Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Çocuğunuz gülerken ya da ağlarken öksürük krizi geçiriyorsa astım olabilir!

Çocukluk çağında sık rastlanan astım, okul devamsızlıkları ve hastane başvurularının başlıca nedenlerinden biri. Dr. Aliyeva'ya göre, astımın belirtileri kuru öksürük, hırıltılı solunum ve nefes darlığı. Risk faktörleri arasında sigara dumanı ve genetik yatkınlık bulunuyor.

Haber Giriş Tarihi: 10.04.2025 19:50
Haber Güncellenme Tarihi: 10.04.2025 20:34
Kaynak: Haber Merkezi
Çocuğunuz gülerken ya da ağlarken öksürük krizi geçiriyorsa astım olabilir!

Çocukluk çağının en sık rastlanan kronik hastalıklarından biri olan astım, dünya genelinde her geçen yıl daha fazla çocuğu etkiliyor. Genellikle okul öncesi dönemde ortaya çıkan bu hastalık, gençlik yıllarına kadar sürebilen şikâyetlerle kendini gösterebiliyor. Astım, çocuklarda okul devamsızlıklarının yanı sıra acil servis başvuruları ve hastaneye yatışların da başlıca nedenlerinden biri. Henüz tam olarak neden kaynaklandığı bilinmese de, çevresel etkenlerin genetik yatkınlıkla birleşmesinin etkili olduğu düşünülüyor. Sigara dumanı, hava kirliliği, keskin kokular, soğuk hava ve obezite, astımı tetikleyebilecek faktörler arasında yer alıyor.

Medstar Antalya Hastanesi Çocuk Alerji Uzmanı Dr. Gülnar Aliyeva, çocuklarda astım belirtileri ve tanı süreci hakkında dikkat çeken bilgiler verdi.

ALERJİ GEÇMİŞİ OLAN AİLELERDE RİSK DAHA YÜKSEK

Çocuklarda astımı düşündüren başlıca belirtiler; kuru ve tekrarlayan öksürük, hışıltılı solunum, nefes darlığı ve egzersizle çabuk yorulma şeklinde öne çıkıyor. Ailede alerjik hastalık öyküsü bulunuyorsa, bu durum astım riskini artırabiliyor. Eğer çocukta öksürük; özellikle gece saatlerinde artıyorsa, egzersiz, gülme, ağlama veya sigara dumanı gibi tetikleyicilerle ortaya çıkıyorsa dikkatli olunmalı. Hışıltılı solunumun benzer şekilde aktivite ya da çevresel etkenlerle başlaması, astımın habercisi olabilir. Uzm. Dr. Aliyeva, düşük doz inhale kortikosteroid tedavisine verilen olumlu yanıtın da tanıyı destekleyebileceğini söylüyor.

BEBEKLERDE DE GÖRÜLEBİLİYOR

Astım sadece büyük çocuklarda değil, 0-2 yaş arası bebeklerde de görülebiliyor. Bu yaş grubunda astım benzeri belirtiler başka hastalıklardan da kaynaklanabileceği için tanı süreci daha karmaşık olabiliyor. Özellikle üst solunum yolu enfeksiyonları sonrasında 10 günden fazla süren öksürük ve nefes sıkıntısı, yılda üçten fazla atak yaşanması ya da şikayetlerin geceleri kötüleşmesi dikkatle değerlendirilmesi gereken durumlardır. Ayrıca atopik dermatit, besin alerjisi gibi eşlik eden sorunlar ve ailede astım öyküsü tanıyı destekleyebilir.

TANI VE TAKİP SÜRECİ

5 yaş üzerindeki çocuklarda solunum fonksiyon testleri ile daha net sonuçlar elde edilebiliyor. Bu yaş grubunda, en az 2-3 ay süresince inhaler tedaviye verilen yanıt, tanı açısından önem taşıyor. Ayrıca deri prik testleri ve alerjen spesifik IgE ölçümleriyle çocuğun duyarlılık düzeyi değerlendirilebiliyor. Her ne kadar çocukların çoğunda alerjik duyarlılık gözlense de, bu durumun olmaması astımı dışlamaz. Radyolojik tetkiklere ise daha çok tanıdan şüphelenilen durumlarda başvuruluyor.

AYIRICI TANI HAYATİ ÖNEME SAHİP

Dr. Aliyeva, öksürük, hışıltı ve nefes darlığı gibi belirtilerin başka hastalıklardan da kaynaklanabileceğini vurguluyor. Yeni doğan döneminde başlayan şikayetler, büyüme geriliği, kusma, tedaviye yanıtsızlık ya da çomak parmak gibi bulgular başka solunum ya da kalp hastalıklarını işaret edebilir. Bu nedenle detaylı değerlendirme büyük önem taşıyor.

ASTIMDA TEDAVİ YAŞA VE SEMPTOMLARA GÖRE BELİRLENİYOR

Astım yönetimi, çocuğun yaşına ve hastalığın şiddetine göre planlanıyor. 5 yaş altı çocuklar, ilkokul dönemi ve ergenlik dönemi ayrı ayrı ele alınıyor. Tedavi yaklaşımında, semptom kontrolü, atakların önlenmesi, akciğer gelişiminin sürdürülmesi ve ilaç yan etkilerinin en aza indirilmesi hedefleniyor. Ayrıca astımlı çocuklar için sigara dumanından uzak durmak, hava kirliliğine karşı önlem almak, alerjenlerden korunmak ve grip aşısı gibi koruyucu uygulamaları ihmal etmemek önem taşıyor.

Kaynak: Haber Merkezi

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.