Geçtiğimiz günlerde bir laptop çantası aldım. Klasik, çok fermuarlı olanların aksine tek gözü olan sade bir çanta…
Oldukça yoğun olduğum bir gün, bu çantayı yanıma aldım.Yoldayken markete uğramak durumunda kaldım. Hızlı olmalıydım. Telaşlı bir şekilde kasa görevlisine kartımı uzatmam gerekti. Elimde olan telefonu çantama koymalıydım ve işte o an…
Elim birden çantanın yüzeyinde bulunan, daha önce hiç fark etmediğim gizli bölmeye doğru gitti.
Tabii şaşıramadan hızlı bir şekilde marketten çıktım. Ama yolun geri kalanında şunu düşündüm:
İnsan da böyle değil mi? Hayatında yeni bir zorluk ile karşılaştığında, önceden hiç farkında olmadığı güçlü yanları ile tanışıyor. Bu durumla nasıl baş ederim derken ‘ O an nasıl olduysa yaptım.’ Şaşkınlığı başköşeye oturuyor.Aslında o an anlam veremediğimiz kuvvet, zaten hep bizde mevcut olan kuvvet. Hâlbuki bu durum yaşanmadan kişideki saklı kalmış potansiyel, kişiden habersiz bir biçimde onda var oluyor. Öldürmeyen darbe, güçlendirir misali tüm yaşananlar ‘Vay be! Ben neymişim!’ dedirterek sırtımızı sıvazlıyor. İçimizdeki gücü fark etmemizi, kendimizi takdir etmemizi sağlıyor.
Ne kadar garip değil mi? Her gün tekrar keşfetmemiz gereken harika bir yaradılışa sahibiz. Kim bilir, belki bizimde içimizde daha nice gizli bölmeler vardır.
Doğru zamanda keşfetmeniz dileğiyle… Hoşça kalın…