Prof. Dr. Erdal Karaöz kök hücre alanındaki gelişmeleri Bursa'da ele aldı
Prof. Dr. Erdal Karaöz kök hücre alanındaki gelişmeleri Bursa'da ele aldı
“Kök hücre tedavileri artık geleceğin değil, günümüzün tıbbının bir parçası” diyen Prof. Dr. Erdal Karaöz, merdiven altı uygulamalara karşı uyarırken, Sağlık Bakanlığı onaylı hücresel tedavilerin etik ve bilimsel temellere dayandığını vurguladı.
Haber Giriş Tarihi: 01.07.2025 09:31
Haber Güncellenme Tarihi: 01.07.2025 09:31
Muhabir:
Damla Dilmeç
Medicana Hastanesi öncülüğünde düzenlenen “Kök Hücre Tedavisi ile Tıbbın Geleceğine Birlikte” başlıklı söyleşide, kök hücre alanındaki güncel gelişmeler Prof. Dr. Erdal Karaöz’ün anlatımıyla ele alındı. Katılımcılar, Türkiye’de uygulanan tedavilerin yasal çerçevesinden klinik tecrübeye, tedavi süreçlerinden etik boyutlara kadar birçok konuda bilgi alma fırsatı buldu.
25 yıldır kök hücre araştırmaları ve uygulamaları üzerine çalışan Prof. Dr. Erdal Karaöz, Türkiye’de bu alanda gelinen noktayı değerlendirirken Sağlık Bakanlığı’nın onaylı, bilimsel ve etik uygulamaların önemine dikkat çekti. Karaöz, kök hücre tedavisinin bakanlık izni olmadan uygulanmasının yasal olmadığını ve halk sağlığı açısından ciddi riskler barındırdığını vurguladı:
“Son beş yılda inanılmaz bir ilerleme kaydettik. Bugün Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’ndan onay alarak seçilmiş hastalara kök hücre tabanlı hücresel tedaviler uygulayabiliyoruz. Ancak tekrar altını çizmek isterim: Bakanlık onayı olmadan yapılan uygulamalar yasal ve bilimsel değildir. Merdiven altı yöntemlerle üretilen hücreler ciddi risk taşır ve bu uygulamaları yapan kişiler genellikle ehil değildir.”
“DOĞRU HASTA SEÇİMİ VE PROTOKOL ŞART”
Kök hücre tedavisinin özellikle nörolojik rahatsızlıklardaki başarısının doğru hasta seçimi ve tedavi protokolüne bağlı olduğunu anlatan Karaöz, her hastada aynı sonucun alınamayacağına dikkat çekti:
“Tıpta her tedavi kişiye özeldir. Kök hücrede de başarı, doğru hastayı seçmek, doğru hücreyi kullanmak, doğru zamanda ve doğru protokolle uygulamak ve sonrasında iyi bir rehabilitasyonla mümkündür. Bunların beşi bir araya gelmezse başarı şansı sıfırdır.”
Örneğin serebral palsi hastalarından fiziksel kabiliyeti geri dönüşü olmayan ileri yaştaki hastalarda beklentilerin sınırlandırılması gerektiğini ifade eden Karaöz, mental gelişimde ise fayda sağlanabileceğini belirtti.
“BİLİMSEL KANITLI CİDDİ BİR YAN ETKİ YOK”
Tedavinin komplikasyonlarına ilişkin soruları da yanıtlayan Karaöz, kök hücre tedavisinin bugüne dek ciddi bir yan etkisinin bilimsel olarak gösterilmediğini söyledi:
“KÖK HÜCRE ARTIK GELECEĞİN DEĞİL, GÜNÜMÜZÜN TEDAVİ PROTOKOLÜ OLMA YOLUNDA”
Karaöz konuşmasında kök hücre tedavisinin dünya genelindeki gelişimine de değindi. ABD, Güney Kore ve Japonya gibi ülkelerin onlarca farklı tanıda kök hücre uygulamalarına onay verdiğini belirtti. Türkiye’de ise Sağlık Bakanlığı’nın önceki yıllarda daha temkinli yaklaştığını, ancak bilimsel verilerin artması ve özellikle COVID-19 dönemindeki başarıların ardından izin süreçlerinin hızlandığını anlattı.
“Artık Amerikan FDA’si bile belirli tedavilere onay vermeye başladı. Biz de Türkiye’de bakanlığa sunduğumuz çok sayıda klinik yayınla ve COVID-19 dönemindeki sonuçlarla birlikte daha rahat izinler alabiliyoruz.”
“TÜRKİYE’NİN İLK KÖK HÜCRE ARAŞTIRMA MERKEZİ VE GMP LABORATUVARINI KURDU”
Kök hücre alanındaki kişisel yolculuğunu da paylaşan Prof. Dr. Karaöz, bu alana özel bir ailevi motivasyonla başladığını anlatarak şöyle devam etti:
“Yirmi beş yıl önce bir yakınıma hala tedavisi olmayan bir hastalık tanısı kondu. İnternette ‘stem cell’ kelimesiyle karşılaştım. Sonra bu alanda çalışmaya başladım. Harvard’da dünyanın önde gelen isimleriyle çalıştım, Türkiye’ye döndüğümde Kocaeli Üniversitesi’nde Türkiye’nin ilk kök hücre araştırma merkezini kurduk.”
Prof. Dr. Karaöz, bu laboratuvarda on yıllar içinde yüzlerce ulusal ve uluslararası kurs düzenlediklerini, dört yüze yakın akademisyeni eğittiklerini ve Türkiye’de ilk kez kök hücre, doku mühendisliği ve gen tedavileri alanında lisansüstü programlar açtıklarını anlattı.
Ayrıca Türkiye’nin ilk özel hastane koşullarında GMP (Good Manufacturing Practice) onaylı hücre üretim laboratuvarını da kurduklarını belirtti:
“Bugüne kadar on beş binden fazla uygulama yapıldı. GMP standartlarına uygun, insanlara nakledilebilir hücresel ürün üreten bu laboratuvar çok özel ve işletmesi son derece hassas. En küçük bir kontaminasyon riski bile ciddi sonuçlar doğurabilir.”
“EMBRİYONİK KÖK HÜCRE ÇALIŞMALARI TÜRKİYE’DE YASAL DEĞİL”
Konuşmasında embriyonik kök hücre çalışmalarının potansiyelini ve etik sınırlamalarını da ele alan Karaöz, Türkiye’de embriyonlardan kök hücre hatları üretmenin 2005’ten beri yasak olduğunu hatırlattı:
“Embriyonik kök hücrelerin potansiyeli çok yüksek. İnsülin üreten hücrelere, kas hücrelerine, sinir hücrelerine dönüşebiliyorlar. Ama aynı zamanda teratom dediğimiz tümörleri oluşturma riskleri var. Bu yüzden dünyada sınırlı sayıda ülke bu alanda çalışmaya izin veriyor. Türkiye’de de 2005’ten beri yasak.”
Öte yandan farklı ülkelerde – özellikle ABD, Çin ve İran’da – embriyonik kök hücrelerle klinik çalışmaların sürdüğünü belirten Karaöz, etik ve bilimsel çerçevede bu alandaki gelişmeleri yakından izlediklerini söyledi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Prof. Dr. Erdal Karaöz kök hücre alanındaki gelişmeleri Bursa'da ele aldı
“Kök hücre tedavileri artık geleceğin değil, günümüzün tıbbının bir parçası” diyen Prof. Dr. Erdal Karaöz, merdiven altı uygulamalara karşı uyarırken, Sağlık Bakanlığı onaylı hücresel tedavilerin etik ve bilimsel temellere dayandığını vurguladı.
Medicana Hastanesi öncülüğünde düzenlenen “Kök Hücre Tedavisi ile Tıbbın Geleceğine Birlikte” başlıklı söyleşide, kök hücre alanındaki güncel gelişmeler Prof. Dr. Erdal Karaöz’ün anlatımıyla ele alındı. Katılımcılar, Türkiye’de uygulanan tedavilerin yasal çerçevesinden klinik tecrübeye, tedavi süreçlerinden etik boyutlara kadar birçok konuda bilgi alma fırsatı buldu.
25 yıldır kök hücre araştırmaları ve uygulamaları üzerine çalışan Prof. Dr. Erdal Karaöz, Türkiye’de bu alanda gelinen noktayı değerlendirirken Sağlık Bakanlığı’nın onaylı, bilimsel ve etik uygulamaların önemine dikkat çekti. Karaöz, kök hücre tedavisinin bakanlık izni olmadan uygulanmasının yasal olmadığını ve halk sağlığı açısından ciddi riskler barındırdığını vurguladı:
“DOĞRU HASTA SEÇİMİ VE PROTOKOL ŞART”
Kök hücre tedavisinin özellikle nörolojik rahatsızlıklardaki başarısının doğru hasta seçimi ve tedavi protokolüne bağlı olduğunu anlatan Karaöz, her hastada aynı sonucun alınamayacağına dikkat çekti:
Örneğin serebral palsi hastalarından fiziksel kabiliyeti geri dönüşü olmayan ileri yaştaki hastalarda beklentilerin sınırlandırılması gerektiğini ifade eden Karaöz, mental gelişimde ise fayda sağlanabileceğini belirtti.
“BİLİMSEL KANITLI CİDDİ BİR YAN ETKİ YOK”
Tedavinin komplikasyonlarına ilişkin soruları da yanıtlayan Karaöz, kök hücre tedavisinin bugüne dek ciddi bir yan etkisinin bilimsel olarak gösterilmediğini söyledi:
“KÖK HÜCRE ARTIK GELECEĞİN DEĞİL, GÜNÜMÜZÜN TEDAVİ PROTOKOLÜ OLMA YOLUNDA”
Karaöz konuşmasında kök hücre tedavisinin dünya genelindeki gelişimine de değindi. ABD, Güney Kore ve Japonya gibi ülkelerin onlarca farklı tanıda kök hücre uygulamalarına onay verdiğini belirtti. Türkiye’de ise Sağlık Bakanlığı’nın önceki yıllarda daha temkinli yaklaştığını, ancak bilimsel verilerin artması ve özellikle COVID-19 dönemindeki başarıların ardından izin süreçlerinin hızlandığını anlattı.
“TÜRKİYE’NİN İLK KÖK HÜCRE ARAŞTIRMA MERKEZİ VE GMP LABORATUVARINI KURDU”
Kök hücre alanındaki kişisel yolculuğunu da paylaşan Prof. Dr. Karaöz, bu alana özel bir ailevi motivasyonla başladığını anlatarak şöyle devam etti:
Prof. Dr. Karaöz, bu laboratuvarda on yıllar içinde yüzlerce ulusal ve uluslararası kurs düzenlediklerini, dört yüze yakın akademisyeni eğittiklerini ve Türkiye’de ilk kez kök hücre, doku mühendisliği ve gen tedavileri alanında lisansüstü programlar açtıklarını anlattı.
Ayrıca Türkiye’nin ilk özel hastane koşullarında GMP (Good Manufacturing Practice) onaylı hücre üretim laboratuvarını da kurduklarını belirtti:
“EMBRİYONİK KÖK HÜCRE ÇALIŞMALARI TÜRKİYE’DE YASAL DEĞİL”
Konuşmasında embriyonik kök hücre çalışmalarının potansiyelini ve etik sınırlamalarını da ele alan Karaöz, Türkiye’de embriyonlardan kök hücre hatları üretmenin 2005’ten beri yasak olduğunu hatırlattı:
Öte yandan farklı ülkelerde – özellikle ABD, Çin ve İran’da – embriyonik kök hücrelerle klinik çalışmaların sürdüğünü belirten Karaöz, etik ve bilimsel çerçevede bu alandaki gelişmeleri yakından izlediklerini söyledi.
Kaynak: Damla Dilmeç
Son Haberler
Bursa’da antikanın ruhunu yaşatan adam! Merakla başladı, tutkuya dönüştü
BUDO biletlerine bir zam daha!
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek görevden uzaklaştırıldı