Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Değişmeyi seçenler…

Yazının Giriş Tarihi: 21.12.2024 07:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.12.2024 12:34

Modern çağın bize sunduğu şartlar doğrultusunda hepimiz doğadan bi haberiz. Doğal döngünün akışından kendimizi mahrum bıraktık.

Çocukları kapalı alanlarda oyun oynamalarına mecbur tuttuk. Gözlem yapma yeteneklerini doğadan almalarını engelledik ve yapay olan ne varsa önlerine serdik. Bir meyvenin nasıl çiçek açtığını sonrasında meyveye dönüşme yolculuğunu bilmiyorlar.

Ben de biliyor muyum pek emin değilim. Aktarımlar ve stresten oluşan türlü türlü ruhsal ve fiziksel hastalıklar her geçen gün artmakta, seçimlerimizden oluşan ya da olağan düzene girdap gibi çekilmemizin oluşturduğu sonuçtan hepimiz sorumluyuz.

Hızın peşinden koşarken sabırsız olma, sebat gösterememe bütün hayatımızı alt üst etti.

Durmak, dinlemek, susmak, gözlem yapabilmek, analiz etmek lüks oldu. Bu yüzdendir ki sanatın herhangi bir dalıyla uğraşmak bu dönemde bizim de çocukların da ihtiyacı...

Zamanımız el verdiğince yeteneğimizin üzerine giderek sanatla yollarımızı kesiştirmemiz gerekli, azami olarak da olsa okuyucu, dinleyici, izleyici olarak içinde yer almalıyız. Sanat; dönemlerin sorunlarını ele alıp, değişimin ateşini fitilleyen bir araçtır.

Tiyatro, sinema, müzik bizi kendi dünyasına çeker ve geriye “yemekteki lezzet” gibi bir his bırakır, bir çıkarım, tat. Acıyı, tatlıyı, ekşiyi hepsini sunar.

İnsanlara ve olaylara baktığımız açının genişlemesine aracı olur. Farklı kültürlerden farklı görüşlerden gelsek de zevklerimizin bizi birleştirmesine şahit oluruz. Bu topluluklar ortak değerler altında toplanmanın antrenmanıdır.

Çocuklar küçük yaşta sanatla buluştuğunda ya da sanatla uğraştıklarında, hem psikolojik olarak sakinleşmeyi hem de yaptıkları sanatla bağ kurmayı öğrenirler. Küçük yaşlarda birçok duyguyu hissedip yönetmeye gayret gösterirler. Yaşadıkları her duygu bilgidir. Aynı zamanda analiz etmeyi, takım çalışmasını, empati yeteneklerini geliştirirler.

Ekran bağımlılığı her geçen gün artıyor. Çocukların zihinlerini kendilerini ileriye taşıyacak aktiviteler ile meşgul etmeliyiz.

Ebeveynlerin en temel görevi çocuğun fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak… Bununla birlikte zihnini yönetmeyi, merak ettiklerine karşı nasıl yol alması gerektiğini öğretmek, yeteneklerini açığa çıkarırken onlara destek olmak da görevi…

Ebeveynlerimiz tarafından tek yönlü yetiştirilmiş olabiliriz, şuan çok yönlü olmayı gerektiren bir dönemdeyiz.

Bilgili olmak her dönemde bizi bir adım önde tutar fakat şuan bilgiyi kullanabilen yaşayan avantajlı olacak. Toplum olarak da bilgiyi hayata geçirmekte zorlanan bir tarafımız var. Godard’ın söylediği bir söz var: ”İletişimin her türlüsü var ve fakat kendisi yok.” Aynı durum bilgi içinde geçerli her alanda bilgi sahibiyiz ama kullanıcı değiliz. Küçük yaşlarda sanatla uğraşan beyin bilgiyi davranışa dönüştürmeyi erken yaşlarda öğrenir. Başarının keyfini yaşadığı gibi ters köşe yaşadığı olaylarda boğulmaktansa yönetmeyi öğrenir.

Yetişkin beyin ise her an şekillenmeye ve öğrenmeye açık, sinir bilimciler nörologlar beyinle ilgili her gün yeni bilgilere ulaşıyorlar. Bu bilgiler bize katkı sağlayacak olumlu yönde gelişmeler... Bize kalan sadece öğrenmeyi istemek ve kendimizi geliştirmek… Son izlediğim tiyatroda kendilerine“otomatlar” diye bahsedilen bir grup vardı. Otomatiğe bağlayan, sorgulamayan sadece fiziksel ihtiyaçlarına ve haz odaklı bir grup kalabalık…

Değişmeyi seçmeyen değişmekten korkan komutlarla yönetilen kurtarıcı bekleyen insanlar. 2025 için ne gibi beklentin var bilmiyorum ama değişmek için adım attığın bir sene dilerim sana... Umut dolu ve cesurca yol aldığın bir yıl, sadece 2025 değil bütün seneler hep “hoş” gelsin sana… Keyifli hafta sonları dilerim, iyi seneler…

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.