Halil Ayar, Bursa'da atıl bir su değirmenini restore edip, geleneksel yöntemlerle un üretmeye başladı. Yerli tohumlarla doğal üretim yapan Ayar, aile işletmesinde 10 kişiye istihdam sağlıyor ve ürünleri ülke geneline gönderiyor. Çocukları da bu girişime katıldı.
Haber Giriş Tarihi: 09.05.2025 19:41
Haber Güncellenme Tarihi: 09.05.2025 19:44
Kaynak:
AA
Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde yıllarca atıl durumda kalan tarihi bir su değirmeni, Halil Ayar'ın girişimiyle yeniden can buldu. Yaklaşık 12 yıl önce duvarları dışında neredeyse hiçbir izi kalmamış olan değirmeni satın alıp restore eden Ayar, ailesiyle birlikte geleneksel yöntemlerle un ve unlu mamuller üretip Türkiye’nin dört bir yanına gönderiyor.
Uzun yıllar şehir merkezinde sürücü kursu işleten 56 yaşındaki Halil Ayar, doğayla iç içe bir yaşam arzusu ve aile büyüklerinden kalan mirası yaşatma isteğiyle yola çıktı. 2009 yılında dedesine ait bir değirmende çalışmaya başlayan Ayar, daha sonra Mustafakemalpaşa'nın Söğütalan Mahallesi’nde yer alan 350 yıllık su değirmenini 2013 yılında satın aldı. Zamanla harabeye dönen bu tarihi yapıyı elden geçirerek yeniden işlevsel hale getirdi.
ATA TOHUMUYLA GELENEKSEL ÜRETİM
Değirmenin çarklarını yeniden döndürdükten sonra üretimde kullanmak üzere yerli ve ata tohumları araştırmaya başlayan Ayar, un yapımına uygun beş farklı buğday türünü belirleyerek tarlalarına ekti. Aynı zamanda bu tohumları civardaki çiftçilere dağıtarak yerel tarıma da katkı sundu. Elde edilen buğdayları yeniden değirmende öğüten Ayar ailesi, doğal unlarla erişte, tarhana ve ekmek gibi geleneksel lezzetleri üretiyor.
Halil Ayar, 10 kişiye istihdam sağladıkları aile işletmesinde hiçbir katkı maddesi kullanmadıklarını vurguluyor. Ürünlerin tamamı kadın çalışanlar tarafından geleneksel yöntemlerle hazırlanıyor ve fırınlarda pişirilip paketlenerek Türkiye'nin çeşitli şehirlerine ulaştırılıyor.
DOĞAYLA İÇ İÇE, AİLECE ÜRETİM
Ayar ailesi yalnızca üretimle değil, yaşam tarzıyla da şehir hayatından tamamen uzak bir örnek oluşturuyor. Kaz, ördek, tavuk ve köpeklerle birlikte doğayla iç içe bir hayat süren aile, huzurlu yaşamlarını üretimle birleştiriyor.
Değirmenin resmi kayıtlarda ilk kez 1863 yılında, Ahmet Vefik Paşa’nın valiliği döneminde geçtiğini öğrenen Ayar, yapının tarihsel önemini de gözeterek restorasyonu özenle yaptırdığını belirtti.
“ÇOCUKLARIM BAYRAĞI DEVRALIYOR”
Halil Ayar, çocuklarının da kendi işlerini bırakarak bu girişime katıldığını ve üretime dahil olduklarını belirterek, “Türkiye’de su değirmenine gıda üretim izni alan ilk kişi oldum. Bu işe gönül verdim, şimdi çocuklarım da benimle aynı yolu seçti. Bu da bana en büyük mutluluğu veriyor,” dedi.
Ayrıca, başka bölgelerdeki atıl değirmenlerin restorasyonu konusunda destek verdiğini belirten Ayar, hem teknik yardım sunduğunu hem de bu alanda ustalar yönlendirdiğini ifade etti.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Bursa Hayat Gazetesi
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ata tohumundan doğal ürünler Türkiye'ye ulaşıyor
Halil Ayar, Bursa'da atıl bir su değirmenini restore edip, geleneksel yöntemlerle un üretmeye başladı. Yerli tohumlarla doğal üretim yapan Ayar, aile işletmesinde 10 kişiye istihdam sağlıyor ve ürünleri ülke geneline gönderiyor. Çocukları da bu girişime katıldı.
Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesinde yıllarca atıl durumda kalan tarihi bir su değirmeni, Halil Ayar'ın girişimiyle yeniden can buldu. Yaklaşık 12 yıl önce duvarları dışında neredeyse hiçbir izi kalmamış olan değirmeni satın alıp restore eden Ayar, ailesiyle birlikte geleneksel yöntemlerle un ve unlu mamuller üretip Türkiye’nin dört bir yanına gönderiyor.
Uzun yıllar şehir merkezinde sürücü kursu işleten 56 yaşındaki Halil Ayar, doğayla iç içe bir yaşam arzusu ve aile büyüklerinden kalan mirası yaşatma isteğiyle yola çıktı. 2009 yılında dedesine ait bir değirmende çalışmaya başlayan Ayar, daha sonra Mustafakemalpaşa'nın Söğütalan Mahallesi’nde yer alan 350 yıllık su değirmenini 2013 yılında satın aldı. Zamanla harabeye dönen bu tarihi yapıyı elden geçirerek yeniden işlevsel hale getirdi.
ATA TOHUMUYLA GELENEKSEL ÜRETİM
Değirmenin çarklarını yeniden döndürdükten sonra üretimde kullanmak üzere yerli ve ata tohumları araştırmaya başlayan Ayar, un yapımına uygun beş farklı buğday türünü belirleyerek tarlalarına ekti. Aynı zamanda bu tohumları civardaki çiftçilere dağıtarak yerel tarıma da katkı sundu. Elde edilen buğdayları yeniden değirmende öğüten Ayar ailesi, doğal unlarla erişte, tarhana ve ekmek gibi geleneksel lezzetleri üretiyor.
Halil Ayar, 10 kişiye istihdam sağladıkları aile işletmesinde hiçbir katkı maddesi kullanmadıklarını vurguluyor. Ürünlerin tamamı kadın çalışanlar tarafından geleneksel yöntemlerle hazırlanıyor ve fırınlarda pişirilip paketlenerek Türkiye'nin çeşitli şehirlerine ulaştırılıyor.
DOĞAYLA İÇ İÇE, AİLECE ÜRETİM
Ayar ailesi yalnızca üretimle değil, yaşam tarzıyla da şehir hayatından tamamen uzak bir örnek oluşturuyor. Kaz, ördek, tavuk ve köpeklerle birlikte doğayla iç içe bir hayat süren aile, huzurlu yaşamlarını üretimle birleştiriyor.
Değirmenin resmi kayıtlarda ilk kez 1863 yılında, Ahmet Vefik Paşa’nın valiliği döneminde geçtiğini öğrenen Ayar, yapının tarihsel önemini de gözeterek restorasyonu özenle yaptırdığını belirtti.
“ÇOCUKLARIM BAYRAĞI DEVRALIYOR”
Halil Ayar, çocuklarının da kendi işlerini bırakarak bu girişime katıldığını ve üretime dahil olduklarını belirterek, “Türkiye’de su değirmenine gıda üretim izni alan ilk kişi oldum. Bu işe gönül verdim, şimdi çocuklarım da benimle aynı yolu seçti. Bu da bana en büyük mutluluğu veriyor,” dedi.
Ayrıca, başka bölgelerdeki atıl değirmenlerin restorasyonu konusunda destek verdiğini belirten Ayar, hem teknik yardım sunduğunu hem de bu alanda ustalar yönlendirdiğini ifade etti.
Kaynak: AA
Son Haberler
Bursa'nın cesur kadın şoförü! Mücadelesi kadınlara ilham veriyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yeni anayasa mesajı: Darbe anayasası utancından kurtulacağız
Yalova şehrinde ezan ne zaman duyulacak? Yalova namaz vakitleri| 28 Mayıs 2025