1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ve diğer ilgili yasal mevzuat uyarınca ihracatçılar, ihracat bedellerini mevzuatta belirtilen süreler içerisinde yurda getirme yükümlülüğü altındadırlar. Mevzuat ile getirilen yükümlülük uyarınca amaçlanan, ihraç edilen mal ve hizmetlerin karşılığını oluşturan ekonomik değerin ülkede kalmasıdır. Bu kapsamda, istisnaları bulunmakla birlikte, kural olarak ihracatçıların ihracat bedellerini fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içinde yurda getirmesi ve bunu takip eden kurum nezdinde ihracat hesabının kapatılmasını sağlaması gerekmektedir. 180 gün azami süre olup bedellerin ihracatçının ödemesini müteakip doğrudan ve gecikmeksizin yurda getirilmesi esastır. Bugünkü köşe yazımda ihracat bedellerinin yurda getirilmemesi ve ihracat hesabının kapatılmaması konusuna değinerek, bu doğrultuda kesilen haksız idari para cezalarına itiraz hakkından bahsetmek istiyorum.
İlgili konu hakkındaki temel düzenlemeler 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetinin Korunması Hakkında Kanun, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar, söz konusu karara ilişkin 2018-32/48 sayılı Tebliğ (48 Sayılı Tebliğ) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın İhracat Genelgesi’nde yer almaktadır. Bu kapsamda, İhracat bedellerinin yurda getirilmesine ilişkin mevzuatın temelini oluşturan hüküm, 1567 Sayılı Kanun’un 3. Maddesi olup, ilgili madde “Cumhurbaşkanının bu Kanun hükümlerine göre yapmış bulunduğu genel ve düzenleyici işlemlerdeki yükümlülüklere aykırı hareket eden kişi, üç bin Türk Lirasından yirmi beş bin Türk Lirasına kadar idarî para cezası ile cezalandırılır. ‘’ şeklinde düzenleme altına alınmıştır. Kısaca ihracat ve ithalat yapılan mal, kıymet, hizmet ve sermaye mevcut ise bu işlemlerde kaynaklanan paranın Ülkemize getirilmesi gerekmektedir. Gümrük Beyan Formunda ihraç edilecek malın cinsi, adeti ve fiyatı bildirilirken paranın geleceği banka ve şubesi de bildirilmektedir. Şayet belirtilen tarihte bankaya para gelmezse ilgili banka sorumlu kişi ya da şirketin bağlı olduğu vergi dairesine ihbarda bulunmaktadır. İlgili vergi dairesi ihbar üzerine sorumlu şirket ya da şahsa müzekkere göndererek 90 günlük bir süre verip savunma istemektedir. Şayet bu 90 gün içerisinde ihracat bedellerinin yurda getirildiği kanıtlanabilirse sorumlu şirket ya da şahıs herhangi bir idari yaptırım ile karşılaşmamaktadır.
04.09.2018 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 2018-32/48 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’e göre, Türkiye’de yerleşik kişiler tarafından gerçekleştirilen ihracat bedelleri, fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün içinde yurda getirilecektir. Söz konusu bedellerin en az %80’ inin bir bankaya satılması zorunludur.
İhracat bedellerinin yurda getirilmesinin de pek çok yolu bulunmaktadır. Örneğin bir malın satışını gerçekleştirerek yurda dönen kişi yanında nakit getirdiği bedeli yurda sokarken “nakit beyan formu” doldurarak söz konusu bedelin hangi gümrük beyannamesindeki bedele denk geldiğini bildirebilir. Yine Döviz Alım Belgesi de yeterli bir delil olacaktır. Bir diğer belge ise “İhracat Bedellerinin Kabulü Belgesi”dir. Şayet ihracat bedeli gümrük beyannamesinde belirtilen bankadan başkaca bir bankaya gelmiş ise bu bankadan alınacak İhracat Bedellerinin Kabulü Belgesi ihracat bedelinin yurda getirildiğini kanıtlama görevi görecektir.
Afganistan, Liberya, Belarus, Suudi Arabistan gibi ülkelere yapılan ihracatta bedellerin yurda getirilmesi gibi bir zorunluluk bulunmazken, Azerbaycan, Kazakistan, Mısır, Ukrayna gibi ülkelere yapılan ihracatta bedellerin yüzde 50’sinin yurda getirilme zorunluluğu bulunmaktadır. İhracat bedelinin yolcu beraberinde efektif olarak yurda getirilmesi halinde gümrük idarelerine beyan edilmesi zorunludur. İhracat bedeli başkası adına getiriliyorsa NBF’nin (Nakit beyan formu) ilgili kısımlarında bu durum belirtilecek şekilde doldurulması veya açıklama olarak NBF’de yer alması gereklidir. NBF’nin düzenlenme tarihinden itibaren 30 gün içinde NBF’nin ve NBF konusu efektifin bankalara tevdi edilmesi gereklidir.
Irak ve Libya’ya yapılan ihracat işlemlerinde ihracat bedelinin bankalarca kabulünün ihracatçının yazılı beyanının yanı sıra işlemin niteliğine göre satış sözleşmesi ya da kesin satış faturası (veya proforma fatura) ile GB’nin bir örneği/GB bilgileri ibraz edilmek kaydıyla NBF aranmaksızın efektif olarak ihracat bedelinin kabulü mümkündür.
İdari yaptırım süreci kısmına değinmek gerekirse; Vergi dairesi tarafından Cumhuriyet savcılığına ihbarda bulunmasının akabinde, Cumhuriyet Savcılığı tarafından vergi dairesinin ihbar evrakıyla sınırlı bir inceleme süreci yürütülmektedir. Savcılık aşamasında ihracat bedelinin fiili ihraç tarihinden itibaren 180 gün ve sonrasında vergi dairesi tarafından verilen ek 90 günlük süre olmak üzere 270 gün içerisinde yurda getirilip getirilmediği, getirilmişse getirilen tutarın terkin tutarının üzerinde kalıp kalmadığına ilişkin bir inceleme yapılmaktadır. Savcılık tarafından yapılan şekli incelemede 1567 sayılı Kanun'da aranılan şartların oluştuğu kanaatinde varıldığı takdirde, Kanun uyarınca yükümlülüğe rağmen Türkiye'ye getirilmeyen ihracat bedeli tutarının %5'i oranında nispi idari para cezası uygulanmaktadır.
Uygulamada baktığımız zaman özellikle bankanın hatası nedeniyle ihracat bedellerinin yurda getirilmemesinden bahisle birçok ihracatçı hakkında idari para cezası uygulanması şeklinde haksız ve hukuki mesnetten yoksun idari yaptırımlar uygulanmaktadır. Vergi Dairesi ve Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ilgili faturalar, satış sözleşmeleri, banka hareketleri incelenmeksizin kesilen idari para cezaları birçok ihracatçıyı mağdur etmektedir. İş bu kesilen idari para cezalarına karşı idari yaptırım kararının tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde ilgili Sulh Ceza Hakimliği nezdinde itiraz etme hakkı saklıdır. Bu noktada itiraza ek fatura, banka kayıtları, gümrük beyannameleri gibi ihracat bedellerinin süresinde yurda getirildiğini kanıtlayan tüm belgelerin sunulması ve sürecin alanında uzman bir avukat yardımıyla takip edilmesi daha sağlıklı olacaktır.
Fazlasıyla detaylı olan bu konumuz hakkında kısaca bilgiler vererek belirttiğimiz gibi haksız yere idari para cezası ile karşı karşıya kalan ihracatçıların bu konuda hukuki yardım almalarını tavsiye edebiliriz.