Çocukluk çağı kanserlerini önlemek mümkün mü? Erken teşhis hayat kurtarıyor!

Bursa Şehir Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Elif Güler Kazancı, çocukluk çağı kanserlerine dikkat çekerek, erken tanı ve tedavinin önemini vurguladı. Her yıl dünya genelinde 400.000, Türkiye’de ise 4 bin 500 ila 5 bin çocuğun kanser tanısı aldığını belirten Kazancı, “Erken teşhis ve etkili tedavi yöntemleriyle birçok çocuk sağlığına kavuşabilir” dedi.

BELİRTİLER VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Çocukluk çağı kanserlerinin, 0-18 yaş arasındaki çocuklarda görülen ve yetişkin kanserlerinden farklı biyolojik özelliklere sahip olduğunu ifade eden Doç. Dr. Elif Güler Kazancı, “En yaygın çocukluk çağı kanserleri lösemi, lenfoma ve beyin tümörleridir. Bu kanser türlerinin belirtileri, kanserin türüne ve yerleşim bölgesine göre değişebilir” dedi. Kazancı, sık görülen belirtileri şöyle sıraladı:

Nedeni açıklanamayan kilo kaybı,

Sürekli yorgunluk veya halsizlik,

Kolay morarma veya kanamalar,

Geçmeyen ateş,

Sürekli ağrı, özellikle kemik ve eklem ağrısı,

Gözlerde beyaz lekeler, çift görme veya görme kaybı,

Karında şişlik veya kitle hissi.

Bu belirtilerin başka hastalıklara da işaret edebileceğini ancak uzun süre devam etmesi durumunda mutlaka bir doktora başvurulması gerektiğini vurgulayan Kazancı, “Erken tanı, tedavi sürecinde başarı şansını önemli ölçüde artırır” ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Kazancı, çocukluk çağı kanserlerinin tedavisinde kullanılan yöntemler hakkında da bilgi verdi. Tedavinin, kanserin türüne ve evresine göre belirlendiğini belirten Kazancı, “Yaygın tedavi yöntemleri arasında kemoterapi, radyoterapi, cerrahi, hedefe yönelik tedaviler ve immünoterapi yer alıyor. Özellikle son yıllarda immünoterapi gibi yeni tedavi yaklaşımları, başarı oranlarını artırıyor” dedi.

ÖNLEMEK MÜMKÜN MÜ?

Çocukluk çağı kanserlerini tam olarak önlemenin mümkün olmadığını ancak erken teşhis ve tedavinin hayati öneme sahip olduğunu belirten Kazancı, “Bu kanser türleri genellikle genetik faktörler ve bilinmeyen nedenlerle ilişkilidir. Ancak, sağlıklı yaşam alışkanlıkları ve düzenli sağlık kontrolleriyle erken tanı şansı artırılabilir” dedi. Kazancı, ailelere şu önerilerde bulundu:

Çocuğunuzun sağlığıyla ilgili herhangi bir değişiklik fark ettiğinizde vakit kaybetmeden doktora başvurun.

Tedavi sürecinde sağlık ekipleriyle güçlü bir iletişim kurun.

Psikolojik destek almaktan çekinmeyin.

Diğer ailelerle dayanışma gruplarına katılarak deneyim paylaşımında bulunun.

PSİKOLOJİK DESTEK VE AİLE DAYANIŞMASI

Bir çocukta kanser tanısı almanın aileler için zorlu bir süreç olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Kazancı, “Bu süreçte psikolojik destek almak hem çocuk hem de aile bireyleri için önemlidir. Ailelerin, sağlık ekipleriyle yakın iş birliği içinde olması ve tedavi sürecine dair bilgi alması kritik rol oynar” dedi.

Doç. Dr. Kazancı, 15 Şubat Uluslararası Çocukluk Kanseri Günü’nün amacının, çocukluk çağı kanserlerine dikkat çekmek, farkındalık yaratmak ve bu hastalıklarla mücadelede tüm dünyada iş birliği sağlamak olduğunu belirtti. Kazancı, “Bu özel gün, mücadele eden çocuklara, ailelerine ve sağlık çalışanlarına destek olmayı teşvik etmeyi amaçlıyor” dedi.