Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Fok derisi, kavuşma

Yazının Giriş Tarihi: 17.05.2025 07:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.05.2025 14:05

Son iki yazımda bahsettiğim, Evrim hanımla röportajı yazıya dökerken son dakika gelen bir davetle tiyatroya gitme fırsatı buldum. Son dakika belli olduğu için yetişme telaşımla konu nedir, kimler oynuyor diye düşünürken, kendimi gişe de buldum. Açıkçası oyun hakkında bilgi içeren broşürü görünce sevindim. Kadın hikayesi olduğunu anlayınca alakam daha da derinleşti. Oyun hakkında edindiğim bilgiyi size aktarıyorum.

“Yuvayı dişi kuş mu yapar? Peki bu yuva kimlerden ve nelerden oluşur. Bir çatıya sahip ama anne olmak isteyip olamayan beyaz yakalı bir kadın, Dilek. Bir çocuğa sahip ama kendi ailesiyle aynı çatı altında yaşayamayan Türkmen bir bakıcı, Gül. Aile dediğimiz kavramı, kendi yuvasını tamamlamaya çalışan bu iki kadının vazgeçtikleri, fark ettikleri ve kendileri çok tanıdık.

Farklı sosyal statüde ve coğrafyadan olan Dilek ve Gül’ün anlattıkları, gerçek deneyimlerle harmanlanmış, trajikomik hikayelerden oluşmaktadır. “

Bir kadının anne olduktan sonra arayış hikayesini röportajdan kelimelere dökerken, seyirciye sanatla anlatmak isteyen tiyatro yazarının kurguladığı hikayesine eşlik ediyor olmak beni heyecanlandırdı diyebilirim. Dilek ve Gül’ün hikayesi, Dileğin bir dileği var hayatta “anne olmak.” Gül ise kendi toprağından ayrı bir kadın, yaşadığı zorluğa rağmen etrafına gülümsemek, yeşermek, bir gül gibi açmak zorunda. Oyun, baştan sona kadar ya yaşadıklarımızdan ya da duyup gördüklerimizden yansıyan farkındalıklı bir oyun. Oyun aynı zamanda 2024 yılında “Farkındalık Yaratanlar” ödülü almış. Kadın oyunu olmasına rağmen özellikle erkeklerin ilgi gösterip izlemesini öneriyorum. Oyun iki kişilik… Anlatılmak istenilen seyirciye geçti diyebilirim. Dilek beklenmedik bir anda seyirciye, bir kadının zorlanarak sorabileceği bir soruyla dikkati kendine çekiyor. Dilek ve Gül aynı mekandalar ama farklı zamanlardalar, bitişte çok güzel bir matematik var. Finalinde aynı zaman ve mekanda iki kadın buluşuyor. Aile içi karmaşadan, toplumun kadına görevler biçmesinden her evlilikte yaşanılan dalgalanmalardan ayrıntılı olarak bahsediyor. Oyunda, kadının yanında duruyormuş gibi gözükmeyi başaran eşlere de göndermeler var. Sorumluluk almakta zorlanan erkeklerin yansımalarını görüyoruz. Yazar, erkeğin evlilikte var oluşunu ya da var olmayışını çok güzel anlatmış.

Yazan, yöneten ve Dilek karakterini canlandıran; Esra Şengünalp. Oyunu yazmaya karar verdikten sonra araştırma yaparken, Dilek karakterine benzer birçok kadınla tanışma fırsatı yakalamış. Sonrasında kendisi de anne olmaya karar vermiş. Yazar, anne adaylarının yolculuklarını dinlerken kendi hayat yolculuğuna annelik hikayesini eklemiş. Araştırma yapmanın, dinleyici olmanın dışında yazarın bu yolu deneyimleyerek geçmesi, oyunu yazarken ve seyirciye aktarırken anne olmanın kattığı derinliği izleyici olarak hissettim.

Oyunun içinde geçen mitolojik bir hikaye var. Kurtlarla koşan kadınlar kitabından; Fok derisi. Mitolojik hikayenin oyuna katkılarını ve kişisel olarak fikirlerimi haftaya bırakıyorum. Keyifli hafta sonları dilerim.

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.