Zengezur’da Nuaym taktiği: Hasmı hasımla vurmak

(Hendek’te bir gece)

Soğuk bir kış gecesi… Medine’de rüzgâr hendeklerin üzerinden uğulduyor. Müslümanlar, sayıca kat kat üstün bir ordu karşısında günlerdir kuşatma altında.

O sırada, yeni Müslüman olmuş Nuaym b. Mes’ud, Peygamber Efendimiz’in huzuruna giriyor:

“Ya Resûlallah, izin verirseniz onların arasını açayım, ittifaklarını bozayım…”

Efendimiz ﷺ gülümsüyor ve tarihe geçecek o cümleyi söylüyor:

“Harp, hile ve tedbirdir.”

Birkaç gün içinde müşriklerle Yahudiler arasına güvensizlik giriyor; ittifak çöküyor. Kuşatma bitiyor. O günün kurtuluşu, yalnızca kılıçla değil, akıllı bir stratejiyle kazanılmıştı.

ZENGEZUR’DA TARİH TEKERRÜR MÜ EDİYOR?

Bugün Kafkasya’da yaşanan Zengezur Koridoru meselesi bana tam da o günü hatırlatıyor.

Geçtiğimiz günlerde ABD–Azerbaycan–Ermenistan arasında imzalanan mutabakat, ABD’nin adı geçtiği için doğal olarak Türk kamuoyunda kuşkuyla karşılandı. Ancak bu hamle, Rusya ve İran’ın bölgedeki etkinliğini kırma potansiyeline sahip.

ASIL TEHLİKE KİM?

Rusya, Güney Kafkasya’yı kendi arka bahçesi görür; Türk dünyasının birleşmesinden rahatsız olur.

İran ise hem jeopolitik hem mezhep temelli hesaplarla Azerbaycan’ı baskı altına almak ve Türk dünyasıyla Anadolu arasındaki kara bağlantısını koparmak ister.

Eğer Zengezur Koridoru açılırsa:

Türkiye ile Türk Cumhuriyetleri arasında kesintisiz kara yolu kurulacak.

Ermenistan, ticari kazanç sağladıkça Türkiye ile ilişkilerini normalleştirmek zorunda kalacak.

Rusya–İran ekseni, Kafkasya’daki manevra alanını kaybedecek.

Bu, düşmanın elindeki kozları elinden almak anlamına gelir.

Strateji, duygudan önce gelir.

ABD bu işte kendi çıkarını gözetiyor, bu doğru. Ama bazen strateji şunu gerektirir:

En tehlikeli iki hasımı, üçüncü bir güçle dengelemek.

Nuaym b. Mes’ud’un yaptığı da buydu; asıl tehdit olan kuşatma, içeriden çökertildi. Bugün de meseleye sadece “ABD var” diye bakarsak, Rusya ve İran’ın uzun vadeli kuşatmasını görmezden geliriz.

Stratejik akıl, duyguları kenara koyup menfaatin nerede olduğunu hesaplar.

YOL AÇMAK, ZAFER KAZANMAKTIR

Unutmayalım: Yollar açıldığında ticaret başlar. Ticaret başladığında düşmanlıklar azalır.

Belki yıllar sonra bu koridor, “Türk dünyasının birleşmesinde dönüm noktası” olarak anılacak. Tarih bize gösteriyor ki bazen zafer, düşmanı kılıçla değil, yollarla yenmektir.

Not:

Tarih, yalnızca savaş meydanlarında değil, masa başında ve ticaret yollarında da yazılır. Bugün Zengezur Koridoru, kılıçsız kazanılacak bir zafer fırsatıdır. Akıl, sabır ve stratejiyle kurulan yollar, düşmanlıkların en sağlam surlarını yıkar.