyor. Biz akademide olduğumuz için sürekli kendimizi geliştiriyoruz. Sadece bizim değil hepimizin öğrenciliği hayat boyu devam ediyor. Ebeveynlikte ve iş hayatımızda yaşadığımız her tecrübe bize bir şeyler öğretiyor. Bu şekilde bakabilirsek öğrenciliğimizi nefes aldığımız sürece devam ettiririz.

İnsan tüm yolculukların sonunda kendine varır." Seneca

Bütün kimliklerinizi düşünerek cevap verirseniz, kendimize vardığımızı düşünüyor musunuz?

Varoluşsal olarak hepimiz bir yetenekle dünyaya geliyoruz. Kendimizi bulmak, kendimizdeki özellikleri bulup açığa çıkarmak için hayat serüvenimiz devam etmekte. Yolda karşılaştığımız güzellikler ya da engellerle kendimizi tamamlayıp yaratılış gayemize ulaşıyoruz. Öğrenciliğimizde, arkadaşlığımızda, meslek hayatımızda ve ebeveynliğimizde yaşadığımız her tecrübede kendimizden bir parça buluyoruz ve diğerine kendimizden bir parça bırakıyoruz. Sonuçların doğrultusunda yolumuz da ona göre şekilleniyor. Bir kimlikten oluşmuyoruz. Bütün kimliklerin tecrübelerin birleşiminden bir bütünü oluşturuyoruz.

Geçen dönem öğrencilerimden birini trafik kazasında kaybettik. Kayıp yaşamanın üzüntüsü, bıraktığı iz ve sonrasında baş etme yöntemlerimiz öğrencilerim ve benim dünyamıza başka bir kapı araladı. Öğrencim Batuhan Kaya’yı sevgi ve rahmetle anıyorum.

Öğrencinizi bende rahmetle anıyorum. Hepimizin aydınlık tarafı olduğu kadar karanlık tarafları var. Hiçbirimiz bir kimlikten ya da tek bir hadiseden oluşmuyoruz. Her yeni günde, her deneyim de kendimize varıp, özümüze bir adım daha yaklaşıyoruz. Olaylara verdiğimiz tepkilerde kendimize ayna tutarken, beklentilerimiz karşılanmadığında baş etme tarzımız bizi kendimizle tanıştırır. Yaşanılan deneyimin sonunda kendimizden ve muhatabımızdan razı olma halini yaşayabilme becerimiz önemlidir. İyi de ve güzel de herkes birbirinden razıdır. Kaosun içinde yapamadıklarımız, yapılmayanlara verdiğimiz tepkiler hepsi kendimizi tanımak için fırsat. Hocamızın dediği gibi;” Her tecrübe bize bir şeyler öğretiyor, bu şekilde bakabilirsek öğrenciliğimizi nefes aldığımız sürece devam ettiririz.”

“İlişkilerimin beni mutlu etmek için değil, bilinçlenmem için var olduğunu fark ettiğimde, onlar geliştirmem ve yaşamdaki daha yüksek bir amaca bağlanmam için harika bir araca dönüşür.” E. TOLLE

Yolumuza çıkan her deneyim bilincimizi ileriye taşımaya aracı olsun. Keyifli hafta sonları dilerim.

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.