Çölyak hastalığında doğru teşhis ve glutensiz yaşam hayat kurtarıyor
Çölyak hastalığında doğru teşhis ve glutensiz yaşam hayat kurtarıyor
Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Tolga Şahin, çölyak hastalığının erken teşhisinin önemine dikkat çekerek, glutensiz diyetin hayat boyu sürdürülmesi gerektiğini vurguladı. Kan testleri ve endoskopi ile kesin tanı konmalı, belirtiler göz ardı edilmemeli. Glutensiz diyetin ihmal edilmesi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Haber Giriş Tarihi: 14.05.2025 22:42
Haber Güncellenme Tarihi: 14.05.2025 23:18
Kaynak:
Haber Merkezi
Günümüzde pek çok kişi glutensiz diyeti bir tercih olarak benimserken, çölyak hastaları için bu diyet hayati bir zorunluluk anlamına geliyor. Bayındır İçerenköy Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Tolga Şahin, bu kronik otoimmün hastalıkla ilgili önemli uyarılarda bulunarak, erken teşhis ve kesintisiz glutensiz beslenmenin hastalığın kontrol altına alınmasındaki önemine dikkat çekti.
ÇÖLYAK SADECE SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIĞI DEĞİL
Buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi tahıllarda bulunan gluten proteinine karşı gelişen bağışıklık sistemi tepkisiyle ortaya çıkan çölyak hastalığı, özellikle genetik yatkınlığı olan bireylerde ince bağırsak yüzeyinde ciddi hasara yol açabiliyor. Kadınlarda erkeklere kıyasla iki kat daha sık görülen bu hastalık, aile bireylerinde de görülme ihtimali oldukça yüksek. Doç. Dr. Şahin, "Tanı konulan bireylerde aile taramasının ihmal edilmemesi gerekir," diyerek genetik faktörlerin önemini vurguladı.
GİZLİ BELİRTİLERE DİKKAT
En sık karşılaşılan belirtiler arasında ishal, karın şişkinliği, iştahsızlık ve demir eksikliği yer alıyor. Ancak hastalığın yalnızca sindirim sistemiyle sınırlı olmadığını belirten Dr. Şahin, “Yorgunluk, baş ağrısı, kemik erimesi, kadınlarda regl düzensizlikleri ve tekrarlayan düşükler gibi pek çok sistemik belirti de çölyakla ilişkili olabilir,” ifadelerini kullandı.
TANI SÜRECİ VE DOĞRU YÖNTEMLER
Çölyak hastalığının tanısında kan testleri önemli bir ilk adım olsa da, kesin tanı endoskopi ile ince bağırsaktan alınan biyopsi sonucu konuyor. Dr. Şahin, “Oto-antikor testleri negatif çıksa bile, klinik belirtiler varsa ileri değerlendirme yapılmalıdır,” diyerek tanı sürecinin bir gastroenteroloji uzmanı tarafından titizlikle yönetilmesi gerektiğini belirtti.
TEDAVİDE TEK YOL: ÖMÜR BOYU GLUTENSİZ DİYET
Hastalığın günümüzde kesin bir tedavisi olmasa da, ömür boyu gluten içermeyen bir beslenme düzeni ile belirtilerin kontrol altına alınabileceğini ifade eden Şahin, “Glutensiz diyet sadece semptomları azaltmaz, aynı zamanda bağırsakta oluşan hasarın zamanla onarılmasına da yardımcı olur,” dedi.
İHMAL EDİLİRSE AĞIR SONUÇLAR DOĞURABİLİR
Glutensiz diyete uyulmaması halinde ciddi komplikasyonlar gelişebileceği uyarısında bulunan Dr. Şahin, bağırsak kanserleri, osteoporoz, infertilite ve vitamin eksikliklerinin hastalığa eşlik edebileceğini söyledi. Bu nedenle tanı konulan bireylerin düzenli kontrollerle takip edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
TANIDAN ÖNCE DİYETE BAŞLANMAMALI
Evde yapılan parmak ucu testlerinin tanı için yeterli olmadığını hatırlatan Şahin, “Glutensiz diyete başlamadan önce mutlaka kesin tanının konulması gerekir. Aksi takdirde tanı süreci zorlaşabilir,” dedi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Çölyak hastalığında doğru teşhis ve glutensiz yaşam hayat kurtarıyor
Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Tolga Şahin, çölyak hastalığının erken teşhisinin önemine dikkat çekerek, glutensiz diyetin hayat boyu sürdürülmesi gerektiğini vurguladı. Kan testleri ve endoskopi ile kesin tanı konmalı, belirtiler göz ardı edilmemeli. Glutensiz diyetin ihmal edilmesi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
Günümüzde pek çok kişi glutensiz diyeti bir tercih olarak benimserken, çölyak hastaları için bu diyet hayati bir zorunluluk anlamına geliyor. Bayındır İçerenköy Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Tolga Şahin, bu kronik otoimmün hastalıkla ilgili önemli uyarılarda bulunarak, erken teşhis ve kesintisiz glutensiz beslenmenin hastalığın kontrol altına alınmasındaki önemine dikkat çekti.
ÇÖLYAK SADECE SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIĞI DEĞİL
Buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi tahıllarda bulunan gluten proteinine karşı gelişen bağışıklık sistemi tepkisiyle ortaya çıkan çölyak hastalığı, özellikle genetik yatkınlığı olan bireylerde ince bağırsak yüzeyinde ciddi hasara yol açabiliyor. Kadınlarda erkeklere kıyasla iki kat daha sık görülen bu hastalık, aile bireylerinde de görülme ihtimali oldukça yüksek. Doç. Dr. Şahin, "Tanı konulan bireylerde aile taramasının ihmal edilmemesi gerekir," diyerek genetik faktörlerin önemini vurguladı.
GİZLİ BELİRTİLERE DİKKAT
En sık karşılaşılan belirtiler arasında ishal, karın şişkinliği, iştahsızlık ve demir eksikliği yer alıyor. Ancak hastalığın yalnızca sindirim sistemiyle sınırlı olmadığını belirten Dr. Şahin, “Yorgunluk, baş ağrısı, kemik erimesi, kadınlarda regl düzensizlikleri ve tekrarlayan düşükler gibi pek çok sistemik belirti de çölyakla ilişkili olabilir,” ifadelerini kullandı.
TANI SÜRECİ VE DOĞRU YÖNTEMLER
Çölyak hastalığının tanısında kan testleri önemli bir ilk adım olsa da, kesin tanı endoskopi ile ince bağırsaktan alınan biyopsi sonucu konuyor. Dr. Şahin, “Oto-antikor testleri negatif çıksa bile, klinik belirtiler varsa ileri değerlendirme yapılmalıdır,” diyerek tanı sürecinin bir gastroenteroloji uzmanı tarafından titizlikle yönetilmesi gerektiğini belirtti.
TEDAVİDE TEK YOL: ÖMÜR BOYU GLUTENSİZ DİYET
Hastalığın günümüzde kesin bir tedavisi olmasa da, ömür boyu gluten içermeyen bir beslenme düzeni ile belirtilerin kontrol altına alınabileceğini ifade eden Şahin, “Glutensiz diyet sadece semptomları azaltmaz, aynı zamanda bağırsakta oluşan hasarın zamanla onarılmasına da yardımcı olur,” dedi.
İHMAL EDİLİRSE AĞIR SONUÇLAR DOĞURABİLİR
Glutensiz diyete uyulmaması halinde ciddi komplikasyonlar gelişebileceği uyarısında bulunan Dr. Şahin, bağırsak kanserleri, osteoporoz, infertilite ve vitamin eksikliklerinin hastalığa eşlik edebileceğini söyledi. Bu nedenle tanı konulan bireylerin düzenli kontrollerle takip edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
TANIDAN ÖNCE DİYETE BAŞLANMAMALI
Evde yapılan parmak ucu testlerinin tanı için yeterli olmadığını hatırlatan Şahin, “Glutensiz diyete başlamadan önce mutlaka kesin tanının konulması gerekir. Aksi takdirde tanı süreci zorlaşabilir,” dedi.
Kaynak: Haber Merkezi
Son Haberler
Bursa’da 3 aylık takip sonrası masaj salonlarına fuhuş baskını
İnegöl’de kontrolden çıkan araç tarlaya uçtu
Bursa otobanında ters yöne giren araç panik yarattı!