Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hayatın içinden: Evre evre dönüşüm

Yazının Giriş Tarihi: 03.05.2025 07:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 02.05.2025 12:27

Ruhsal iyileşme yolunda neler yapmamız gerektiğini işin uzmanına sorduk ve Psikolog Ece hanım tüm samimiyetiyle bilgilerini bizimle paylaştı. Bu hafta da çaresizliğin ve arayışın getirdikleriyle birçok farklı deneyim yaşayan, uzmanların ve ellerinde sihirli değnek olduğunu iddia edenlerin kapılarını çalan Evrim hanımla beraberiz. Benzer sorulara nasıl cevaplar verecek heyecanla bekliyorum.

Hoş geldiniz, Evrim hanım;

Ruhsal olarak “iyileşmeliyim” dediğin, kırılma noktan var mı, aldığın kararla 10 yıl nasıl geçti?

Hoş bulduk. Anne olmayı istemekle, anneliği yaşamak arasında uçurum fark var. Anne olmadan önce farkına varmadığım iletişim şeklimin, çocuğumla iletişim kurarken farkına vardım. Kendimde rahatsız olmadığım birçok davranışımı, çocuğuma aktarırken huzursuzluk duydum. İçsel huzursuzluğum her gün arttı. Bazen duygularımı yönetmekte zorluk çektim. Kaygımı, korkumu, öfkemi yaşarken baş edemediğim birçok an yaşadım. Anne olarak daha net ve sakin olmalıyım diyerek, birçok yol denedim. Çaresizliğin vermiş olduğu hisle o anki algımla ilk kapıyı çaldım. Çaldığım kapı; aldığı eğitimlerle çokta geçmişi olmayan el yordamıyla kendilerine yol belirleyen işin uzmanı olmayan bir kapıydı. Maddi olarak bütçe ayırmadığım için ilk denediğim kapının devamını getiremedim, iyi gelip gelmediğini anlamadan başka bir kapı arayışım başladı. Sosyal medya üzerinden “şifa” adı altında birçok video yöntem, eğitim dikkatimi çekti. Yaşadığım çaresizlik özgüvenimi daha da düşürdü. Sanki herkes benden daha bilgili, zorluklarla benden daha iyi baş ediyor gibi geliyordu. Eğitim verenlerin hepsinin pelerinleri var gibi hissediyor, özel yetenekleri olduğunu düşünüyordum. Peşinden gittiğim sonra da “ne işim vardı benim orada” dediğim, o kadar çok yer oldu ki. Yaşadığım hayal kırıklığı her seferinde beni başa döndürüyordu. Denediğim birçok yöntem iyi olacağım diye umut ettiğim için “o an” iyi geliyordu. Sonrasında muhakeme yapınca saçma bulduğum yerlerden hızlıca uzaklaştım. Bazen de güven alamadığım içselleştiremediğim için erken pes ettim. İyi gelecek yerleri de bu şekilde elediğim oldu. Geçtiğim yollarda “iyi gelmedi” deyip, kendimi diğer yolu denerken buldum. Şifaya olan bağımlılık yatkınlığımın zamanla farkına vardım. “Şifa” adı altında bir sektörün olduğunu gördüm. Fırsatçılarla dolu denetimi olmayan bir alan bunu fark edene kadar o girdaptan maddi manevi nasibimi aldım. Sonrasında bu yollar benim kendimle olan bağımı yavaş yavaş kuvvetlendirdi. Neyi istemediğimi anlayıp içsel huzurumun neye yatkın olduğunu fark ettim. Bazen merakla bazen de çaresizlik içinde gittiğim yerlerin fıtratıma uygun olmadığını yaşayarak öğrendim. Bu sektör o kadar çok geniş ki; beslenme adı altında yiyecek listeleri, düşünce gücüyle değişimi vaad edenler, felsefesi olan yöntemler, geçmişin peşinden gidenler, bitmeyen ata travmaları, gelecek okuyucuları, inzivaya çekilerek iyi olanlar, semboller, renkler her şeyin şifası var. Niyetim kendimi iyileştirmek ve çocuğuma elimden geldiğince iyi olanı aktarmaktı. Yanlış yollarda doğruyu aradığım olsa da yolum hep feraha çıktı.

Birçok yolu deneyip edindiğin tecrübeler doğrultusunda değerlendirme yaparsan, ruhsal iyileşme için yol arayanlara neler tavsiye edersin?

Hayatımızda sorumluluklarımızın getirdiği bir telaş var. Bu telaş ve aceleciliğimle birlikte, hızlıca aldığım çok karar oldu. Aceleciliğin yanlış kararlar almaya sebep olduğunu söyleyebilirim. Sakin kalabilmeyi bedeninize ve zihninize öğretmenizi önerebilirim. Ruhsal anlamda iyileşmek isteyenlere tavsiyem de kendi seslerini duymalarıdır. İnsan kendi sesini ancak sessizlikte duyabilir. O yüzden biraz yalnız kalıp kendi iç seslerine kulak vermeliler. Ben kendi kendime soru sormaya başladığımda iyileşmeye başladım. Kendime sorduğum sorularda zihnim ve kalbim aynı yerde buluşunca kendimce en doğru cevabı bulmuş oldum. Soruları başkasına sorduğumuzda, kendi cevaplarımız sanıp cevapları benimseyebiliyoruz. Cevapların peşinden giderken farkında olmadan her yöntemi denemiş oluyoruz. Etrafınızda samimiyetine inandığınız insanlar varsa, nasıl gözüktüğünüz konusunda objektif yorum yapacaklarsa size, eleştirilere açık olmanızı tavsiye ederim. Bende kendi hayatımda kademe kademe farkındalık yaşadım. Kendimle alakalı geç farkına vardığım bir noktadan bahsetmek istiyorum. Kendimi anlatmaya çok çalışırdım. Uzun uzun bitmeyen kelimelerim vardı. Beni yorduğunu fark ettim. Ailemde gördüğüm davranış şeklini, sorgulamadan yaşadım, aktardım. Belki de bilmeden oluşturduğum bir savunma şeklidir. Kendi kabuğuma çekilmeyi, uzaktan dinleyici olmanın bana huzur verdiğini keşfettim. “Bu ben değilim” demek epey zamanımı aldı. Durgunluk ve sessizlik bana çok iyi geldi. Sakinlikle aldığınız kararda fıtratlarınıza uygun, destek alacağınız yöntemi ve kişiyi çok yorulmadan bulmuş olursunuz. Ben yoruldum ama pişman da değilim. Mücadele eden bir sürü farklı insan tanıdım. Bunun fikir çeşitliliği olduğunu düşünüyorum.

Çaldığınız kapılarda derinleşebildiniz mi?

İyileşmek umuduyla birçok kapıyı çaldım. Araştırıp gittiğim yerler olduğu gibi tavsiye üzerine gittiğim yerler de var. Çaresizlik içinde olunca insan birçok detayı da atlıyor. Şifa adı altında pazar o kadar geniş ki. Denemek istiyorsunuz, fragmanlar cazip geliyor. Uzmanı olmayan insanlar, bilimsel olmayan yöntemleri o kadar iyi pazarlıyor ki, o an insan kapsamlı düşünemiyor. İçine girip gördüğümde kendi değerlerime uzak birçok şeye şahit oldum. Hatta neyin yayılmasına fayda sağladıklarını bilmeyen o kadar çok insan var ki. Bu yüzden derinleşemeden bir diğerine geçtim. Bireyselleşemediğimin geç farkına vardım. Kendi fikirlerime kendi değerlerime kulak vermemişim. Kendi fıtratıma uygun olan yerleri keşfedince güvenim de arttı. O zaman derinleştim ve iç sesimi duymaya başladım.

Geçtiğiniz yolları samimiyetle paylaştığınız için teşekkür ederim. Birçok kişinin yolunu aydınlatacak bilgiler ve tecrübeler. Hepimiz hayatın içinden geçerken mücadele halindeyiz. Hissettiğimiz, zorluk yaşadığımız o kadar çok duygu vardı ki. Kimimiz aile içi iletişimde zorluk yaşıyor, bir diğerimiz iş hayatında... Evlenenler birbirini tanımaya çalışıyor, ayrılık yaşayanlar kendilerine farklı bir düzen kuruyor. Yaşanılan duygu hep aynı sadece olaylar değişiyor. Hissedilense kocaman bir çaresizlik. Çaresizliğin getirdiği hisle arayışımız başlıyor. İçinden geçtiğimiz dönem de, psikolojik olarak birçok veriye hızlıca ulaştığımız, sektör haline gelen bir pazar. Kimse de yoğurdum ekşi demiyor. Gerçeklerden bahseden az kişi var. Kendi fıtratımızı anlamak, kendi değerlerimizi bilmek sınırlarımızı koymak o kadar mühim ki. Yoksa şifa rüzgarı bizi oradan oraya hırpalar durur. İnsan iç karışıklık yaşadığı zaman muhakeme etmede zorluk yaşıyor. Bundan faydalanan birçok fırsatçı var, hem maddi hem de manevi sömürmek için sanki atmaca gibi bekliyorlar. Kendimizi bilmek, anlamak her şeyden önce geliyor. İster bireysel yaşadığımız aksaklıklar olsun ister toplum olarak yaşadığımız kargaşa olsun ömrümüz boyunca birçok hadiseyle baş edeceğiz. Yolculuğunuzda içsel huzurunuzu destekleyecek kararlar almanızı temenni ederim. Sohbetimize haftaya kaldığımız yerden devam ediyor olacağım keyifli hafta sonları dilerim.

Yükleniyor..
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bursa Hayat Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.