Vücudumuz otomatik olarak çalışan sistemli makina gibidir. Kalbimiz belirli bir ritimde sürekli çalışır. Organlarımızda her biri kendi görevlerini yerine getirir. Solunum sistemimiz de otomatik olarak sürekli döngü halindedirfakat, akciğerlerimize ne kadar oksijenalacağımızı biz belirleriz.
Stres anında yada aniden oluşan korku kaygılı durumlarda nefesimizin dengesini değiştiririz. Kesik kesik alıp verme, az alma , nefesi alıp tutma, nefesi verip tutma zamanla kendimize özgü nefes şekli geliştirmiş oluruz.Nefesimizin kendine ait modeli olmuş olur.Zamanla akciğer kapasitemizien düşük seviyede kullanırız. Çoğumuz bunun farkında bile olmayız. Bunun sonucunda vücudumuza ihtiyacından daha az oksijen alır kanımıza düşük seviyede oksijeni servis etmiş oluruz.
Düşük seviyede servis edilen oksijen beynimize ve bütün organlarımıza ulaşır. Limitli ve kısıtlayıcı aldığımız nefesler zamanla fiziksel hastalıklara davetiye çıkarır.Nefesimizdeki dengesizlik duygu, düşüncedengemizi zamanla bozar.
Fabrika ayarlarımıza geri dönmenin en pratik ve basit yolu nefes alışkanlığımızı değiştirmekten geçer. Değişimi gerçekleştirmek içinde nefesimizi izlemeliyiz. Takip etmeli hangi duyguda nasıl değiştiğini fark etmeliyiz.
Nefesle şifalanma hepimiz için en etkili yoldur. Nefesin şifa gücü müzik gibidir,hepimizin sevdiği coşkumuzuyükselten,keyiflendiren dinleyip mest olduğu bir müzik tarzıvardır. Müzik, melodiler ritim hepimize iyi gelir.Nefesçalışmaları daevrenseldir. Bedenimizi ve psikolojik olarak bizi rahatlatan en kolay yöntemdir.
Nefes ile şifalanma aynı zamanda “su” ya benzer. Su ile temas eden her şey temizlenir, aklanıp paklanır. Bilinçli yaptığımız nefes çalışmalarının bedenimize etkisi su gibidir bizi arındırır, rahatlatır. Fizik bedende yaptığımız her olumlu müdahale duygu ve düşüncemize etki eder.Zihin yorgunluğumuza kaygıdan oluşan bizi sıkıştırıp ruhumuza daraltan olumsuz düşüncelerden bizi uzaklaştırır. OSHO’nun da dediği gibi nefes her şeydir.
Nefesin simyası her an sizinle olsun. Sevgiyle...