Malum; İsveç'in NATO karın ağrısı var.
Ama bu kadar ümit bağladıkları bir gruba dahil olmak için bile kurnazlıktan, riyadan geri kalmıyorlar.
Türkiye'ye verdikleri söze rağmen, örgütü kollamaya, kutsal değerlerimize saygısızlığa devam ediyorlar.
Bunun elbette bir faturası olacak!
Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan İsveç'in NATO üyeliğiyle ilgili konuştu:
"Türkiye, sokaklarında teröristlerin cirit attığı bir ülkeye nasıl güvenebilir? Terör örgütleriyle arasına mesafe koymayan bir devlet, NATO'ya nasıl katkı yapabilir? Madrid'de ülkemize verilen sözlere riayet edilmesini bekliyoruz.''
Bu sözler, 11-12 Temmuz'da Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta yapılacak olan NATO Liderler Zirvesi öncesi tüm dünyada yankı buldu.
Anlaşılan...
Batı hala 'Biz istediğimizi yaparız, kimseyi de takmayız' havalarında.
O iş artık öyle değil beyler!
Elinizde koz olarak kullandığınız çamurlar, gün gelir size bulaşır!
Hem Türkiye'nin dostluğunu isteyeceksin, hem de eli kanlı terör örgütü mensuplarına, azılı hainlere kol kanat gereceksin.
Yok öyle yağma!
Sonucu ne olursa olsun...
Kutsal kitabımızı yakma cüretine polisleriyle güvenlik ağı ören, şehitlerimizin kanı ellerinde gezenlerin türlü hainliklerine ses çıkarmayan bu ülkeye asla NATO vizesi verilmemeli.
Bizim düşmanımızı kendine dost yapanlar bunun bedelini ödemeli.
Şayet...
Diğer NATO üyeleri de onlardan taraf olursa, onlara da en net bir şekilde tepki gösterilmeli 'teröre destek verdikleri' delilleriyle ortaya serilmeli.
Onların demokrasi dedikleri başkalarını rahatsız ediyorsa burada ciddi bir sorun vardır.
Her şeyi akıl edip bunu düşünemeyenden de ne dost olur ne de müttefik.
Kendi alçaklığınızda boğulun...