Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

#Dışişleri Bakanlığı

Bursa Hayat Gazetesi - Dışişleri Bakanlığı haberleri, son dakika gelişmeleri, detaylı bilgiler ve tüm gelişmeler, Dışişleri Bakanlığı haber sayfasında canlı gelişmelerle ulaşabilirsiniz.

Ahmet Kılıç’tan Türkiye Yüzyılı vizyonu ve diplomasiye vurgu Haber

Ahmet Kılıç’tan Türkiye Yüzyılı vizyonu ve diplomasiye vurgu

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Dışişleri Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi ve kesin hesabı görüşülmeye başlandı. Toplantı AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında gerçekleştirildi ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Bakanlığın sunumunu milletvekillerine aktardı. TÜRKİYE YÜZYILI VİZYONU VE DIŞ POLİTİKA Toplantıda söz alan AK Parti Bursa Milletvekili Ahmet Kılıç, Türkiye’nin son yıllarda dış politikadaki etkinliğine ve küresel ölçekte artan ağırlığına dikkat çekti. Kılıç, Türkiye’nin artık yalnızca bölgesel bir aktör olmadığını, uluslararası sistemin merkezinde yer aldığını ve kriz yönetiminde belirleyici rol oynadığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde şekillenen Türkiye Yüzyılı vizyonunun, diplomasi, güvenlik, ekonomi ve savunma alanlarında bütüncül bir strateji sunduğunu ifade etti. SAVUNMA SANAYİSİNİN DİPLOMASİYE KATKISI Kılıç, savunma sanayindeki projelerin Türkiye’nin diplomatik kapasitesini güçlendirdiğini belirtti. Bayraktar TB2, Akıncı, Anka, Kızılelma, MİLGEM ve Hürjet projelerinin, sadece teknoloji üretmekle kalmayıp Türkiye’nin uluslararası müzakere masasında caydırıcılığını artıran unsurlar olduğunu söyledi. KRİZ BÖLGELERİNDEKİ ROL VE DİPLOMATİK BAŞARILAR Milletvekili Kılıç, Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşında tahıl koridorunun açılmasına öncülük etmesini, Gazze’de insanlık dramı karşısında güçlü bir duruş sergilemesini ve Azerbaycan’ın Karabağ mücadelesine destek vermesini, ülkenin ilkeli duruşunun örnekleri olarak gösterdi. Ayrıca Balkanlar, Afrika, Libya ve Orta Doğu’da barış, istikrar ve insani diplomasi perspektifiyle yürütülen çalışmaların önemine değindi. ÇOK YÖNLÜ DIŞ POLİTİKA VE KÜRESEL ETKİ Kılıç, Türkiye Yüzyılı vizyonunun çok eksenli bir dış politika yaklaşımı sunduğunu belirtti. NATO’daki müttefiklik bağlarının güçlü şekilde sürdüğünü, Avrupa Birliği ile iş birliği ve diyaloğun geliştirildiğini, Türk Devletleri Teşkilatı ile ilişkilerin ilerlediğini vurguladı. Afrika’da 44 büyükelçilikle ekonomik ve insani ilişkilerin güçlendiğini ifade ederek, Türkiye’nin küresel sistemde kilit bir ülke konumuna yükseldiğini kaydetti. KARARLI VE PROAKTİF DIŞ POLİTİKA Komisyondaki değerlendirmesinde Kılıç, Türkiye’nin dış politikasının bir milletin iradesini yansıttığını, güvenlikten insani diplomasiye kadar tüm alanlarda kararlı ve proaktif bir duruş sergilendiğini söyledi. Terör tehditlerine, bölgesel gerilimlere ve uluslararası adaletsizliklere karşı geri adım atılmadığını ifade etti. YENİ DİPLOMASİNİN VİZYONU Kılıç, Türkiye’nin güçlü liderlik, devlet tecrübesi ve millet desteğiyle küresel arenada etkili bir konuma ulaştığını vurguladı. Türkiye Yüzyılı’nın yeni bir diplomatik vizyon ve jeopolitik akıl sunduğunu belirterek, 2026 yılı bütçesinin hayırlara vesile olmasını diledi.

Küresel Sumud Filosu'ndaki Türk vatandaşlarından 36'sı yurda dönüyor Haber

Küresel Sumud Filosu'ndaki Türk vatandaşlarından 36'sı yurda dönüyor

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli yaptığı açıklamada, İsrail tarafından alıkonulan Küresel Sumud Filosu teknelerinde bulunan Türk vatandaşlarının tahliyesine ilişkin gelişmeleri paylaştı. Keçeli, şu ana kadar 36 Türk vatandaşının bugün öğleden sonra özel bir uçak seferiyle Türkiye’ye dönmesinin planlandığını bildirdi. Henüz kesin sayının netleşmediğini belirten Keçeli, geri kalan vatandaşların da işlemlerinin tamamlanmasının ardından Türkiye’ye getirileceğini ifade etti. ÜÇÜNCÜ ÜLKE VATANDAŞLARI DA AYNI UÇAKTA YER ALACAK Söz konusu özel uçak seferinde, yalnızca Türk vatandaşlarının değil, farklı ülkelerden gelen kişilerin de yer alacağı bilgisi paylaşıldı. BAKANLIKTAN YAKIN TAKİP Dışişleri Bakanlığı'nın süreci yakından takip ettiğini vurgulayan Keçeli, ilgili kurumlarla koordineli bir şekilde tahliyelerin en kısa sürede tamamlanması için yoğun diplomatik çaba harcandığını belirtti. İsrail güçlerince uluslararası sularda el konulan Küresel Sumud Filosu teknelerinde yer alan vatandaşlarımızdan 36’sının bugün öğleden sonra özel bir uçak seferiyle ülkemize dönmesi öngörülmektedir. Nihai rakam henüz kesinleşmemiştir. Kalan vatandaşlarımızın işlemlerinin en…— Öncü Keçeli | Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü (@SpoxTR_MFA) October 4, 2025 KÜRESEL SUMUD FİLOSU NEDİR? “Küresel Sumud Filosu”, Gazze’ye yönelik insani yardımlar ve Filistin halkıyla dayanışma amacıyla yola çıkan uluslararası bir sivil girişim. Ancak filo, İsrail güçleri tarafından uluslararası sularda durdurulmuş ve teknelere el konulmuştu. Türkiye’den de çok sayıda aktivist ve gönüllü filoya katılmıştı. TÜRKİYE, VATANDAŞLARININ YANINDA Yaşanan gelişmelerin ardından Türkiye, alıkonulan vatandaşlarının serbest bırakılması ve güvenli bir şekilde yurda dönmeleri için hızlı bir diplomatik süreç yürütüyor. Dışişleri yetkilileri, kamuoyunu gelişmelerle ilgili düzenli olarak bilgilendirmeyi sürdürüyor.

Dışişleri Bakanlığı: İsrail’in Sumud Filosu’na saldırısı terör eylemidir Haber

Dışişleri Bakanlığı: İsrail’in Sumud Filosu’na saldırısı terör eylemidir

Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan Küresel Sumud Filosu, uluslararası sularda İsrail güçlerinin saldırısına uğradı. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, saldırıya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada olayı sert bir dille kınadı ve bunu “uluslararası hukuku en ağır biçimde ihlal eden bir terör eylemi” olarak nitelendirdi. “MASUM SİVİLLER HEDEF ALINDI” Açıklamada, filonun tamamen barışçıl ve sivil bir hareket olduğu vurgulandı. İsrail’in bu eylemiyle, sadece Filistin halkına değil, küresel ölçekte Filistin’e destek veren sivil girişimcilere de saldırdığı belirtildi. “Gazze’yi kıtlığa mahkûm eden soykırımcı Netanyahu hükümetinin militarist ve faşist politikaları, Filistinlilerle sınırlı kalmamış; zulme karşı duran herkesi hedef almaya başlamıştır.” denildi. TÜRKİYE'DEN DİPLOMATİK VE HUKUKİ GİRİŞİMLER BAŞLATILDI Dışişleri Bakanlığı, saldırı sonrası İsrail güçleri tarafından alıkonulan Türk vatandaşlarının ve diğer yolcuların serbest bırakılması için diplomatik girişimlerin başlatıldığını duyurdu. Ayrıca, saldırının faillerinin uluslararası hukuk önünde hesap vermesi için de gerekli tüm hukuki adımların atılacağı bildirildi. ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRI: ABLUKA KALKMALI, YARDIM İZNİ VERİLMELİ Açıklamada Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşlara da açık bir çağrıda bulunuldu: “Gazze’ye yönelik hukuksuz ablukanın kaldırılması, bölgeye insani yardım erişiminin sağlanması ve deniz seyrüsefer serbestisinin güvence altına alınması için derhal harekete geçin.” Türkiye, bu sürecin sadece Filistin’in değil, uluslararası hukukun ve insan haklarının korunması açısından da kritik bir sınav olduğunu vurguladı. ATEŞKESE ZARAR VERİLMEMESİ TEMENNİSİ Türkiye, saldırının bölgedeki ateşkes çabalarını zedelememesi temennisinde bulundu. Açıklamada, “Gazze’de barışın tesisine yönelik yürütülen çabaların bu provokatif saldırıdan olumsuz etkilenmemesini ümit ediyoruz.” denildi.

Netanyahu’nun 1915 olayları açıklamasına Türkiye'den sert tepki Haber

Netanyahu’nun 1915 olayları açıklamasına Türkiye'den sert tepki

Dışişleri Bakanlığı ve AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Ala, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun 1915 olaylarına dair yaptığı açıklamayı tarihi ve hukuki gerçeklerle bağdaşmayan, siyasi saiklerle yapılmış bir istismar olarak nitelendirdi. Türkiye, bu açıklamayı güçlü şekilde kınayarak, Filistin’de yaşanan insanlık suçlarının üzerini örtme çabası olarak değerlendirdi. NETANYAHU’NUN AÇIKLAMASINA DIŞİŞLERİ’NDEN SERT YANIT Dışişleri Bakanlığı, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun 1915 olaylarına ilişkin açıklamasını, geçmişte yaşanan acı olayların siyasi amaçlarla kötüye kullanılması olarak değerlendirdi. Bakanlık açıklamasında, “Netanyahu, Filistin halkına karşı işlenen soykırımdaki rolünden dolayı yargılanmakta olup, kendi ve hükümetinin işlediği suçları gizlemeye çalışmaktadır. Tarihi ve hukuki gerçeklerle bağdaşmayan bu beyanı kınıyor ve reddediyoruz” ifadelerine yer verildi. AK PARTİ’DEN TARİHİ İSTİSMAR ELEŞTİRİSİ AK Parti Genel Başkan Vekili ve Bursa Milletvekili Efkan Ala ise Netanyahu’nun açıklamasını “tarihi gerçekleri çarpıtan ve siyasi hesaplarla yapılmış mesnetsiz bir itham” olarak nitelendirdi. Ala, “Bu açıklama, Filistin’de işlenen ağır insanlık suçlarının üzerini örtme çabasından başka bir anlam taşımıyor. Netanyahu’nun tarihi istismar ederek propaganda yapması siyasi çaresizliğinin göstergesidir” dedi. “TARİHİ MESELELER SİYASETE ALET EDİLEMEZ” Ala, Türkiye’nin tarihi meselelerin siyasi manipülasyonuna asla izin vermeyeceğini vurgulayarak, “Hukuki ve tarihi temelden yoksun bu beyanı en güçlü şekilde reddediyoruz. Filistin’de devam eden vahşetin hesabını yargı önünde vereceklerdir ve sahte tarihi söylemlerle kurtulamayacaklardır” şeklinde konuştu. AK PARTİ SÖZCÜSÜ ÖMER ÇELİK'TEN AÇIKLAMA AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik sosyal medya hesabı üzerinden yapmış olduğu açıklamada şu ifadelere yer verdi; "Soykırım şebekesinin başındaki Netanyahu, 1915 olayları hakkındaki açıklaması ile siyasi yalanlarına yenisini eklemiş oldu. Tarih, hukuk ve insanlık vicdanı önünde soykırım suçundan yargılanması gereken birinin söylediği her sözün yalan olduğu açıktır. Türkiye, tarihe dair bütün gündemlerini açık şekilde, hukuk ve diplomasi ile yönetmektedir. 1915 olaylarıyla ilgili Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklamalar ve aldığı kararlar, Türkiye’nin özgüvenli siyasetini güçlendirmiştir. Netanyahu “tarihin vicdanı” tarafından mahkum edilmiş biridir. Tarihin ve geleceğin mahkum ettiği bir caninin, tarih hakkındaki sözlerinin hükmü yoktur."

Dışişleri Bakanlığı’ndan Yunanistan’a deniz parkı tepkisi Haber

Dışişleri Bakanlığı’ndan Yunanistan’a deniz parkı tepkisi

Yunanistan’ın Ege ve İyon Denizi’nde iki ayrı deniz parkı ilan etmesi üzerine, Dışişleri Bakanlığı konuya dair bir değerlendirmede bulundu. Bakanlığın resmi internet sayfasından yapılan açıklamada; ‘Yunanistan tarafından, biri Ege Denizi’nde diğeri İyon Denizi’nde olmak üzere iki Deniz Parkı 21 Temmuz 2025 tarihinde ilan edilmiştir. Yunanistan’ın bu girişimi geçtiğimiz yıl duyurmasının hemen ardından Bakanlığımızca 9 Nisan 2024 tarihinde yayımlanan açıklamada, Ege Denizi’nde ilan edilecek Deniz Parkları'nın iki ülke arasında birbiriyle bağlantılı Ege sorunları bağlamında, aidiyeti uluslararası antlaşmalarla Yunanistan’a devredilmemiş coğrafi formasyonlar dahil, hukuki açıdan hiçbir sonuç doğurmayacağı yinelenmişti. Söz konusu açıklamamızda kayıtlı hususlar bugün de geçerliliğini korumaktadır. Ege ve Akdeniz gibi kapalı ya da yarı kapalı denizlerde tek taraflı tasarruflardan kaçınılması gerekmektedir. Uluslararası deniz hukuku, söz konusu denizlerde kıyıdaş devletler arasında çevre konuları dahil iş birliğini teşvik etmektedir. Bu bağlamda, ülkemizin Ege Denizi’nde bir kıyıdaş olarak Yunanistan’la iş birliğine her zaman hazır olduğunu hatırlatmak isteriz. Öte yandan, bu vesileyle, çevrenin korunması gibi evrensel değerlerin, birbiriyle bağlantılı Ege sorunları ve egemenliği uluslararası antlaşmalarla Yunanistan’a devredilmemiş bazı ada, adacık ve kayalıkların statüsüne ilişkin hususlar bağlamında istismar edilme gayretlerinin dün olduğu gibi bugün de bir sonuç vermeyeceğini yineleriz. Türkiye de deniz alanlarında çevreyi korumaya matuf projelerini önümüzdeki günlerde ilan edecektir. Türkiye’nin, Yunanistan'la ilişkilerinde her iki tarafın da sürdürmek istediği ruhu yansıtan 7 Aralık 2023 tarihli Dostane İlişkiler ve İyi Komşuluk Hakkında Atina Bildirgesi çerçevesinde sorunların uluslararası hukuk, hakkaniyet ve iyi komşuluk temelinde çözümü için samimi ve kapsamlı bir yaklaşım benimsenmesi gerektiği yönündeki tutumunu muhafaza ettiğini bu vesileyle belirtmek isteriz.’ ifadelerine yer verildi.

Bogota’daki bildiride Türkiye’nin yer almadığı iddialarına yalanlama Haber

Bogota’daki bildiride Türkiye’nin yer almadığı iddialarına yalanlama

Dışişleri Bakanlığı, 15-16 Temmuz 2025 tarihlerinde Kolombiya’nın Bogota kentinde düzenlenen Lahey Grubu toplantısının ardından kamuoyuna sunulan Ortak Bildiri’ye Türkiye’nin destek vermediğine ilişkin iddiaları kesin bir dille yalanladı. Bakanlıktan yapılan açıklamada, bu iddiaların asılsız ve dezenformasyon amaçlı olduğu vurgulandı. KATILIM SÜRECİ DEVAM EDİYOR Açıklamada, uluslararası bildirilerin imzalanma sürecinin zaman aldığı belirtilerek, Ortak Bildiri’ye katılım için belirlenen son tarihin 20 Eylül 2025 olduğu hatırlatıldı. Toplantıya katılan 30 ülkeden yalnızca 12’sinin şu ana kadar bildiriyi onayladığına dikkat çekilerek, “Türkiye’nin sürece dâhil olmadığı yönündeki yorumlar gerçeği yansıtmamaktadır” denildi. KURUMSAL EŞGÜDÜM GEREKLİ Bildiride yer alan bazı hususların, Türkiye’nin uluslararası hukuki yükümlülükleri açısından kurumlar arası koordinasyon gerektirdiği ifade edildi. Bu kapsamda, gerekli hazırlıkların tamamlanmasının ardından bildirinin içeriğine resmi katılım sağlanabileceği belirtildi. ZATEN UYGULANMAKTA OLAN TEDBİRLER Dışişleri Bakanlığı, söz konusu Ortak Bildiri’de önerilen tedbirlerin büyük bir kısmının Türkiye tarafından halihazırda uygulandığını da belirtti. Açıklamada, “Türkiye, her zaman olduğu gibi Filistinlilerin haklarını koruyan tüm uluslararası girişimlere güçlü şekilde destek vermeye devam edecektir” ifadelerine yer verildi. Açıklamanın sonunda, Türkiye’nin Filistin konusundaki duruşunu hedef alan mesnetsiz iddialara karşı uyarıda bulunuldu. Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin Gazze politikası hakkında “eksik bilgiye dayanan ve kötü niyetli yorumlardan kaçınılması gerektiği” çağrısında bulundu.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.