Birinci derece deprem bölgesinde yer alan Bursa’da olası yıkıcı etkileri azaltmak için Bursa Büyükşehir Belediyesi, ‘Deprem Sığınma Ünitesi Projesi’ni uygulamaya koyuyor. Deprem sırasında insanların güvenliğini sağlamayı amaçlayan proje, can kayıplarını önlemeye ve kurtarma ekiplerinin müdahale süresini kısaltmaya yönelik hazırlanıyo
Haber Giriş Tarihi: 19.12.2025 21:44
Haber Güncellenme Tarihi: 19.12.2025 21:49
Kaynak:
İHA
Bursa Büyükşehir Belediyesi, olası depremlere karşı insan hayatını korumak amacıyla önemli bir projeyi hayata geçiriyor.
‘Deprem Sığınma Ünitesi Projesi’ ile deprem anında vatandaşların güvenle sığınabileceği özel üniteler binalarda yaygınlaştırılacak ve can kaybının önüne geçilmesi hedeflenecek.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde yürütülen projede Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü, İTÜ, BTSO, Ulutek Teknopark, BAOB, İTÜDER, İşbir Yatak ve Gökçelik gibi kurumlar paydaş olarak yer alıyor.
Projeye ilişkin çalıştay, AKOM tarafından Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde düzenlendi ve akademisyenler, iş insanları, kamu ve sivil toplum temsilcileri ile oda başkanlarının katılımıyla gerçekleşti.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, depremin önemine dikkat çekerek, önceden alınacak tedbirlerin can kayıplarını önlemede kritik rol oynayacağını belirtti.
“BURSA'NIN BİRİNCİ DERECE DEPREM BÖLGESİ OLDUĞUNU UNUTMAMALIYIZ”
Geliştirilen proje ile insan hayatını öncelikli kıldıklarını ve ortak akıl ile bilim temelli güçlü bir sorumluluk mesajı verdiklerini belirten Başkan Mustafa Bozbey, projenin önemine dikkat çekerek, "Can güvenliği meselesine vicdanla ve kararlılıkla sahip çıkıyoruz. Türkiye'nin yüzde 92'si deprem bölgesidir. Türkiye nüfusunun ise yaklaşık yüzde 95'i deprem riski altındaki bölgelerde yaşıyor. Bursa'nın birinci derece deprem bölgesi olduğunu unutmamalıyız. Yapılacakların yanında toplumun bilinçlendirilmesi ve bilgilendirilmesi gerekiyor." şeklinde ifade etti.
Başkan Mustafa Bozbey, denetim eksiklikleri giderilmediği sürece 20 yıl ve üzeri binaların yıkılıp yeniden inşa edilmeye devam edeceğini belirterek, "Bursa'daki yapıların yüzde 62'si kaçak yapılmış. Sadece konut değil, sanayi de kaçak yapılmış. Toplumsal dönüşümü sağlamalıyız. Aksi takdirde bir depremde yine hep beraber ağlayacağız. Deprem öncesinde yapıları güvenli hale getirmek zorundayız. 1/100.000'lik Çevre Düzeni Planı ile birlikte Bursa'nın ‘Kent Anayasası'nı oluşturuyoruz. Toplumun da bu çalışmalara sahip çıkması gerekiyor." dedi.
Başkan Mustafa Bozbey, kentsel dönüşüm çalışmalarına hız kazandırdıklarını belirterek, "Yakın zamanda bir bilim insanımız ‘Bursa Ovası her yıl 6 santim çöküyor' bilgisini paylaştı. 10 yılda Bursa Ovası 60 santim çöktü. Bunun sebebi üniversitelerimiz tarafından araştırılmalıdır. Bizim ise bilim insanlarının göstereceği yönle beraber ovanın çöken kısımlarını ya planlama dışına almamız ya da alternatif çözüm üretmemiz gerekir." şeklinde konuştu.
“DEPREMİ ÖNLEYEMEDİĞİMİZE GÖRE HAZIRLIKLARIMIZI YAPMALIYIZ”
Başkan Mustafa Bozbey, deprem öncesinde afet konteynerlerinin dağıtımına devam ettiklerini ve mahallelerdeki afet gönüllülerinin etkin bir şekilde eğitilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Depremi önleyemediğimize göre hazırlıklarımızı yapmalıyız. Toplanma alanlarını tüm yönleriyle belirlemeliyiz. Bursa'da da beklenen bir deprem var. İstanbul merkezli de olabilir. Sındırgı'daki depremler Bursa'yı etkiliyorken, İstanbul merkezli bir depremin Bursa'yı etkilememesi düşünülemez. Deprem gerçeğini unutmadan ama korkmadan, bilinçlenerek karşılamalıyız. Bu açıdan projenin değerli olduğunu düşünüyorum. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum." dedi.
BURKENT Genel Müdürü İnan Keser, proje sunumunda, deprem riski yüksek Bursa’da olası can kayıplarını önlemek amacıyla kısa vadeli bir acil eylem planı geliştirdiklerini açıkladı.
Keser, projenin aşamaları hakkında da katılımcılara bilgi vererek şunları söyledi:
"Projeyle, deprem anında bireylerin hayatta kalmasını maksimum düzeye çıkarmayı hedefliyoruz. Evlere yerleştirilen sığınma ünitesiyle, insanların depremde güvenle sığınabileceği ortam oluşturuyoruz. Bir ev eşyası gibi tasarlamayı hedefledik. Her evde mutlaka iki kişilik bir yatak yeri var. Her eve uygulanabilmesi için bu gerçekle projenin tasarımını yaptık. Sığınma ünitesi 800 kilo ağırlığında ve 400 ton taşıma kapasitesine sahip. İçerisindeki hacmi 3-4 kişiye kadar yeterli. Birçok teste tabi tuttuk."
Keser, vatandaşların en çok merak ettiği konunun ünitenin binaya ek yük getirip getirmediği olduğunu söyleyerek, ‘Herkes evine alsa binaya olumsuz etki oluşturur mu?' sorularıyla karşılaştıklarını dile getirdi. Bununla ilgili birçok hesaplama yaptıklarını söyleyen Keser, "Öyle bir ek yük oluşturmadığını, yüzde 1 bile etkisi olmadığını gördük. Herkesin ulaşabilmesi için en ekonomik ve düşük maliyetle proje üretmemiz gerekiyor. Bu konuda kamunun elini taşın altına koymasını bekliyoruz. Proje, sadece binalarda değil tüm alanlarda uygulanabilir. Bu proje yaygınlaştırılırsa arama kurtarma işlemleri için de zaman kazanmış olabiliriz. Belki de ünitelerin içerisinde kalan binlerce insanı kurtarma imkânına kavuşabiliriz. Projeye destek olan tüm kurumlara teşekkür ediyoruz." şeklinde aktardı.
Program, konuşmaların ardından düzenlenen masa toplantılarıyla ilerledi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bursa’da ‘Deprem Sığınma Ünitesi’ dönemi başlıyor
Birinci derece deprem bölgesinde yer alan Bursa’da olası yıkıcı etkileri azaltmak için Bursa Büyükşehir Belediyesi, ‘Deprem Sığınma Ünitesi Projesi’ni uygulamaya koyuyor. Deprem sırasında insanların güvenliğini sağlamayı amaçlayan proje, can kayıplarını önlemeye ve kurtarma ekiplerinin müdahale süresini kısaltmaya yönelik hazırlanıyo
Bursa Büyükşehir Belediyesi, olası depremlere karşı insan hayatını korumak amacıyla önemli bir projeyi hayata geçiriyor.
‘Deprem Sığınma Ünitesi Projesi’ ile deprem anında vatandaşların güvenle sığınabileceği özel üniteler binalarda yaygınlaştırılacak ve can kaybının önüne geçilmesi hedeflenecek.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde yürütülen projede Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü, İTÜ, BTSO, Ulutek Teknopark, BAOB, İTÜDER, İşbir Yatak ve Gökçelik gibi kurumlar paydaş olarak yer alıyor.
Projeye ilişkin çalıştay, AKOM tarafından Atatürk Kültür Merkezi Merinos Yerleşkesi’nde düzenlendi ve akademisyenler, iş insanları, kamu ve sivil toplum temsilcileri ile oda başkanlarının katılımıyla gerçekleşti.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, depremin önemine dikkat çekerek, önceden alınacak tedbirlerin can kayıplarını önlemede kritik rol oynayacağını belirtti.
“BURSA'NIN BİRİNCİ DERECE DEPREM BÖLGESİ OLDUĞUNU UNUTMAMALIYIZ”
Geliştirilen proje ile insan hayatını öncelikli kıldıklarını ve ortak akıl ile bilim temelli güçlü bir sorumluluk mesajı verdiklerini belirten Başkan Mustafa Bozbey, projenin önemine dikkat çekerek, "Can güvenliği meselesine vicdanla ve kararlılıkla sahip çıkıyoruz. Türkiye'nin yüzde 92'si deprem bölgesidir. Türkiye nüfusunun ise yaklaşık yüzde 95'i deprem riski altındaki bölgelerde yaşıyor. Bursa'nın birinci derece deprem bölgesi olduğunu unutmamalıyız. Yapılacakların yanında toplumun bilinçlendirilmesi ve bilgilendirilmesi gerekiyor." şeklinde ifade etti.
Başkan Mustafa Bozbey, denetim eksiklikleri giderilmediği sürece 20 yıl ve üzeri binaların yıkılıp yeniden inşa edilmeye devam edeceğini belirterek, "Bursa'daki yapıların yüzde 62'si kaçak yapılmış. Sadece konut değil, sanayi de kaçak yapılmış. Toplumsal dönüşümü sağlamalıyız. Aksi takdirde bir depremde yine hep beraber ağlayacağız. Deprem öncesinde yapıları güvenli hale getirmek zorundayız. 1/100.000'lik Çevre Düzeni Planı ile birlikte Bursa'nın ‘Kent Anayasası'nı oluşturuyoruz. Toplumun da bu çalışmalara sahip çıkması gerekiyor." dedi.
Başkan Mustafa Bozbey, kentsel dönüşüm çalışmalarına hız kazandırdıklarını belirterek, "Yakın zamanda bir bilim insanımız ‘Bursa Ovası her yıl 6 santim çöküyor' bilgisini paylaştı. 10 yılda Bursa Ovası 60 santim çöktü. Bunun sebebi üniversitelerimiz tarafından araştırılmalıdır. Bizim ise bilim insanlarının göstereceği yönle beraber ovanın çöken kısımlarını ya planlama dışına almamız ya da alternatif çözüm üretmemiz gerekir." şeklinde konuştu.
“DEPREMİ ÖNLEYEMEDİĞİMİZE GÖRE HAZIRLIKLARIMIZI YAPMALIYIZ”
Başkan Mustafa Bozbey, deprem öncesinde afet konteynerlerinin dağıtımına devam ettiklerini ve mahallelerdeki afet gönüllülerinin etkin bir şekilde eğitilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Depremi önleyemediğimize göre hazırlıklarımızı yapmalıyız. Toplanma alanlarını tüm yönleriyle belirlemeliyiz. Bursa'da da beklenen bir deprem var. İstanbul merkezli de olabilir. Sındırgı'daki depremler Bursa'yı etkiliyorken, İstanbul merkezli bir depremin Bursa'yı etkilememesi düşünülemez. Deprem gerçeğini unutmadan ama korkmadan, bilinçlenerek karşılamalıyız. Bu açıdan projenin değerli olduğunu düşünüyorum. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum." dedi.
BURKENT Genel Müdürü İnan Keser, proje sunumunda, deprem riski yüksek Bursa’da olası can kayıplarını önlemek amacıyla kısa vadeli bir acil eylem planı geliştirdiklerini açıkladı.
Keser, projenin aşamaları hakkında da katılımcılara bilgi vererek şunları söyledi:
"Projeyle, deprem anında bireylerin hayatta kalmasını maksimum düzeye çıkarmayı hedefliyoruz. Evlere yerleştirilen sığınma ünitesiyle, insanların depremde güvenle sığınabileceği ortam oluşturuyoruz. Bir ev eşyası gibi tasarlamayı hedefledik. Her evde mutlaka iki kişilik bir yatak yeri var. Her eve uygulanabilmesi için bu gerçekle projenin tasarımını yaptık. Sığınma ünitesi 800 kilo ağırlığında ve 400 ton taşıma kapasitesine sahip. İçerisindeki hacmi 3-4 kişiye kadar yeterli. Birçok teste tabi tuttuk."
Keser, vatandaşların en çok merak ettiği konunun ünitenin binaya ek yük getirip getirmediği olduğunu söyleyerek, ‘Herkes evine alsa binaya olumsuz etki oluşturur mu?' sorularıyla karşılaştıklarını dile getirdi. Bununla ilgili birçok hesaplama yaptıklarını söyleyen Keser, "Öyle bir ek yük oluşturmadığını, yüzde 1 bile etkisi olmadığını gördük. Herkesin ulaşabilmesi için en ekonomik ve düşük maliyetle proje üretmemiz gerekiyor. Bu konuda kamunun elini taşın altına koymasını bekliyoruz. Proje, sadece binalarda değil tüm alanlarda uygulanabilir. Bu proje yaygınlaştırılırsa arama kurtarma işlemleri için de zaman kazanmış olabiliriz. Belki de ünitelerin içerisinde kalan binlerce insanı kurtarma imkânına kavuşabiliriz. Projeye destek olan tüm kurumlara teşekkür ediyoruz." şeklinde aktardı.
Program, konuşmaların ardından düzenlenen masa toplantılarıyla ilerledi.
Kaynak: İHA
Son Haberler
Kocaeli namaz saatleri açıklandı 19 Aralık 2025
Bursa’da su kesintisi uygulaması olacak adresler 19 Aralık 2025
Yalova namaz saatleri açıklandı 19 Aralık 2025