Faiz Haberleri - Son Dakika Faiz Haber Güncel Gelişmeler

TCMB Başkanı Karahan: “Dezenflasyon süreci kesintisiz devam ediyor”

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Ankara Sanayi Odası'nın (ASO) Ağustos ayı Meclis Toplantısı’nda ekonomi ve para politikaları hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Karahan, Haziran 2024’te başlayan dezenflasyon sürecinin kesintisiz sürdüğünü belirterek, “Enflasyonun yıl sonunda tahmin aralığımızın içinde kalmasını bekliyoruz” dedi. REEL SEKTÖRLE GÜÇLÜ İLETİŞİM Karahan, 2013 yılından bu yana farklı sektörlerdeki firmalarla doğrudan temas halinde olduklarını ve 2025 yılı içerisinde yalnızca Ankara ve çevresinde 310 firmayla görüştüklerini aktardı. Görüşmelerin, hem konjonktürel gelişmelerin takibi hem de yapısal sorunların çözümüne yönelik önemli bir zemin sunduğunu dile getirdi. DEZENFLASYON SÜRECİ GÜÇLENEREK SÜRÜYOR Enflasyondaki düşüşün genele yayıldığını vurgulayan Karahan, özellikle talepteki dengelenmenin bu süreçte etkili olduğunu söyledi. Karahan, “Hizmet enflasyonunda kira ve eğitim kalemlerinin baskısı devam etse de, beklentiler düşüyor. Ağustos itibarıyla 12 ay sonrası enflasyon beklentisi hanehalkı için %54,1, piyasa katılımcıları için %22,8 ve reel sektör için %37,7 seviyesine geriledi” diye konuştu. FAİZ İNDİRİMLERİ İÇİN ENFLASYONUN KONTROLÜ ŞART Karahan, kredi faizlerinin enflasyon beklentilerine bağlı olarak şekillendiğini belirtti. “Faiz indirimi ancak enflasyon kontrol altına alındığında etkili olur” diyen Karahan, bu konuda ihtiyatlı ve veriye dayalı adımlar atacaklarını ifade etti. KUR KORUMALI MEVDUATTA BÜYÜK GERİLEME Kur Korumalı Mevduat’ta (KKM) ciddi bir azalış yaşandığını belirten Karahan, “Ağustos 2023’te 143 milyar dolar olan KKM bakiyesi, Ağustos 2025 itibarıyla 11 milyar dolara geriledi. Türk lirasına olan talep artıyor ve bu, dezenflasyon süreci açısından olumlu bir sinyal” dedi. SIKI PARA POLİTİKASI DEVAM EDECEK Merkez Bankası’nın sıkı para politikası duruşunun fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürüleceğini vurgulayan Karahan, “Talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme sayesinde dezenflasyon destekleniyor. Maliye politikasıyla da eşgüdüm içinde hareket edilecek” dedi. TÜM ARAÇLAR KULLANILACAK Karahan, sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülürse, Merkez Bankası tüm para politikası araçlarını kararlılıkla kullanacaktır. Faiz adımlarımız toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla belirlenecektir.”

Gözler bankaların hoş geldin tekliflerinde!

Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararının ardından, mevduat gelirlerine uygulanan stopaj oranlarının artırılması, yatırımcıların elde ettiği net kazancı önemli ölçüde düşürdü. Bu gelişmeler, mevduatın cazibesini azaltmaya başladı. ‘HOŞ GELDİN FAİZİ’ KAMPANYALARI DİKKAT ÇEKİYOR Bankalarda aylık mevduat faiz oranları yüzde 45’in altına gerilerken, yatırımcılar daha yüksek kazanç sağlayabilecek alternatifleri araştırmaya başladı. Bu süreçte bankaların yeni müşteri çekmek amacıyla sunduğu “hoş geldin faizi” kampanyaları dikkat çekiyor. YATIRIMCILAR BİRİKİMLERİNİ KORUMA ÇABASINDA Bankacılık sektörü kaynaklarına göre, özellikle 32 ila 45 gün vadeli mevduatlarda sunulan kampanyalar, yatırımcılara standart faizlerin üzerinde getiri sağlıyor. Kısa vadede kazancını artırmak isteyen yatırımcılar, bu fırsatları değerlendirerek birikimlerini koruma çabasında. YATIRIMCIYA HANGİ TEKLİFLER VAR? Bankalar, yeni müşteri kazanımı için “hoş geldin faizi” kampanyalarında rekabeti artırıyor. ING Bank ve Türkiye Finans, yüzde 49’luk oranlarla listenin başında yer alırken; Anadolubank ve Alternatif Bank yüzde 48, ODEA Bank ve Denizbank ise yüzde 47 seviyelerinde faiz sunuyor. Bu oranlar, kısa vadeli yatırımcının ilgisini çekmeye devam ediyor. Mevduat faizinde en yüksek oranın %49 olduğu varsayıldığında, 1 milyon TL’lik birikimi 32 gün vadeyle değerlendiren bir yatırımcı, net olarak yaklaşık 35.441 TL kazanç elde ediyor.

Faiz gelirleri azalıyor! Gözler 1 Ağustos'ta…

Resmi Gazete’de yayımlanan son düzenlemeyle birlikte, Türk lirası cinsinden kısa vadeli mevduatlar ve yatırım fonlarında uygulanan stopaj oranlarında artışa gidildi. 6 aya kadar vadeli hesaplarda oran yüzde 15’ten yüzde 17,5’e çıkarılırken, 1 yıla kadar vadeli hesaplarda ise yüzde 12 olan oran yüzde 15 olarak güncellendi. Geçici olarak 1 Mayıs 2025’te başlayan stopaj artışı, 31 Temmuz 2025’te sona eriyor. Fakat piyasalarda bekleyiş sürüyor çünkü 1 Ağustos’ta yayımlanacak yeni Resmi Gazete düzenlemesiyle vergi oranlarının kalıcı olup olmayacağı ya da farklı bir seviyeye çekilip çekilmeyeceği netleşecek.

Hazine Bakanlığı’ndan ‘faiz indirimi beklentisi’ haberine yalanlama

Hazine ve Maliye Bakanlığı, bazı basın organlarında yer alan “Mehmet Şimşek faiz indirimi bekliyor” şeklindeki haberlerin doğru olmadığını belirterek yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, AK Parti’nin Kızılcahamam’daki İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’na atıfta bulunularak, söz konusu ifadelerin Bakan Şimşek’e ait kişisel bir beklenti gibi sunulmasının kamuoyunu yanılttığı vurgulandı. "SAYIN BAKANIMIZ FAİZ KONUSUNDA HERHANGİ BİR DEĞERLENDİRME YAPMAMIŞTIR" Bakanlık açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “AK Parti Kızılcahamam İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda, Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek’in, yalnızca piyasalarda oluşan faiz indirimi beklentisine dair bir ifade kullandığı, bunun kişisel beklenti gibi aktarıldığı görülmektedir. Sayın Bakanımızın faiz konusunda herhangi bir değerlendirmesi olmamıştır.” Açıklamada ayrıca, kamuoyunun doğruluğu teyit edilmemiş “kulis bilgisi” ya da “perde arkası” şeklinde servis edilen içeriklere itibar etmemesi gerektiği vurgulandı. Basın Duyurusu- 16 Temmuz 2025 pic.twitter.com/2bTBvvVb4d — T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı (@HMBakanligi) July 16, 2025 YANILTICI HABER BAŞLIKLARINA DİKKAT Kamuoyunda gündem olan ve "Şimşek: Bu ay faiz indirimi bekliyorum" başlığını taşıyan haberin gerçeği yansıtmadığı vurgulanırken, Bakanlığın net bir dille yalanlaması dikkat çekti. Bu durum, özellikle ekonomi politikalarına ilişkin yapılan spekülatif haberlerin piyasalar üzerinde yaratabileceği olumsuz etkiye karşı bir uyarı niteliği taşıyor. DEZENFORMASYONA KARŞI NET TUTUM Hazine ve Maliye Bakanlığı, açıklamasında dezenformasyona karşı net bir duruş sergiledi. Özellikle ekonomi yönetimiyle ilgili asılsız haberlerin, yatırımcı güvenini zedeleyebileceği uyarısında bulunan Bakanlık, doğruluğu teyit edilmemiş bilgilerin kamuoyunu yanıltma potansiyeline dikkat çekti.

Ekonomi temmuz ayına hızlı başlayacak: Gözler enflasyon, işsizlik ve faiz kararında

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 30 Haziran’da mayıs ayına ilişkin iş gücü istatistiklerini kamuoyuyla paylaşacak. Nisan ayında işsizlik oranı bir önceki aya göre 0,6 puan artışla %8,6 olmuştu. Yeni veriler, iş gücü piyasasının yönünü belirlemede kritik rol oynayacak. 3 TEMMUZ’DA ENFLASYON VERİSİ BELİRLEYİCİ OLACAK 3 Temmuz'da açıklanacak olan haziran ayı enflasyon verileri, memur ve emeklilerin maaş zamlarında belirleyici olacak. Mayıs ayında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) %1,53 artarken, yıllık bazda enflasyon %35,41 olarak kaydedilmişti. Üretici fiyat endeksindeki artış ise %2,48 olmuştu. DIŞ TİCARET RAKAMLARI AÇIKLANIYOR Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 2 Temmuz’da haziran ayı dış ticaret verilerini İstanbul’da düzenlenecek toplantıda kamuoyuna duyuracak. Ocak-haziran dönemi ihracat performansının da netleşmesiyle birlikte ilk yarı bilançosu ortaya çıkacak. Mayısta Türkiye tarihinin en yüksek aylık ihracatı olan 24,8 milyar dolarlık başarı elde edilmişti. GÖZLER 24 TEMMUZ’DA TCMB’NİN FAİZ KARARINDA Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 24 Temmuz’da Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısını gerçekleştirecek. Piyasa oyuncuları, Kurul’un bu toplantıdaki faiz kararına odaklanmış durumda. Bir önceki toplantıda politika faizi %46 seviyesinde sabit bırakılmıştı. SANAYİ VE İNŞAAT VERİLERİ 10 TEMMUZ’DA AÇIKLANACAK TÜİK, 10 Temmuz’da mayıs ayına ait sanayi üretim ve inşaat maliyet endekslerini açıklayacak. Nisan ayında sanayi üretimi aylık bazda %3,1 azalmış, yıllık bazda ise %3,3 artmıştı. Bu veriler, reel sektörün mevcut durumunu ve üretim eğilimlerini yansıtacak. TEMMUZ’DA AÇIKLANACAK DİĞER ÖNEMLİ VERİLER 11 Temmuz: Dış ticaret, ciro ve ticaret satış hacim endeksleri ile TCMB’nin ödemeler dengesi verileri. 16 Temmuz: Ücretli çalışan istatistikleri ve hizmet üretim endeksi. Aynı gün haziran bütçe uygulama sonuçları da açıklanacak. 17 Temmuz: Tarım ürünleri üretici fiyat endeksi ve konut satış verileri. 21 Temmuz: Yurt dışı üretici fiyat endeksi ve tarımsal girdi fiyatları. 22 Temmuz: İlk çeyrek hane halkı yurt içi turizm istatistikleri. 23 Temmuz: Temmuz ayı tüketici güven endeksi. 31 Temmuz: İkinci çeyrek turizm verileri ve yılın ilk yarısının turizm geliri. KÜRESEL GELİŞMELER DE EKONOMİYİ ETKİLEYECEK Yurt içi veri gündeminin yanı sıra küresel gelişmeler de piyasaların yönünü belirlemede etkili olacak. İsrail’in bölge ülkelerine yönelik saldırıları ve Rusya-Ukrayna savaşında İstanbul’un yeniden müzakere platformu olması gibi gelişmeler, jeopolitik riskleri artırıyor. ABD’nin dış ticarete ilişkin yeni vergi kararları da yakından takip edilecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan faizsiz ekonomi vurgusu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi’nde düzenlenen 2. İstanbul Dünya İslam Ekonomisi Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, faize dayalı ekonomik sistemin değişmesi için mücadeleden geri durmayacaklarını açıkladı. Faizsiz ekonomiye olan özlemini her platformda dile getirmeye devam edeceğini belirten Erdoğan, İslam ekonomisinin küresel potansiyelini artırmak için somut adımların atılması gerektiğini vurguladı. İSTANBUL’DAN İSLAM EKONOMİSİNE YENİ UFUKLAR Zirveye ev sahipliği yapan İstanbul’un üç kıtanın kavşak noktası olduğunu belirten Erdoğan, özellikle yurt dışından gelen katılımcıların İstanbul’u daha iyi tanıması ve güzel anılarla ayrılmasını temenni etti. Merhum Elbaraka Grubu kurucusu Şeyh Salih Abdullah Kamil’i rahmetle anan Erdoğan, onun mirasını başarıyla sürdüren Abdullah Salih Kamil’i tebrik etti. Erdoğan, dünya nüfusunun yüzde 25’ini Müslümanların oluşturduğunu ancak İslami finans sektörünün sadece 2,5 trilyon dolar seviyesinde olduğunu hatırlattı. 57 ülkenin üyesi olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı’nın dünya ticaretinden aldığı payın ise yalnızca yüzde 11 olduğunu belirterek, “Nüfus bakımından yüzde 25’e tekabül eden küresel ekonominin yaklaşık yüzde 9’unu teşkil ediyoruz” dedi. Bu durumun İslam aleminin potansiyelinin altında performans sergilediğinin göstergesi olduğunu belirten Erdoğan, aralarındaki ticaret, yatırım ve iş birliğinin artırılması gerektiğini söyledi. FAİZSİZ EKONOMİYE GEÇİŞTE KARARLILIK Erdoğan, küresel ekonomik sistemin tüketim ve kar maksimizasyonunu ön planda tutarak insani değerleri geri planda bıraktığını ifade etti. Faize dayalı sistemin eşitsizlikleri derinleştirdiğini, gelir adaletini bozduğunu ve milyarlarca insanı kapitalizmin kölesi haline getirdiğini vurguladı. “Yarım asra yaklaşan siyasi hayatım boyunca faize dayalı ekonomik sisteme kararlılıkla mücadele ettim, etmeye de devam edeceğim” diyen Erdoğan, alternatif ekonomik modellerin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için büyük çaba harcanacağını belirtti. “Faize dayalı ekonomik nizamın değişmesi için mücadeleden geri durmayacağız” ifadesini kullandı. TÜRKİYE’NİN İSLAMİ FİNANS VE EKONOMİ VİZYONU Türkiye’nin, İstanbul Finans Merkezi çatısı altında İslami finansın gelişimi için önemli adımlar attığını söyleyen Erdoğan, bu merkezde katılım bankacılığının büyümesine ve yeni iş birliklerine özel önem verdiklerini aktardı. Türkiye’de katılım bankacılığının henüz yeterli seviyede olmadığını, ancak 1 milyar dolarlık sukuk ihracı gibi önemli gelişmeler yaşandığını dile getirdi. Halkbank’ın da katılım finans sektöründe hizmet verecek olmasını memnuniyetle karşıladığını belirtti. Erdoğan, Elbaraka Zirvesi gibi platformların İslam dünyasının farklı coğrafyalarındaki kurumları bir araya getirerek ortak vizyon oluşturulmasında kritik rol oynadığını söyledi. EKONOMİK İSTİKRAR VE REFORMLAR Türkiye’de uygulanan makroekonomik istikrar ve reform programlarının olumlu sonuçlar verdiğini ifade eden Erdoğan, enflasyonun 11 aydır kesintisiz düştüğünü ve işsizlik oranının 2005’ten bu yana en düşük seviyeye gerilediğini kaydetti. Kamu maliyesinde disiplinin korunduğunu, kayıt dışı ekonomiyle etkin mücadele edildiğini ve reel sektörün desteklendiğini aktardı. Ekonomi yönetiminin yanı sıra reel sektörün taleplerinin dikkate alındığını ve KOBİ’lere yönelik desteklerin sürekli artırıldığını anlatan Erdoğan, geçtiğimiz hafta imalatçı KOBİ’lere 30 milyar liralık yeni destek paketi açıklanmasının da bunun göstergesi olduğunu söyledi. ZORLUKLARA RAĞMEN İLERİYE DOĞRU Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin karşı karşıya olduğu iç ve dış zorluklara rağmen ekonomik büyümede başarı sağladığını, 19 çeyrektir kesintisiz büyüme ile gücünü kanıtladığını vurguladı. 2023 depreminin yaralarının hızla sarıldığını, konut teslimlerinin sürdüğünü belirtti. Jeopolitik risklerin ve küresel ticaret savaşlarının devam ettiğine dikkat çeken Erdoğan, Suriye’de istikrarın artmasını, Rusya-Ukrayna savaşının sona erdirilmesi için İstanbul’un ev sahipliği yapacak olmasını, Gazze’de ateşkes için yapılan çalışmaları aktardı. EMEKLİLERE BAYRAM ÖNCESİ MÜJDE Konuşmasını, emeklilere 4 bin lira Kurban Bayramı ikramiyesi ödemelerinin 31 Mayıs’tan itibaren başlayacağı müjdesiyle sonlandıran Erdoğan, yaklaşık 16 milyon emekliye toplam 57,4 milyar liralık ödeme yapılacağını duyurdu. Kurban Bayramı’nı şimdiden kutlayan Erdoğan, zirvenin İslam ekonomisi için kalıcı izler bırakmasını diledi. Erdoğan, 2. İstanbul Dünya İslam Ekonomisi Zirvesi’nin İslam ekonomisine önemli katkılar sunacağına inandığını belirterek, zirvenin hazırlanmasında emeği geçen Elbaraka Forum, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Türkiye Varlık Fonu, İstanbul Finans Merkezi, Halkbank, İslam İşbirliği Gençlik Forumu ve İbn Haldun Üniversitesi gibi kurumlara teşekkürlerini iletti.

Merkez Bankası faiz kararını açıkladı!

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2025 yılı Nisan ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında önemli bir faiz kararı aldı. Politika faizi, yüzde 42,5'ten yüzde 46'ya yükseltildi. Ayrıca, gecelik borç verme faizi yüzde 49'a, borçlanma faizi ise yüzde 44,5'e çıkarıldı. Açıklamada, enflasyonun ana eğiliminde mart ayında gerileme gözlemlendiği, ancak nisan ayında temel mal enflasyonunun finansal piyasalardaki gelişmelerin etkisiyle bir miktar yükselebileceği belirtildi. Hizmet enflasyonunun ise görece yatay seyredeceği öngörülüyor. Öncü veriler, yurt içi talebin ilk çeyrekte ivme kaybetmekle birlikte öngörülenin üzerinde seyrettiğini ve enflasyonu düşürücü etkisinin azaldığını gösteriyor. Kurul, enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ettiğini vurguladı. Para politikasındaki kararlı duruşun, yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelme vasıtasıyla dezenflasyon sürecini güçlendirdiği ifade edildi. Maliye politikasının artan eşgüdümünün de bu sürece önemli katkı sağlayacağı belirtilerek, enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceği kaydedildi. Kurul, politika faizine ilişkin atılacak adımları enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla belirleyeceğini açıkladı.

Ev sahibi olmak için fırsat! Konut kredisi faiz oranlarında düşüş

Konut kredisi faizlerinde son dönemde yaşanan düşüş, dikkat çekici bir gelişme olarak öne çıkıyor. faiz oranları, son 18 ayın en düşük seviyelerine geriledi. Aylık faiz oranları ise yüzde 3'ün altına indi. Bu durum, ev sahibi olmak isteyenler için kredi maliyetlerinin azaldığı anlamına geliyor. Bankalar tarafından verilen konut kredilerinde uygulanan ortalama faiz oranı, 21 Mart haftasında %39,25'e gerileyerek son 18 ayın en düşük seviyesine ulaştı. DEZENFLASYON PROGRAMININ ETKİLERİ… Ekonomi yönetiminin yaklaşık 1,5 yıldır uyguladığı dezenflasyon programının etkileri, verilerle kendini göstermeye başladı. Haziran 2024'te %71,6'ya ulaşan yıllık enflasyon, Şubat ayında %39,05'e kadar düşüş gösterdi. FAİZ İNDİRİMLERİNİN KONUT KREDİSİ FAİZ ORANLARINA ETKKİSİ Enflasyondaki düşüş eğiliminin ardından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini 250 baz puan daha indirerek %42,50'ye düşürdü. Böylece, son iki toplantıda toplamda 500 baz puanlık bir faiz indirimi gerçekleştirildi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yapılan faiz indirimleri, bankalar tarafından sunulan konut kredisi faiz oranlarına da etki etti. SON 18 AYIN EN DÜŞÜK SEVİYESİ Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, bankalar tarafından açılan konut kredilerinde uygulanan ortalama faiz oranı 21 Mart haftasında %39,25'e geriledi. Bu oran, son 18 ayın en düşük seviyesi olarak kayıtlara geçmiş oldu. Birkaç ay önce bankalarda en düşük konut kredisi faiz oranı %3,05 seviyesindeyken, bu oran %2,59'a kadar düştü. Daha önceki faiz oranlarıyla 10 yıl vadeli 1 milyon liralık bir kredi için aylık ödeme 31 bin 352 liraydı. FAİZ ORANLARINDA DÜŞÜŞ Faiz oranlarındaki düşüşle birlikte bu rakam 27 bin 163 liraya kadar gerileme gösterdi. TOPLAM GERİ ÖDEME TUTARI 502 BİN… Toplam geri ödeme tutarı ise 502 bin lira düşüşle 3 milyon 260 bin lira oldu. İDEAL SEVİYELERİN ÜZERİNDE Konut kredisi faiz oranları son dönemde düşüş eğilimi gösterse de, sektör temsilcileri bu oranların hala ideal seviyelerin üzerinde olduğunu belirtiyor. Bu oranların daha da düşmesi durumunda, konut piyasasında daha büyük bir hareketlilik yaşanması bekleniyor.

Enflasyon hedefi için ne gibi adımlar atacak? Karahan'dan kritik açıklamalar

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, enflasyon ve faiz politikaları üzerine kritik açıklamalarda bulundu. Karahan, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki temasları sırasında Anadolu Ajansı'nın (AA) New York Ofisi'ne yaptığı ziyarette, Türkiye ekonomisi ve para politikası hakkında soruları yanıtladı. SIKI DURUŞ SÜRECEK MESAJI: “NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ” Karahan, son dönemde Türkiye'deki enflasyon oranlarındaki gerilemenin sadece baz etkilerinden değil, aynı zamanda sıkı para politikasının da etkisiyle ana eğilimdeki düşüşten kaynaklandığını ifade etti. "Yüzde 24 olan yıl sonu enflasyon hedefimize ulaşmak için ne gerekiyorsa yapacağız." diyen Karahan, enflasyondaki düşüşün devamı için sıkı para politikası duruşunu sürdüreceklerini belirtti. Başkan Karahan, sıkı para politikasının, özellikle talep koşullarının dezenflasyonist seviyelerde kalmasını sağlamak adına kritik bir öneme sahip olduğunu ifade etti. Enflasyondaki düşüşün, baz etkilerinin yanı sıra uygulanan sıkı para politikasının etkisiyle sürdürüleceğini vurgulayan Karahan, yıl sonunda hedeflenen yüzde 24’lük enflasyon oranına ulaşılacağını söyledi. ENFLASYON DİNAMİKLERİ VE DEZENFLASYON SÜRECİ Enflasyonun ana eğilimdeki düşüşü, sıkı para politikasının etkisiyle daha belirgin hale geldi. Ocak ayında enflasyonun yüksek olduğunu ancak şubat ayında yeniden bir düşüş görüldüğünü belirten Karahan, enflasyonun yıllık bazda Mayıs 2024 zirvesinden itibaren düşmeye başladığını söyledi. Şubat ayında mevsimsellikten arındırılmış B ve C endekslerinde görülen düşüş, enflasyondaki ana eğilimin iyileştiğini gösteriyor. Karahan, "Bütün bunları bir araya koyduğumuzda, ana eğilim göstergelerinde, medyan fiyat artışlarında ve SATRIM'de önemli bir düşüş gözlemlendi." dedi. Hedefin enflasyondaki kalıcı bir düşüş sağlamak olduğunun altını çizen TCMB Başkanı, fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikasının devam edeceğini ifade etti. TÜRK LİRASININ DURUMU VE CARİ AÇIK Karahan, Türk lirası mevduatına olan ilginin arttığını belirterek, "Bireysel kur korumalı mevduat hesaplarından Türk lirasına geçişin, dövize geçişe göre daha yüksek olduğunu gözlemliyoruz." dedi. Ayrıca, 2024 yıl sonu itibarıyla cari açığın milli gelire oranının sadece yüzde 0,8'e gerilediğini ve bu oranın tarihsel ortalamaların oldukça altında olduğunu vurguladı. FAİZ POLİTİKASI VE YABANCI PARA KREDİLER Faiz oranlarının belirlenmesinde dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlamak için kararlar alınacağını belirten Karahan, Türk lirası kredilerinin büyümesinin, döviz kredileriyle karşılaştırıldığında daha ılımlı bir şekilde seyrettiğini söyledi. Yabancı para kredilerindeki artışı sınırlamak amacıyla yeni düzenlemeler yapıldığını ifade eden Karahan, "Döviz kredilerindeki büyüme, finansal sistemde risk oluşturuyor. Bu yüzden sınırlı büyüme sağladık." şeklinde konuştu.