Bir tıkla kapında!

Avrupa'da yayılan, yavaş yavaş ülkemize de gelmeye başlayan her türlü ihtiyacı online olarak giderme yöntemi içindeyiz.

Kıyafet denemeye üşenip o kadar seçenek arasından hangisini deneyeceğine karar veremeyenler için,

Markete gidecek vakti olmayan ya da hangi markette ne ucuz ürün olduğunu takip edemeyenler için,

Çocukla AVM gezip perişan olmak istemeyenler için,

Bugün ne yemek yapsam diye düşünmek yerine dışarıdan yemeyi sevenler için,

Daha bir sürü sayabileceğimiz sebeplerle birlikte özellikle pandeminin etkisiyle hayatımıza daha fazla girmiş bir tıkla kapında yöntemi günden güne yayılıyor.

Mahallenin bakkalından manavına, kasabından restoranına kadar kapımıza kadar getiriliyor…

Sen de çok iyi, ben diyeyim kötü... Bu sizin tercihinize bağlı.

Cebinizdeki bütün parayı harcayabileceğiniz bir alışveriş türü.

Hatta cebinizde olmayan parayı bile harcayabilirsiniz öyle bir şey yani!..

'Şu kadar alışveriş yaparsan kargo bedava', 'şu kadar yaparsan bu kadar indirim'.

Tüm bu kampanyaları bir nevi; pazardaki abilerin 'gel abla gel' deme şekli gibi düşünebilirsiniz.

İtiraf etmeliyim ki benim hastası olduğum alışveriş şekli de bu…

Özellikle bebekli ve çocuklu aileler için toplu alışverişlerde bebeleri tutma, deneme kabinlerinin dışında yaşanan gidelim çığlıkları, bir de onları eve taşı, çocuğu taşı durumu yok... Valla büyük rahatlık.

Tabi ki riskleri var yok değil. Marketten aldığın tavuk bozuk gelebiliyor, manavdan aldıkların yumuşak, kıyafetlerde beden sorunu gibi konular yaşanabiliyor. Ama kargodan ücretsiz iade var. Bozuk diyorsun gelip alıyorlar hemen.

Böyle online alışverişe teşvik gibi oldu ama hayatımı kolaylaştıran şeylere her zaman sıcak bakıyorum.

Hepimiz öyle değil miyiz?...