Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Korkunç gerçek

Yazının Giriş Tarihi: 09.08.2025 07:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 08.08.2025 16:02

Sizce de çok hızlı bitmedi mi yaz… Yazın son ayının ilk haftasını bitirdik bile…

Ne ara ağustos ayına geldik hiç bir fikrim yok. Ben artık son zamanlarda takvime ciddi manada yetişemiyorum onu fark ettim.

Tarihlere, aylara hatta saatlere çok sık şaşırır oldum. Yetişemiyorum hiçbir şeye…

Nehir yatağından akan su gibi hızlıca geçip gidiyor günler, tutabilene aşk olsun.

Önümde olup bitenleri bile anlayamıyorum da bazen bir an dank ediyor sadece öyle varıyorum farkına…

Geçen gece kalktım çocuğumun üzerini kontrol etmek için, bir an çok büyük geldi gözüme, kendi büyüttüğüm çocuğa şaşırdım gecenin karanlığında…

Uyku sersemi sert bir uyanış yaşadım anlayacağınız. Gözümde yaş bir süre başında bekledikten sonra yatağıma geri döndüm. Sabah "ne acelen var oğlum bu koşuş nereye, ne gerek var bu kadar hızlı büyümeye" dedim durup duruken, şaşkın şaşkın bana bakıyor. Çok sık görmeyenler görünce "aa büyümüş okula başladı mı" diye soruyor ben ise biraz buruk her defasında "2.sınıfa bile geçti "diyorum, bu sefer karşımdaki de şaşırıyor.

Hep derdi ama annem "günler geçmek bilmez de yıllar çabucak geçer gider" diye.
Tabi anlayamıyorsun hikaye gibi geliyor insana ilk ama bir bakıyorsun o hikaye sandığının içindesin.

Son zamanlarda sık sık karşımdaki yaşlıların bazen niye çocuksu hallere girdiklerini anlıyor buluyorum kendimi. Diyorum ki eyvah bunu bile anlayabiliyorsam artık benden geçmiş demektir çoğu şey, gülüyorum sonra...

Çoğu zaman da annemin yerinde görüyorum kendimi, sonra bu sahne tanıdık geliyor bana bir yerden diyorum aaa bi bakıyorum annem gibiyim, etrafımda çocuklar ve çoğu şey bana soruluyor.

Ama sorsan ne ara bu noktalara geldim hiç haberim yok, tüm bunları nasıl yapabiliyorum hele ondan hiç haberim yok.

Yaz hızlı geçti derken hayatın hızlı geçmesine geldi konu…

Velhasıl kelam son zamanlarda hiç bir şeye yetişemiyorum, kendime bile…

Yaptığım şeylerin bir yerlerinde büyük bir terslik var ama daha tam bulamadım bakalım. Sanırım önce şu uyku meselesini rayına koymamız gerek hep birlikte.
Günün en güzel zamanlarını uykuya feda ediyoruz, Uykunun en güzel zamanlarını da ekrana...

Bakın yazarken ilk ikisini buldum bile yanlışların. Uyku ve ekran...

Belki zaman aynı zamandır ama bizim zamane uğraşlarımız yiyordur onu çaktırmadan. Ne çok vakit ayırıyoruz şu merete. Hem şikayetçiyiz hepimiz hem kopamıyoruz, içten içe de mutluyuz onunla.

Bir bilim kurgu filmi izledim, izlerken anlamadım ama sonradan sonradan her saniyesi tanıdık geldi. Sorsan bilim kurgu filmiydi ama çaktırmadan günümüzü anlatıyordu. Herkes bağımlı, herkes sahte, gerçeklik anlamını yitirmiş, sanal alem, dünya, hayat adına ne dersen de o önemli olmuş. Ana konumuz buydu.

Nasıl? Çok tanıdık değil mi?

Hem şikayetçiyiz zamanın akmasından hem de bile isteye izin veriyoruz gitmesine.
Ne için? Bir hiç, bomboş yalan bir dünya için. Korkunç...

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.