Biliyorsunuz ara ara Bilişsel Davranışçı Terapinin kavramlarından bahsetmeye çalışıyorum. Bilişsel esneklik çoğu zaman bizim gündemimiz oluyor.
Bu hafta yeni bir ekolle yani insana farklı bir bakış sunan bir terapi modeliyle tanıştım. Kabul ve Kararlılık Terapisi… Bundan bir süre vurgu yapacağım kısım daha çok bu bağlamda gerçekleşecek.
Bugün de bu terapi modelinin bir terimini anlatmaya çalışacağım: Perspektif almak.
Bir deney vardır belki bilirsiniz. Çocuğu masanın bir tarafına yetişkini masanın diğer tarafına koyarlar. Çocuğun tarafında farklı nesneler yetişkinim tarafında da farklı nesneler vardır. Çocuğa yetişkin tarafından nelerin görüldüğü sorulduğunda kendi tarafından kendinin gördüklerini söyler. Bu durum perspektif alamamaya örnektir.
Bizler büyüdük. Yetişkin olduk. Fakat hayat olayları karşısında perspektif alamamamız yani sen sensin ben de benim diyememek veya mekan ve zaman anlamında ayrım yapamamak psikolojik katılık anlamına geliyor.
Katı olan kişinin de özellikle ilişkiler konusunda şöyle cümleleri oluyor. Diyor ki:
⁃ Şöyle şöyle davranmalıydı.
⁃ Şunu söylemeliydi.
⁃ Bunu böyle düşünemez.
Bu durum ben ve senin ayrımını yapamamaktan kaynaklanıyor. Halbuki o öyle davranabilir, o öyle söyleyebilir. Bizler farklı insanlarız.
O deneyi izlerken belki komik geliyor, gülüp geçiyoruz, çocukça geliyor. Fakat bizler de yetişkin halimizle dahi hala perspektif almaya çalışıyoruz.