Nilüfer Çayı alarm veriyor! Bursa Platformu’ndan çözüm önerisi

Bursa’nın can damarı Nilüfer Çayı’nda yıllardır süregelen çevre kirliliği ile ilgili Bursa Platformu Derneği'nden dikkat çeken bir çıkış geldi. Dernek Başkanı İsmail Hakkı Kavurmacı, yönetim kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Nilüfer Çayı’nda yaşanan kontrolsüz deşarj sorununun hem çevre hem de insan sağlığı açısından tehdit oluşturduğunu belirterek, çayın kirlenmesini önlemeye yönelik somut ve uygulanabilir bir çözüm sundu.

“YAZIN DEBİ SIFIR AMA ÇAY AKIYOR! BU DOĞAL DEĞİL…”

Başkan Kavurmacı, Nilüfer Çayı’nın Bursa için hayati öneme sahip doğal bir kaynak olduğunu vurgulayarak, “Yaz aylarında çayın kaynağında debi neredeyse sıfıra düşüyor, buna rağmen çay akmaya devam ediyor. Bu doğal değil; sanayi tesislerinden kontrolsüz olarak bırakılan atıklardan kaynaklanıyor” diyerek durumun vahametini gözler önüne serdi.

“ARITILMAMIŞ ATIKLAR DOĞRUDAN ÇAYA BIRAKILIYOR”

Çayda yalnızca arıtılmış değil, arıtılmamış atıkların da bulunduğunu kaydeden Kavurmacı, “Bazı sanayi tesisleri hiçbir arıtmaya tabi tutulmamış atık suları doğrudan Nilüfer Çayı’na bırakıyor. Bu, yalnızca ekosistemi değil, aynı zamanda halk sağlığını da tehdit ediyor” dedi.

Başkan Kavurmacı, çaydan alınan suyun Bursa’nın kuzeyindeki tarım arazilerinde sulama amacıyla kullanıldığını hatırlatarak, “Nilüfer Çayı artık bir doğal su kaynağı değil, adeta bir sanayi atığı taşıyıcısı. Bu suyla yapılan tarım, toplum sağlığı için büyük risk barındırıyor” şeklinde konuştu.

“MARMARA’DAKİ MÜSİLAJDA NİLÜFER ÇAYI’NIN PAYI BÜYÜK”

Nilüfer Çayı’ndan Marmara Denizi’ne taşınan atıkların, deniz ekosistemine zarar verdiğini ifade eden Kavurmacı, “Son yıllarda Marmara’da görülen müsilajın nedenlerinden biri de Nilüfer Çayı’ndan taşınan kirliliktir” diyerek deniz yaşamına da dikkat çekti.

“ÇAYIN ÜZERİNİ KAPATMAK FELAKETE YOL AÇABİLİR”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından gündeme gelen “çayın üzerinin kapatılması” çözümüne karşı çıkan Kavurmacı, bu tür bir uygulamanın büyük risk taşıdığını belirtti:

“Nilüfer Çayı bir taşkın yatağıdır. 100-200 yıllık periyotlarla yoğun yağışlar görülebilir. Eğer üzeri kapatılırsa, taşma anında su yön bulamaz ve bu büyük bir felakete yol açabilir.”

PARALEL ATIK SU KANALI VE ARITMA TESİSİ

Bursa Platformu Derneği’nin çözüm önerisini açıklayan Kavurmacı, çayın üzerini kapatmak yerine çaya paralel bir atık su kanalı açılmasını önerdi:

“Bursa’dan geçen kısımda, çayın yanına mühendislik hesaplarıyla projelendirilmiş, üzeri kapalı bir atık su kanalı yapılmalı. Kanal sonunda modern bir arıtma tesisi kurulmalı ve burada arıtılan su, denize derin deşarj yöntemiyle bırakılmalıdır.”

Bu yöntemin Nilüfer Çayı’nı yeniden doğal haline kavuşturacağını ve çevresel riskleri ortadan kaldıracağını vurgulayan Kavurmacı, projenin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Bursa Büyükşehir Belediyesi iş birliğinde kolayca hayata geçirilebileceğini söyledi.

“SANAYİSİZ KALKINMA OLMAZ, AMA ÇEVRESİZ ÜRETİM DE OLMAZ”

Sanayi kuruluşlarına da çağrıda bulunan Kavurmacı, “Çevre kurallarına mutlaka uyulmalı. Ancak bu süreçte sanayicilere de destek verilmeli. Sanayisiz kalkınma olmaz ama çevresiz üretim de ne bugünkü nesillere ne de gelecek kuşaklara bırakılabilecek bir mirastır” dedi.

“NİLÜFER ÇAYI BU ŞEHRİN AYNASIDIR”

Açıklamasını duygusal bir mesajla tamamlayan Kavurmacı, Bursa Platformu Derneği’nin kente olan sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini belirterek, “Biz Bursa’yı çok seviyoruz. Bu şehirde yaşayan herkesin de bu şehri sevmesi ve sahip çıkması gerektiğine inanıyoruz. Nilüfer Çayı bu şehrin aynasıdır. Ne kadar temiz olursa, o kadar onurlu bir gelecek inşa ederiz” ifadelerini kullandı.