Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Yine aynı devran...

Yazının Giriş Tarihi: 17.02.2024 07:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.02.2024 18:05

Şu devlet memurluğu olayı suistimalliğini tam olarak üzerimizden atamadık gitti.

Hala devam etmekte ve bu durum acayip gözüme batmakta şu sıralar.

Nerede işim olsa olmadı olamadı yapılmadı veya yapılamadı. Yapılamayacak bir durum da yoktu halbuki ortada ama ne hikmetse ordan oraya savrultturuldum. Tesadüf? Olamayacak kadar fazla oldu üst üste olaylar, olacaksa bu kadar mi tesadüf olur, zannetmiyorum.

Hep vardı evet ama bi ara hakikaten çok azalmıştı, varsa da hissetmiyordum ben göze batmayacak sayıda ve derecede idi. Dikkat edilir, denetimleri güzel yapılır olmuştu. Zaten hali hazırda hep var olan bu zan biteyazmıştı neredeyse.

Ama neyin etkisi oldu bilmiyorum ama şu sıralar yine ayyuka çıktığını düşünüyorum. Üstelik sadece bende değil, hadi üst üste bana denk geldi desem. Çevremde kim varsa benzer şeylerden acayip rahatsız.

Sanki başa sarıyoruz gibi bir hisse kapıldım ve iğne batmış hissiyle doluyum birkaç gündür.

Hepimiz yaşadık o günleri yaşanan mağduriyetleri, yapılan muameleleri. Herkes bir sillesini yemiştir muhakkak. Ve eminim ki hepimizde açtığı yer azımsanmayacak kadar büyüktür. Zamanında çok çektik, bitsin gitsin diye çok uğraşıldı, beklenildi. Tek isteğimiz haksızlık yapılmasın, suistimal olmasın, insan oyalanmasın, boşu boşuna süründürülmesin, hakkıyla herkes işini yapsın.

En sonuncusu bile bütün bu sandıklarımı siler süpürür.

" Hakkıyla işini yapmak..."

Buldum. İşte bizdeki eksik parça.

Öyle büyük parça ki bu, bu olmadı mı hiç bir şey olmuyor.

Ve şu aralar işin  " hiç bir şey olmuyor" kısmının ucundayız.

Halbuki işler eskiye dönmek şöyle dursun eskinin hatırlanmaması gerken seviyede olmalıydı.

" ya eskiden şöyle şöyleymiş meğer, sistem işlemiyor derecesindeymiş, neler yaşanmış, şimdi ki nesil olarak görmedik bunları, büyük dersler çıkarılmış da unuttuk gitti." denmeliydi.

Buna sebebiyet veren nedeni çok merak ediyorum mesela. Neden böyle oldu? Neler değişti? Neden o iğrenç saygısızlık seviyesine geri döndük? İnsan oyalamak nedir ya? Başından savmak nedir?

Uzun suredir var olan bir diş problemi yaşıyorum kaç doktor gezdim ve malum randevu almak işkence hele ki konu diş ise. 2 ayı geçti hala doktor geziyorum. Hem geziyorum hem gezemiyorum. Randevu alamıyorum, güç bela aldığım ise beni başından savıyor. Herkesin bir uzmanlık alanı var oraya sevk ediyorlar biz yapamayız diye. O bölümden de burada 2 doktor varmış hepi topu. Randevu alamıyorum diyorum yapacak bir şey yok diyor, Diş ağrısı çekiyorum diyorum ,yine aynı cevap. Yapacakları işlem de bildiğimiz kanal tedavisi, diş çekimi falan.

Bu en basit örnek mesela, basit değil de diş ağrısını yaşayan bilir ve korkusunu çeken. Hadi basit diyelim. Ama yapılan muamele çok kötü, bir kere de değil üstelik. Alışılmış, herkes birbirinin üzerine atıyor işi. Aradaki ordan oraya savrulsun dursun kime ne.

Ya büyük bir derdin olsa ne olacak? Her yerde böyle mi olacak.

İnsanın inancı kalmıyor en büyük dayanağına.

Gözü kapalı güvenmesi gereken yere.

Büyük güven kaybı var ortada haliyle ve bu hiç iyi değil. Bu kadar güvensizlik çok büyük şeyler doğurur, iyi olmayan şeyler. 

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.