Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Polis eşi olmak (Duygu durmaz ki...)

Yazının Giriş Tarihi: 04.09.2016 10:01
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.09.2016 10:01

Saatler geçmek bilmiyor, zemheri bir gecenin ortasında

Akrep ile anlaşmaya yatıyorum.

Biliyorum ölüm Allah'ın emri ama yine de dua ediyorum 'Allah'ım onu önce çocuğuma sonra vatanıma bağışla' diye...

Kimse sıkıntıyı çekmeden anlamaz davulun sesi uzaktan hoş gelir misali...

Duygu Durmaz Erzincanlı polis eşi bir kardeşim... 27.08.2016 onların tanışma yıl dönümleri...Duygu Hanım dan Polis eşi olmak ile ilgili düşüncelerini kağıda döktüğünde kalem kalemliğinden utanmış mıydı bilmiyorum ama ben 'yazıyorum' diyen dilimden utandım...

"Eşimle eş dost tavsiyesi ile tanıştım. Yoğun ısrarlar üzerine görüştük. Allah da yazmış olmalı ki biz her gecen gün aşkla sevgiyle bağlandık. Ben eşimle tanıştığım da özel harekâtçıymış. Polisti ama hangi birimdeydi bilmiyorum. Sormadım o' da gerek görmemiş olacak ki bahsetmemişti. Gel zaman git zaman biz evlilik yolunda adımlar attık. Bence öyle yıldırım aşkına kapılmaya, senelerce görüşüp tanımaya da gerek yoktu. Bana dediği; "bak polisle evleneceksin hazır mısın? Ben neler neler çekiyorum." Bende ne oldu ki diye sordum. Anlatmaya başladı gecenin ayazını- yazın sıcağını hepsini geçti de ayrılık hele bir de çocuk olunca...

Eşim anlatırken aklıma arkadaşımın çocuğu geldi, o da Özel Harekâtçı ile evliydi ve çocuk babasını 15 günde bir bazen de ayda bir görüyordu. Sürekli hastalanıyordu doktor bir şeyi yok deyip ya geri gönderiyor ya da sakinleştirici yapıyordu... Çınar dedesine tatile gittiğinde sormuş; 'Dede Babamı ne zaman görebilirim' diye dedesi neden öyle bir şey söyledi bilmiyorum ama "ancak hasta olursan baban gelir" demiş... Dedesi haklıydı belki ama çocuğun ne suçu vardı ki....

Bunu arkadaşımdan dinlediğimde gözyaşlarımı tutamamış, Eşim kendi çektiği zorlukları anlatınca o gün tekrar gözümün önüne gelmişti...

Ama neresinden bakarsam bakayım ne yaparsam yapayım Zafer'im canımın parçası eşim yanımda olsun da bir şekilde üstesinden gelirim deyip bütün soruları beynimde sildim ve eşimi ve sevgimizi dört elle sarıldım...

Nişanlandık... Nişanlıyken ilçeye görevine giderdi. Ne bana ne de o'na zaman geçmiyordu. Ortalık karışık terör almış başını gidiyor, aklım sürekli onda. E düğün geldi çattı sayılı günler var. Nişanlım yok düğün sıkıntısı bir yandan, geçmek bilmeyen hasretlik bir yandan, derken Rabbimin verdiği sabır ile üstesinden geldim... Allah ailemden de razı olsun, her şeyim ile ilgilenip, yaptılar...

En çokta insana ne koyuyor biliyor musunuz? Birçok olayın heyecanını tek başına yaşamak zorunda kalmak, Zaferim, ömrüm kendi damatlığını bile seçemedi. Evi dizmek, damatlık, fotoğrafçı... Bunların hepsini düşünüyorum da sadece ya telefonda bahsedebildim ya da fotoğraf atarak anlatmaya çalıştım... Zor arkadaş zor Polis sevmek zor ama en güzel yanı da zoru sevmek, Zaferimin gözlerine bakabilmek, onunla ömrümüzün yettiği kadar sevebilmek...

Biliyorum eşimde çok zorlanıyordu, hissediyordum fakat o her defasında "şikâyetçi değilim, olmadım, olmam Allah devletimize uzun ömürler versin" diyordu. Sadece şunu dile getirirdi." Bir gün ayrılacak olursam bunu kendimi mecbur hissedersem tek sebebi senden, yuvamdan ayrı kalmamak için olur" dedi.

Veee şimdi arkadaşımı da kendimi de çok iyi anlıyorum. Polis eşi olmak; Sabır ile yoğrulmayı, şikâyet etmemeyi öğretiyordu... Öyle zamanlar oluyor ki doğum günü, yıl dönümleri özel bir günde bulamıyorsun... Çok beklediğim sinema filmi geliyor ama yoldaşın yok, düğün dernek kuruluyor yok, yemek masasında yok... İşte bu "yok'luk" bile yok olmamayı aksine dünden daha güçlü olmamızı öğretiyor ve her yokluk; gözüm ömrümü gördüğünde daha sıkı sarılmamı sağlıyor...

Özel harekâtçı sevmek; Sabah işe gönderirken Allah'ım sen düşmana fırsat verme, sağ salim evine gelsin diye dua etmekmiş. Aksam 5 dakika geciktiğinde telefonun basında kalakalmakmış... Bebeğimize aldığım kıyafetlerin fotoğraflarını atarak heyecanı yaşamakmış, unutmak istemediğin anları tek başına yaşamaya çalışmakmış,...

Bir de demezler mi, "polis yattığı yerden para kazanıyor... Ben daha yeni evliyim ve bunlar kısa zamanda yasayıp, hissettiklerim. Ya sonra. Sonra ne olacak, nasıl olacak bilen var mı? ( Şükür yinede) hele o şehit Aileleri... Allah'ım Polisimizi, Askerimizi korusun... Darbe girişiminin olduğu gün eşimi görmeliydiniz. "Bir Zafer gider, başka Zafer dünyaya gelir deyip de meydanlara koşuşunu".

Günlerden 27 ağustos. O zaman başımda kavak yelleri eserken sana 'evet' dedim. Şimdi bilerek, yaşayarak sana iyi ki "evet" demişim diyorum. Seninle her şeye varım ben... Umurumda değil hangi mesleği yaptığın. Sen karşıdan salınarak gel bana yeter... Birlikte asırlanmak dileği ile Canım kocam... Zafer'im sen benim en hayatımdaki tek zaferim, başarımsın... Seni sevmek bütün dünyanın servetini kucaklamak gibi..."

 

Konuşmayın yazın...

30.12.2017 06:27

İnsan neden yazar... Konuşmak varken neden kalemi eline alıp saatlerce bazen günlerce aynı kelimenin üzerinde yoğunlaşıp kalır... Bilen varsa söylesin yoksa da ... Bilmiyorum ağzı olan herkes konuşuyor sizler de konuşun... Ne zamandan beri yazıyorum sorusunun cevabını veremiyorum ama ilk yazım 20

Kılıçdaroğlu

18.05.2017 09:01

Evet, referandum kesinleştiğine göre göre sonrasını irdelemekte fayda var... Değinmek istediğim sadece Sayın KILIÇDAROĞLU. Bunun sebebine şu sözün yeterli olacağını düşünüyorum... "Atı alan Üsküdarı geçti" öyle ya da böyle bu maçın galibi Sayın ERDOĞAN... ( Tebrik ederim ) CHP Genel Başk

Babam sevdirdi (Tayfun Talipoğlu)

22.03.2017 09:44

Cümlenin bittiği ya da bütün ezberinin bozulduğu zamanlar vardır... Dermanın kalmaz bir söz söylemeye, senin için önemli olan insan herkes için önemli olmadığı için canın yanar, üzülür, köşene çekilir bir rahmet okursun... Bugün; (dün) yani 21.03.2017 Salı... O tarifsiz acının yaşandığı gün

Ajan var takipteyiz...

25.02.2017 10:04

21.02.17 saat 07.53 havada hiç olmadığı kadar sis var... Yolda yürürken neden bilmem sisin oluşum sebeplerini değil de Türkiye de olup biteni düşünüyor ve kendimce "takip ediliyoruz, ajan var" gibi kelimeleri sesli bir şekilde düşünüyorum, sabah-sabah nerden geldi ise(!)  Arkama baktım, kimse yok

Ne 'evet hayır' mış arkadaş!

13.02.2017 10:00

Gündem aynı Referandum da 'evet' mi yoksa 'hayır' mı diyeceksiniz? Son zamanlarda gerek sosyal medyada gerekse televizyonlarda o kadar çok küçülme, çirkinleşme gördüm ki anlatamam... Sosyal paylaşımda "hayır" diyen ve onu destekleyen biri kendini bilmez küstahın biri ; "Referandum da; geri zekalı mı

Evet mi? Hayır mı?

11.02.2017 11:10

Herkesin dilinde bir "başkanlık" kelimesi almış gidiyor hayır mı şer mi getirir bilmeden ya "evet" diyoruz ya da "hayır" hiç kimseye buradan şunu yapın deme lüksüm yok fakat gücümün yettiği kadarı ile bilinçli olmanız hususunda çığlıklar bile atabilirim. Gece saat bir buçuk iki gibi arkadaşım ile

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bursa Hayat Gazetesi En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.