Suriye’nin devrik lideri Beşar Esad’a suikast girişimi iddiası!

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, dünya gündemini sarsacak bir iddia ortaya attı.

Açıklamada, Suriye’nin eski devlet başkanı Beşar Esad’a yönelik bir suikast girişiminde bulunulduğu ve bu girişimin zehirleme yoluyla gerçekleştirildiği öne sürüldü.

Gözlemevi, Esad’ın Rusya’nın başkenti Moskova’daki bir hastanede tedavi altına alındığını ve Pazartesi günü taburcu edildiğini bildirdi. Durumunun şu an stabil olduğu belirtiliyor.

ZİYARETLER SIKI DENETİM ALTINDAYDI

İddialara göre, Esad’ın hastanede kaldığı süre boyunca güvenlik önlemleri en üst düzeye çıkarıldı. Sadece kardeşi Mahir Esad ve eski Devlet Başkanlığı İşleri Genel Sekreteri Mansur Azam'ın ziyaretine izin verildiği bildirildi. Ziyaretçilere uygulanan bu sıkı kısıtlamalar, olayın ciddiyetini gözler önüne serdi.

İDDİALAR RUSYA’YI DA HEDEF ALABİLİR

Gözlemevi, bu suikast girişiminin sadece Esad’ı değil, aynı zamanda Rus hükümetini hedef alıyor olabileceğini vurguladı. Açıklamada, “Bu girişim Rusya’nın imajını zedelemeyi ve Moskova’yı doğrudan olayın içine çekmeyi amaçlıyor olabilir” ifadesi yer aldı. Rus yetkililerden ise henüz resmi bir açıklama gelmiş değil.

GIYABİ TUTUKLAMA KARARI: SURİYE YARGISINDAN SERT HAMLE

Geçtiğimiz hafta Suriye’deki 7. Soruşturma Mahkemesi, Beşar Esad hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkardı. Hakim Tevfik el-Ali, Esad’a yönelik suçlamalar arasında kasten adam öldürme, ölüme sebebiyet veren işkence ve özgürlükten yoksun bırakma gibi ciddi maddelerin yer aldığını duyurdu.

Hakim El-Ali, 23 Kasım 2011'de Dera’da hayatını kaybedenlerin aileleri tarafından açılan dava üzerine bu kararın alındığını belirtti. Kararın, uluslararası alanda Interpol aracılığıyla yaygınlaştırılabileceği ve sürecin küresel boyutta takip edileceği de kaydedildi.

DERA OLAYLARI: İÇ SAVAŞIN FİTİLİNİ ATEŞLEMİŞTİ

2011 yılında Dera’da başlayan olaylar, Suriye’deki iç savaşın kıvılcımı oldu. Rejim karşıtı duvar yazılarına tepki olarak gençlerin gözaltına alınması ve işkenceye maruz kalması, kitlesel protestolara ve ardından gelen kanlı bastırmalara yol açtı. Bu süreç, kısa sürede ülke çapında isyana ve iç savaşa dönüşerek milyonlarca insanı etkileyen bir krizin başlangıcı oldu.