Hava Durumu

#Sağlik

Bursa Hayat Gazetesi - Sağlik haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Sağlik haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Sağlıklı yaşam için ipuçları Haber

Sağlıklı yaşam için ipuçları

Sağlıklı bir yaşam sürmek, herkesin arzuladığı bir şeydir. Fakat işler her zaman planladığımız gibi gitmez ve sağlığımızı ihmal edebiliriz. Bu makalede, size daha sağlıklı bir yaşam sürmeniz için yardımcı olacak bazı ipuçları sunacağım. Beslenme: Bol bol meyve ve sebze tüketin: Meyve ve sebzeler, vitaminler, mineraller ve lifler açısından zengindir. Bu besinler, vücudunuzun sağlıklı bir şekilde çalışması için gereklidir. Her gün en az 5 porsiyon meyve ve sebze tüketmeye çalışın. Tam tahıllı ürünler tercih edin: Tam tahıllı ürünler, lif bakımından zengindir ve sizi uzun süre tok tutar. Beyaz ekmek ve makarna yerine tam tahıllı ekmek ve makarna tercih edin. Yağsız proteinler tüketin: Yağsız proteinler, kaslarınızın ve dokularınızın onarımı için gereklidir. Tavuk, balık, baklagiller ve yağsız süt ürünleri gibi yağsız protein kaynaklarını tercih edin .Şekerli ve işlenmiş gıdalardan uzak durun: Şekerli ve işlenmiş gıdalar, kalorisi yüksek ve besin değeri düşüktür. Bu gıdaları tüketmek kilo almanıza ve sağlığınızın bozulmasına neden olabilir. Bol su için: Su, vücudunuzun işlevlerini yerine getirmesi için gereklidir. Her gün en az 2 litre su içmeye çalışın. Egzersiz: Düzenli olarak egzersiz yapın: Egzersiz yapmak, kalp sağlığınızı iyileştirmeye, kaslarınızı güçlendirmeye ve kilonuzu kontrol etmeye yardımcı olur. Haftada en az 150 dakika orta tempolu egzersiz yapmaya çalışın. Farklı egzersiz türlerini deneyin: Farklı egzersiz türlerini denemek, egzersiz yapmaktan daha fazla keyif almanızı ve sıkılmamanızı sağlar. Yürüyüş, koşu, yüzme, bisiklet, spor salonu egzersizleri gibi farklı egzersiz türlerini deneyebilirsiniz. Uyku: Yeterince uyuyun: Uyku, vücudunuzun dinlenmesi ve yenilenmesi için gereklidir. Yetişkinler için her gece 7-8 saat uyku idealdir. Uyku düzeninizi oluşturun: Her gün aynı saatte yatmaya ve kalkmaya çalışın. Bu, vücudunuzun doğal bir uyku ritmi oluşturmasına yardımcı olacaktır. Uyku ortamınızı düzenleyin: Yatmadan önce elektronik cihazlardan uzak durun ve yatak odanızı karanlık, sessiz ve serin tutun. Stres Yönetimi: Stresinizi yönetmenin yollarını bulun: Stres, sağlığınız üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Yoga, meditasyon, nefes egzersizleri gibi stresi yönetmenin sağlıklı yollarını bulun. Sevdiklerinizle zaman geçirin: Sevdiklerinizle zaman geçirmek, stresi azaltmanın ve ruh halinizi iyileştirmenin harika bir yoludur. Hobilerinize zaman ayırın: Hobilerinize zaman ayırmak, stresten uzaklaşmanıza ve rahatlamanıza yardımcı olacaktır. Sağlık Kontrollerinizi Düzenli Olarak Yaptırın: Doktorunuza düzenli olarak gidin: Doktorunuz, genel sağlık durumunuzu kontrol edebilir ve gerekli sağlık taramalarını yaptırabilir. Diş hekiminize düzenli olarak gidin: Diş hekiminiz, diş ve diş eti sağlığınızı kontrol edebilir ve gerekli tedavileri uygulayabilir. Sağlıklı bir yaşam sürmek için yapmanız gereken en önemli şey, bu ipuçlarını günlük hayatınıza uygulamak ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemektir. Unutmayın, sağlıklı bir yaşam, daha mutlu ve daha uzun bir yaşam anlamına gelir. Not: Bu makale sadece genel bir bilgi amaçlıdır. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemeden önce doktorunuza danışmanız önemlidir.

Kilo verme ve korumanın en etkili yöntemleri Haber

Kilo verme ve korumanın en etkili yöntemleri

Kilo verme ve korumak, birçok insan için zor ve uzun vadeli bir mücadele olabilir. Doğru bilgi ve stratejiyle bu mücadelede başarılı olmak mümkündür. Bu yazıda, size kilo verme ve korumak için en etkili yöntemlerden bahsedeceğiz. 1. KALORİ ALIMINIZI KONTROL EDİN: Kilo vermek için, yaktığınızdan daha az kalori almanız gerekir. Bunu yapmanın en kolay yolu, kalori alımınızı takip etmek ve sağlıklı bir diyet planı oluşturmaktır. Birçok mobil uygulama ve web sitesi, kalori takibi için size yardımcı olabilir. 2. SAĞLIKLI BESLENİN: Sağlıklı beslenmek, kilo verme ve korumak için çok önemlidir. Bol miktarda meyve, sebze, tam tahıllar ve yağsız proteinler içeren bir diyet, vücudunuza ihtiyacı olan tüm besinleri sağlayacak ve kilo vermenize yardımcı olacaktır. İşlenmiş gıdalardan, şekerli içeceklerden ve doymuş yağlardan uzak durun. 3. DÜZENLİ EGZERSİZ YAPIN: Egzersiz yapmak, kilo vermenin ve korumanın en etkili yollarından biridir. Haftada en az 150 dakika orta tempolu egzersiz yapmayı hedefleyin. Yürüyüş, koşu, bisiklete binme, yüzme veya dans gibi sevdiğiniz bir aktiviteyi seçebilirsiniz. 4. BOL SU İÇİN: Bol su içmek, kilo verme ve korumak için önemlidir. Su, sizi tok tutmaya ve metabolizmanızı hızlandırmaya yardımcı olur. Günde en az 2 litre su içmeyi hedefleyin. 5. YETERİNCE UYUYUN: Yeterince uyumak, kilo verme ve korumak için önemlidir. Yetersiz uyku, iştahınızı artıran ve kilo alımına yol açan hormonların seviyesini yükseltebilir. Yetişkinler için her gece 7-8 saat uyku idealdir. 6. STRESİNİZİ YÖNETİN: Stres, kilo alımına yol açabilir. Stres hormonu olan kortizol, iştahınızı artırabilir ve yağ depolamanızı tetikleyebilir. Yoga, meditasyon veya nefes egzersizleri gibi stresi azaltmak için sağlıklı yollar bulun. 7. SABIRLI OLUN: Kilo verme ve korumak zaman alır. Hızlı sonuçlar beklemeyin ve kendinizi başkalarıyla karşılaştırmayın. Her hafta küçük bir kilo kaybı bile önemli bir başarıdır. 8. DESTEK ALIN: Kilo verme ve korumak için ailenizden, arkadaşlarınızdan veya bir destek grubundan destek almak çok faydalı olabilir. Birlikte daha motive kalabilir ve zorlukların üstesinden gelebilirsiniz. 9. UZMAN YARDIMI ALIN: Kilo vermede zorlanıyorsanız veya bir sağlık probleminiz varsa, bir doktora veya diyetisyene danışmaktan çekinmeyin. Size özel bir plan oluşturmanıza ve hedeflerinize ulaşmanıza yardımcı olabilirler. Unutmayın, kilo verme ve korumak bir yaşam tarzı değişikliğidir. Bu ipuçlarını takip ederek ve sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürerek uzun vadede başarılı olabilirsiniz. Ek Tavsiyeler: Yemeklerinizi önceden planlayın ve hazırlayın. Bu, sağlıksız yiyecek seçimlerinden kaçınmanıza yardımcı olacaktır. Yavaş ve dikkatli bir şekilde yiyin. Bu, daha az yemenize ve daha doygun hissetmenize yardımcı olacaktır. Atıştırmalık olarak sağlıklı seçimler yapın. Meyve, sebze, yoğurt veya kuruyemiş gibi atıştırmalıklar tercih edin. Alkollü içeceklerden uzak durun. Alkollü içecekler yüksek kalorilidir ve kilo alımına yol açabilir. Düzenli olarak tartılın. Bu, kilo verme ilerlemenizi takip etmenize ve gerektiğinde ayarlamalar yapmanıza yardımcı olacaktır. Kilo verme ve korumak bir yolculuktur. Bu yolculukta inişler ve çıkışlar olacaktır. Önemli olan asla pes etmemek ve ilerlemeye devam etmektir. Bu ipuçlarını takip ederek ve sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürerek uzun vadede başarılı olabilirsiniz.

Ağız ve diş sağlığı: Dişlerinizi korumanın ve diş eti hastalıklarından kaçınmanın önemi Haber

Ağız ve diş sağlığı: Dişlerinizi korumanın ve diş eti hastalıklarından kaçınmanın önemi

Ağız ve diş sağlığı, genel sağlığımız için hayati önem taşır. Sağlıklı dişler ve diş etleri sadece güzel bir gülümseme için değil, aynı zamanda çiğneme, konuşma ve genel sindirim gibi birçok önemli fonksiyon için de gereklidir. Diş çürümesi ve diş eti hastalıkları, ağız ve diş sağlığını tehdit eden en yaygın problemlerdir. Bu problemler, ağrı, diş kaybı ve hatta kalp hastalığı ve diyabet gibi kronik hastalıklara yol açabilir. DİŞLERİNİZİ KORUMANIN YOLLARI: Dişlerinizi günde iki kez, florürlü diş macunu ve yumuşak kıllı bir diş fırçası ile fırçalayın. Sabah kahvaltısından sonra ve yatmadan önce diş fırçalamak en önemlidir. Diş ipi ile günlük olarak dişlerinizin arasını temizleyin. Diş fırçası ulaşamadığı diş aralarındaki plak ve yiyecek artıklarını temizlemek için diş ipi kullanmak önemlidir. Günde en az bir kez ağız gargarası kullanın. Ağız gargarası, ağızdaki bakterileri öldürmeye ve nefesi tazelemeye yardımcı olur. Şekerli ve asitli yiyecek ve içecek tüketimini sınırlayın. Bu tür yiyecek ve içecekler diş مینelerine zarar vererek çürümeye yol açabilir. Düzenli olarak diş hekimine gidin. Diş hekimi, dişlerinizi ve diş etlerinizi kontrol ederek problemleri erken teşhis edebilir ve gerekli tedaviyi uygulayabilir. DİŞ ETİ HASTALIKLARINDAN KAÇINMANIN YOLLARI: Dişlerinizi ve diş etlerinizi her gün nazikçe fırçalayın. Diş etlerinizi tahriş etmemek için yumuşak kıllı bir diş fırçası kullanın. Diş ipi ile günlük olarak dişlerinizin arasını temizleyin. Diş eti iltihabı ve periodontitis gibi diş eti hastalıklarının önlenmesinde diş ipi kullanımı çok önemlidir. Sigarayı bırakın. Sigara kullanımı, diş eti hastalıklarının en önemli risk faktörlerinden biridir. Şekerli ve asitli yiyecek ve içecek tüketimini sınırlayın. Bu tür yiyecek ve içecekler, diş eti iltihabına yol açabilir. Düzenli olarak diş hekimine gidin. Diş hekimi, diş etlerinizi kontrol ederek problemleri erken teşhis edebilir ve gerekli tedaviyi uygulayabilir. Sağlıklı bir ağız ve diş sağlığı için bu basit adımları takip etmek önemlidir. Düzenli diş bakımı ve diş hekimi kontrolleri ile dişlerinizi ve diş etlerinizi koruyabilir, güzel bir gülümsemeye ve genel sağlığınıza katkıda bulunabilirsiniz. EK TAVSİYELER: Dişlerinizi fırçaladıktan sonra, diş fırçanızı iyice yıkayın ve kurulayın. Diş fırçanızı her 3 ayda bir yenileyin. Diş hekiminizin önerdiği diş macununu ve diş fırçasını kullanın. Dişlerinizi fırçaladıktan sonra suyla çalkalayın. Dişlerinizi fırçaladıktan sonra sakız çiğnemeyin. Dişlerinizi gıcırdatmaktan veya sıkmaktan kaçının. Diş beyazlatma ürünleri kullanmadan önce diş hekiminize danışın. Unutmayın, sağlıklı bir ağız ve diş sağlığı için en önemli şey düzenli diş bakımı ve diş hekimi kontrolleridir.

İnsanlığın sağlık alanındaki dönüşümü: Teknolojinin rolü ve etkileri Haber

İnsanlığın sağlık alanındaki dönüşümü: Teknolojinin rolü ve etkileri

Sağlık alanında teknolojinin rolü, insanlığın yaşam kalitesini artırma ve sağlık hizmetlerine erişimi kolaylaştırma konusunda belirleyici bir faktördür. Son yıllarda sağlık teknolojilerindeki hızlı ilerlemeler, insanlığın sağlık alanında köklü bir dönüşüm yaşamasına yol açmıştır. Bu dönüşüm, tıbbi tedavi yöntemlerinden hasta bakımına kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Birincil olarak, dijitalleşme ve yapay zeka sağlık sektöründe önemli bir değişimi tetiklemiştir. Yapay zeka ve makine öğrenimi algoritmaları, hastalık teşhisi, tedavi planlaması ve hasta takibi gibi alanlarda insan doktorlardan daha hızlı ve hassas sonuçlar elde etmeyi sağlamaktadır. Özellikle büyük veri analitiği ile entegre edildiğinde, yapay zeka sağlık hizmetlerinin kişiselleştirilmesini ve hastaların ihtiyaçlarına daha uygun çözümler üretilmesini sağlamaktadır. Telemedicine ve telehealth uygulamaları da sağlık alanında devrim niteliğinde bir dönüşüm sağlamaktadır. Bu uygulamalar, hastaların uzaktan sağlık profesyonelleriyle iletişim kurmasını ve sağlık hizmetlerine erişimini artırmasını sağlamaktadır. Özellikle pandemi gibi olağanüstü durumlarda, telemedicine uygulamaları sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliğini sağlayarak sağlık sistemlerinin kapasitesini artırmaktadır. Robotik cerrahi, minimal invaziv cerrahi tekniklerin geliştirilmesiyle birlikte cerrahi müdahalelerde önemli bir dönüşüm sağlamaktadır. Robotik cerrahi sistemleri, cerrahlara daha hassas ve stabil bir ortamda çalışma imkanı sağlayarak ameliyatların başarı oranını artırmakta ve iyileşme sürecini hızlandırmaktadır. Bu da hastaların daha az ağrı hissetmesini, daha hızlı iyileşmelerini ve hastanede kalış sürelerinin azalmasını sağlamaktadır. Biyoteknoloji ve nanoteknoloji gibi alanlardaki ilerlemeler de sağlık alanında büyük bir dönüşüme öncülük etmektedir. Bu teknolojiler, daha etkili ilaç ve tedavi yöntemlerinin geliştirilmesini sağlamakta ve genetik hastalıkların tedavisinde önemli bir rol oynamaktadır. Tüm bu yenilikler, sağlık hizmetlerinin daha etkili, erişilebilir ve kişiselleştirilmiş hale gelmesini sağlayarak insanlığın sağlık alanındaki yaşam kalitesini artırmaktadır. Ancak, teknolojinin etik, güvenlik ve mahremiyet konularına da dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda, sağlık teknolojilerinin toplumun genel sağlığına ve refahına olumlu bir katkı sağlaması için düzenlemelerin sürekli olarak gözden geçirilmesi ve güncellenmesi gerekmektedir.

Mide asidi: Sindirim sisteminin güçlü korumacısı Haber

Mide asidi: Sindirim sisteminin güçlü korumacısı

Sindirim sistemi, vücudumuzun karmaşık bir yapıya sahip olan ve yiyeceklerin sindirilmesi ve besin maddelerinin emilimi için önemli bir role sahip olan bir sistemdir. Bu sistemin en önemli organlarından biri ise midedir. Mide, yiyeceklerin depolandığı, sindirildiği ve daha küçük parçalara ayrıldığı bir organdır. Sindirim sürecinin merkezi noktasında ise mide asidi bulunmaktadır. Mide asidi, sindirimi sağlamakla kalmaz, aynı zamanda vücudu çeşitli enfeksiyonlardan korur ve bağışıklık sistemine destek sağlar. MİDE ASİDİNİN SİNDİRİM SÜRECİNDEKİ ROLÜ Mide asidi, mide bezlerinin içinde bulunan parietal hücreler tarafından üretilen hidroklorik asit formunda bulunur. Yiyecekler mideye ulaştığında, mide asidi bu yiyeceklerle birleşir ve mide içeriğini asidik bir hale getirir. Bu asidik ortam, yiyeceklerin sindirimini kolaylaştırır ve sindirim enzimlerinin etkinliğini artırır. Özellikle, proteinlerin parçalanmasına yardımcı olan pepsin enziminin aktivasyonunu sağlar. Pepsin, proteinleri daha küçük parçalara ayırır ve bu sayede sindirim sistemi tarafından daha kolay emilim sağlanır. Ayrıca, mide asidi, bazı vitaminlerin (örneğin, B12 vitamini) emilimini de destekler. KORUYUCU ROLÜ VE BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNE KATKILARI Mide asidi sadece sindirim sürecine katkıda bulunmakla kalmaz, aynı zamanda vücudu enfeksiyonlardan korumak için de önemlidir. Asit, mideye giren bakteri ve diğer patojenlerin çoğunun yok edilmesine yardımcı olur. Özellikle Helicobacter pylori gibi mide ülserlerine ve gastrit gibi sindirim sistemi enfeksiyonlarına neden olan bakterilere karşı mücadele eder. Bu, sindirim sisteminin sağlığını korumak için kritik bir savunma mekanizmasıdır. Ayrıca, mide asidi bağışıklık sisteminin bir parçası olarak da kabul edilir ve vücudu çeşitli enfeksiyonlara karşı korur. MİDE ASİDİ DENGESİNİN ÖNEMİ VE SORUNLARI Mide asidi seviyelerinin dengeli olması, sindirim sistemi sağlığı için önemlidir. Asit seviyelerinin aşırı yüksek veya düşük olması sindirim sorunlarına ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir. Örneğin, asit reflüsü, mide asidinin yemek borusuna geri akması durumunda ortaya çıkar ve bu da yanma hissi, hazımsızlık ve diğer semptomlara neden olabilir. Ayrıca, mide asidinin aşırı üretimi, mide ülserleri gibi durumlara yol açabilir. Bu nedenle, mide asidi seviyelerinin dengelenmesi ve sindirim sisteminin sağlığının korunması için önleyici önlemler alınmalıdır. SONUÇ Mide asidi, sindirim sisteminin güçlü bir koruyucusu ve işleyişinde kritik bir rol oynar. Sindirimi kolaylaştırır, besin maddelerinin emilimini destekler ve vücudu enfeksiyonlardan korur. Ancak, mide asidi seviyelerinin dengelenmesi önemlidir ve dengesizlikler sindirim sorunlarına ve diğer sağlık sorunlarına neden olabilir. Dolayısıyla, sağlıklı bir sindirim sistemi için düzenli olarak beslenmeye ve yaşam tarzına dikkat etmek önemlidir. Ayrıca, mide asidi seviyelerini etkileyebilecek hastalıklar veya durumlar konusunda doktorunuzla düzenli olarak iletişim halinde olmak önemlidir.

Evde spor yapmanın maliyeti ne kadar? Hesaplandı! Haber

Evde spor yapmanın maliyeti ne kadar? Hesaplandı!

Dünya Sağlık Örgütü tarafından bulaşıcı olmayan hastalıkların önlenmesi ve fiziksel aktivitenin yararları konusunda toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla her yıl 10 Mayıs'ta "Sağlık için Hareket Et Günü" kutlanıyor. Kovid-19 salgını sonrası yaygınlaşan evde spor, salon üyelik ücretlerindeki artış ve zaman problemi nedeniyle avantajlı bir seçenek olmaya devam ediyor. Büyükşehirlerde spor salonlarının ücretleri aylık 1500 ile 7000 lira arasında değişirken, spor yapmak isteyenler, temel ürünlerle ve daha düşük harcamalarla evlerinde kendi salonlarını oluşturabiliyor. Evde sporun maliyeti, kullanılacak malzemelere göre değişiklik gösterirken en temel ürünlerden yoga matının fiyatı, 100 ile 2 bin 500 lira arasında değişiyor. Başlangıç seviyesindeki pilates toplarının fiyatı 200 lirayken, bedeli 1500 liraya kadar çıkanları da bulunuyor. Kas güçlendirmek için kullanılan dambılların fiyatları 400 liradan başlarken, ağırlık seviyelerine göre fiyatlar değişebiliyor. Koşu-yürüyüş bandı fiyatları ise 35 bin liradan başlıyor. Yoga matı, pilates topu, atlama ipi, dambıl ve barfiks çubuğu gibi 5 temel ürünün maliyeti yaklaşık 1500 lira. Spor yapmak isteyenler tek seferlik bu maliyetle uzun yıllar aktivite gerçekleştirebiliyor. MALİYET AÇISINDAN EVDE SPOR ÖNE ÇIKIYOR Spor antrenörü Şevval Karaaslan, AA muhabirine, Kovid-19 salgınıyla birlikte insanların birçok işi evden yapmaya alıştığını söyledi. Karaaslan, bu dönemde insanların daha izole bir hayata yöneldiğini, iş dışındaki vakitlerini de evde sporla değerlendirmeye başladığını ifade etti. Karaaslan, spor salonlarıyla evde sporun kendine göre olumlu ve olumsuz yönleri olduğunu, maliyet açısından evde sporun öne çıktığını dile getirdi. Spor salonundaki ekipmanları evde sağlamanın maliyet açısından zor olduğunu belirten Karaaslan, "Fakat bu spor yapmaya engel değil. Evde mevcut olan çok basit eşyalarla bile egzersiz yapmak mümkün ve maliyetsiz bir seçenek. Bu bir koltuk kırlenti, su şişesi, temizlik bezi bile olabilir." dedi. Karaaslan, spor salonlarına gelemeyenler için evde spor yapmaya yönelik çevrim içi derslerin de son zamanlarda önemli bir alternatif sağladığına işaret etti. Çevrim içi dersler için yoğun talep aldıklarını dile getiren Karaaslan, bu dersler ve sosyal medya platformlarına yüklenen videolar gibi alternatifler aracılığıyla evde sporun giderek yaygınlaştığını ve olumlu geri dönüşler aldıklarını kaydetti. Yoga eğitmeni Deniz Okumuş da son dönemde evden çevrim içi programlara katılanların sayısının "inanılmaz" arttığını söyledi. Trafik sorunu yaşamak istemeyenlerin, zamanı kısıtlı olanların evden programlara katılmayı tercih ettiğini belirten Okumuş, bu programlara katılanların yaş aralığının da çok geniş olduğunu ifade etti. Okumuş, "Benim çalıştığım; çocuk grubunda 6 yaşında öğrencim var. En ileri yaşta ise 79 yaşında katılımcım var." diye konuştu.

Veriler yayınlandı: Her 15 dakikada bir kişi hayatını kaybediyor Haber

Veriler yayınlandı: Her 15 dakikada bir kişi hayatını kaybediyor

Türk Beyin Damar Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Ethem Murat Arsava, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2020'de kaydedilen 507 bin 938 ölümün 183 bin 109'unun kalp-damar sistemi hastalıklarından kaynaklandığını belirterek, "İnme nedeniyle ölenlerin sayısı ise 35 bin 880'dir. Türkiye'de her 15 dakikada bir kişi inme nedeniyle yaşamını yitirmektedir." dedi. Arsava, 10 Mayıs İnme Farkındalık Günü kapsamında AA muhabirine yaptığı açıklamada, beynin bir bölümüne kan akışının kesilmesi veya azalması sonucu ya da beyin damarlarının duvarında bir yırtılma sonucu oluşan acil tıbbi durumun "inme" olarak tanımlandığını söyledi. İnmenin, kalıcı felç, konuşma bozukluğu, görme kaybı, denge bozukluğu ve hatta ölümle sonuçlanabildiğinin altını çizen Arsava, hastalığın genellikle ani olarak ortaya çıktığını vurguladı. Arsava, en sık gözlenen bulgularının yüz, kol veya bacakta his veya güç kaybı, denge ya da koordinasyon bozukluğu, konuşma veya anlama güçlüğü, görme kaybı ve çift görme ile kendini gösterdiğini dile getirdi. Türkiye'de ve dünya genelinde inmenin, ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu ifade eden Arsava, ölüm oranlarına ilişkin şu bilgileri verdi: "TÜİK tarafından açıklanan 2020 ve 2021 ölüm istatistikleri, akut inme sıklığını ve etkilerini göstermektedir. 2020'de Türkiye'de kaydedilen 507 bin 938 ölümün 183 bin 109'u kalp-damar sistemi hastalıklarından kaynaklanmıştır. İnme nedeniyle ölenlerin sayısı ise 35 bin 880'dir. Diğer bir deyişle, Türkiye'de her 15 dakikada bir kişi inme nedeniyle yaşamını yitirmektedir. 2021'de ise ölüm sayısı bir önceki yıla göre yüzde 11,4 artarak 565 bin 594'e ulaşmış, ölümlerin yüzde 33,4'ünden sorumlu olan kalp ve dolaşım sistemi hastalıkları yine en yaygın ölüm nedenleri arasında yer almıştır." "RİSK FAKTÖRLERİ OLAN KİŞİLER, MUTLAKA HEKİM KONTROLÜNDE OLMALI" Arsava, inmede erken müdahalenin sadece hayat kurtarıcı olmakla kalmayıp, inme sonrası gözlenebilecek sakatlık oranını da asgari düzeye indirdiğine dikkati çekti. İnme belirtileri görüldüğünde hemen 112 ile temasa geçilmesinin hayati önem taşıdığını vurgulayan Arsava, inme riskinin azaltılmasına yönelik yapılacaklara ilişkin şunları kaydetti: "İnme riskini azaltmak için sağlıklı yaşam tarzı benimsenmeli. Bunun için sigara ve alkol tüketiminden uzak durulmalı, düzenli egzersiz yapılmalı, sağlıklı beslenilmeli, stresten uzak kalmaya gayret gösterilmeli. Ayrıca yüksek tansiyon, diyabet, yüksek kolesterol gibi risk faktörleri olan kişiler, mutlaka hekim kontrolünde olmalı ve düzenli kontrollerini yaptırmalı. Hastalık tanısı bulunanlar ise mutlaka tedavi edilmeli." Prof. Dr. Arsava, inmenin önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğuna işaret ederek, herkesin bu tıbbi acil durumu tanımada, önlemede ve tedavi etmede önemli bir rol oynayabileceğini söyledi. İnme risk faktörlerinin bilinmesi, belirtilerinin tanınmasının erken müdahale konusunda bilinçlenme üzerinde etkili olduğunu vurgulayan Arsava, İnme Farkındalık Günü'nün bu yılki temasının da "İnmeye dur de" olarak belirlendiğini kaydetti.

En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.