Bir işi en fazla ne kadar kolaylaştırabiliriz? O işi kolaylaştırmaya devam edersek sonunda nereye geliriz? Kolaylaştıkça istek ve işin sürekliliği artar mı yoksa rehavet gittikçe genişleyen bir alana mı yayılır?
Sorularımız kenarda dursun yazının ilerleyen cümlelerinde istediğimiz cevapları kendimize alalım. Eğitim ile alakalı güncel konulara ne kadar göz atabildiniz, bilmiyorum. Gündemin en başında olması gereken konumuz ülkenin tt listesine girmekte oldukça yetersiz kalıyor ama biz ısrarla kendi tt listemizde üst sıralarda tutmaya devam edelim.
Girişi biraz uzun biraz sitemkâr tuttuk ama gündemde devamsızlık var. Günümüzde devamsızlıktan sınıfta kalmak hayli zor. Bu durumun olumlu yanları varken bana göre olumsuz yanları da hayli fazla. Okul zorunluluk ve devamlılık gerektiren bir kurumdur. Bu devamlılığı öğrencinin inisiyatifine bırakmak kurda kuzu teslim etmekten farksızdır.
Nasıl yani? Aklı yok mu bu çocukların?
Biraz sert olacak belki ama hayır yok. Kendilerinin karar alabilmelerini desteklemeli, kendi alanlarına saygı duymalı elbette hayatları üzerinde en büyük söz hakkını onlara bırakmalıyız. Ancak bu denli hayati bir konuda değil. Hastanızı mezun bir doktora mı teslim etmek istersiniz, henüz öğrenci olan doktor adayına mı? Bu durumda bırakalım da okula devam edip etmeme kararı öğrenci tekelinde olmasın. Burada önemli başka bir soru daha devreye giriyor. Yazının başında sorduğum; ‘’O işi kolaylaştırmaya devam edersek sonunda nereye geliriz?’’. Kurallar hayatın devamı, insanların uyumu ve düzeni için mecburidir. Trafik ışıkları olmadığını düşünürsek trafiğin akışı imkânsız hale gelecektir. Bu durumda devam ve devamsızlık konusu da eğitimin trafik ışıklarından birisidir. Veli ricası ile sürekli uzatılan raporlar ile uzatılabilecek bir süre olmaktan çıkmalıdır. Net bir çizgisi olması ve tüm öğrenciler için bu kaide esas olmalıdır. Okul niteliğine göre de değişmemelidir. Burada attığım taş özel okullarda silinen ya da işlenmeyen devamsızlıklara. Kurallar net ve caydırıcıdır. Özellikle böylesine hassas ve öğrenci tarafından suiistimal edilmeye açık bir konuda esnemeye mahal verilmemelidir. Lise son sınıf öğrencileri uzun yıllardan beri ikinci dönem neredeyse okula uğramazlar. Biliyorum çünkü o çocuklardan biri de bendim. Yıllar sonra görüyorum ki tek mesele durmadan ders çalışmak değil, okula gitmek zaman kaybı değil. Devamsızlıktan sınıfta kalmamaya devam edersek eğitimden sınıfta kalacak gibi duruyoruz.
‘’ Aklınıza gelen gelmeyen tüm bağlarınızdan bir akşamcık kopuverin. Yalnız bir akşam kendiniz olun.’’ Hikâyesinden Nuri Bey ve Hasan Bey atıverdiler kendilerini sokağa. Muhabbet ileri olsa gerek beyleri bayları da attılar konuşmalarından. Neon ışıklarda yağmurun altında hızlı hızlı yürüdüler. Anaso
Mutlu haftalar sevgili okurlar. Geçtiğimiz günlerde sınıfımla deyimler konusunu işledik. Bu şekilde giriş yapıyorum ama konumuz bu hafta eğitim olmayacak. Nereden tutarsanız orada kalacak bir konudan bahsedeceğiz. Deyimler ile başladım çünkü bir deyim üzerine konuşmak istiyorum. Kimi zaman çok sevd
Merhabalar, mutlu haftalar değerli okurlar. Geçtiğimiz günlerde haberler arasında gezinirken bir habere denk geldim. Haberin içeriği,eğitim alanında ülkeler arasında yapılan bir değerlendirme de Türkiye’nin sıralaması. Yıllardır aşina olduğumuz bir haber aslında. İçeriği şu şekilde; ‘’PISA 2022 Düny
ÖĞRETMEN; ‘’Hiçbir şey olamazsan, öğretmen ol.’’ Öğretmen, üç ay boyunca yatan kişi. Kadınlar için en uygun meslek. Dört yıl öğretmenlik eğitimi alıp mülakata tabii tutulan kişi. Öğretmenlik dışında herhangi bir bölüm bitirip mülakatsız öğretmenlik yapabilen kişiler ile aynı sıfatı taşıyan ki
Onunla henüz okula gitmezken tanıştık. Kimi zaman onu bir balkonun pervazında rüzgâra meydan okurken kimi zaman bir ceketin yakasında parlarken gördük. Televizyonda izledik, haberlerde dinledik. Çok önemli biri olmalıydı. Kim olduğunu merak ettik. Sorduk, öğrenmeye çalıştık. Ülkenin kurtarıcısı, cum
Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. Halk otoritesinin, halk gücünün üstünde hiçbir güç tanımayarak halkı egemen kılmış yüce Türk Atatürk’eyine yeniden ant içerek başlıyorum. Ne mutlu bir asırdır cumhuriyetin gölgesinde yaşayan bizlere. Cumhuriyet