ESDER’de tarım konuşuldu: Çiftçinin geleceği için kritik öneriler

Esnaf ve Sanatkârlar Derneği (ESDER) Bursa Şubesi, "1 Konu 1 Konuk" programında, Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Dr. Fevzi Çakmak'ı ağırladı. Toplantıda “Milli Mesele Tarım ve Gıda” konusu masaya yatırıldı. Bursa Şube Başkanı İbrahim Özacar ve konuk Dr. Fevzi Çakmak, tarım sektörünün güncel sorunları ve çözüm önerileri üzerine önemli açıklamalarda bulundu.

‘MİLLİ MESELE TARIM VE GIDA’ GÜNDEMDE

Programın açılış konuşmasını yapan Bursa Şube Başkanı İbrahim Özacar, tarımın Türkiye için kritik bir milli mesele olduğunu vurguladı. Özacar, “Tarım, sadece bizim için değil, tüm ülkeler için öncelikli bir meseledir. 2017 yılında Katar'a uygulanan ambargo, petrol zengini bir ülkenin tarım ve gıda ihtiyaçlarını nasıl dışarıdan karşıladığını göstermiştir. Pandemi sürecinde de tarım öncelikli hale geldi.” diyerek, tarımın stratejik önemine dikkat çekti.

Özacar, ayrıca Türkiye’nin gıda ürünleri ithalatına dair eleştirilerde bulundu ve fiyat istikrarı sağlanmadan halkın boykot çağrılarının etkili olmayacağına işaret etti. "Enerji ve akaryakıt gibi zorunlu girdilerde vatandaşın boykot yapma imkânı var mı?" diyerek, boykot çağrılarının somut çözüm önerileri ile desteklenmesi gerektiğini belirtti.

TARIMDA ÇİFTÇİLERİN KARŞILAŞTIĞI ZORLUKLAR

Programda söz alan Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Dr. Fevzi Çakmak, tarım sektörünün geçmişteki ve bugünkü sorunlarını detaylı şekilde ele aldı. Çakmak, 12 Eylül sonrası tarımın öneminin azaldığını ve kırsaldan şehre göçün hızlandığını belirtti. “Çiftçiye verilen destekler, ‘-mış’ gibi oldu. Her yıl zarar eden çiftçiye, sadece zararını büyütmek kalıyor.” dedi.

Dr. Çakmak, girdi maliyetlerindeki artışların ve hükümetin ithalata dayalı politikasının çiftçiyi mağdur ettiğini ifade etti. Çiftçilerin, zarar ettikleri için çocuklarını şehirde sigortalı işçi olarak çalışmak üzere gönderdiğini belirten Çakmak, köylü nüfusunun yaş ortalamasının 50-55 olduğunu söyledi. Çakmak, mevcut durumda çiftçilerin topraklarını satmak zorunda kaldığını ve bu sürecin devam etmesi halinde, tarlayı işleyecek kimse kalmayacağına dikkat çekti.

TARIMIN GELECEĞİ İÇİN ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Çakmak, tarımın geleceği için önemli önerilerde bulundu. Çiftçilerin örgütlenmesi gerektiğini söyleyen Çakmak, tarım sektörünün büyük şirketlerin insafına bırakılmaması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, pandemi döneminde devletin tarıma verdiği desteğin, sonrasında ithalata dayalı politikalara dönüşmesini eleştirerek, "Her yıl aynı ürünleri üretmeye teşvik edilen çiftçi, şimdi tarlasında ürünleri bırakarak mağdur oldu." dedi.

Çakmak, çiftçiye yönelik desteklerin daha adil ve eşit bir şekilde dağıtılması gerektiğini belirterek, “Kuru tarım ile sulak arazilere eşit pay verilmesi, kuru tarım yapan çiftçiyi zor durumda bırakıyor.” dedi. Ayrıca, tarlada maliyeti 1 lira olan bir ürünün marketlerde 15 liraya satıldığını ifade ederek, aradaki maliyet farklarının düşürülmesi gerektiğine işaret etti.

KÖYLÜ NÜFUSUNUN KORUNMASI GEREKİYOR

Çakmak, köylü nüfusunun yok olmasının, sadece tarımı değil, aynı zamanda sağlığı da olumsuz etkilediğini söyledi. "Tarım toprağı bozulursa, bu doğrudan sağlık sorunlarına yol açar." diyerek, toprağın ve tarımın korunmasının önemini vurguladı. Çakmak, ayrıca tarımın geleceği için daha bilinçli bir üretim yapılması gerektiğini, ziraat mühendislerinin çiftçiye rehberlik etmesi gerektiğini belirtti.

DÖNÜŞÜM VE REFORM SÜRECİNE İHTİYAÇ VAR

Bursa Şubesi Başkanı İbrahim Özacar ve Dr. Fevzi Çakmak, Türkiye’nin tarım ve gıda sektöründe ciddi bir dönüşüm ve reform sürecine ihtiyacı olduğunu vurguladı. Çiftçilere gerçek anlamda destek verilmesi, köylerde yaşam standartlarının iyileştirilmesi ve üretim süreçlerinin daha bilinçli ve verimli hale getirilmesi gerektiği sonucuna varıldı.