Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Seydnaya Hapishanesi ve yaşasın cehennem!

Yazının Giriş Tarihi: 13.12.2024 07:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.12.2024 15:59

Suriye’de Esad’ın kaçışından sonra diktatörlük rejiminin fecaatleri bir bir ortaya dökülmeye başladı. Hele bir “Seydnaya hapishanesi” var ki, insan mezbahası. Orada işlenen vahşeti izlemeye ne göz ne de kalp buna tahammül edemez. Gayr-i ihtiyari insanın ağzından “iyi ki cehennem var, yaşasın zalimler için cehennem” sözleri dökülüveriyor.

Bu vahşeti görünce, Bakara 30.ayette geçen Meleklerin sözlerini hatırladım:

“Hani rabbin, Meleklere: “Muhakkak ben yeryüzünde bir halife (insan) yaratacağım” demişti. Melekler de: “Biz seni hamdinle tespih ve noksanlıklardan tenzih etmekte olduğumuz halde, orada fesat çıkaracak ve kanlar dökecek kimse mi yaratacaksın?” demişlerdi. Allah: “Ben, şüphesiz sizin bilmediğinizi ben bilirim” buyurdu.”

Burada insanlar “kan dökücü ve fesat çıkarıcı” oldukları ifade ediliyor. Ve bir başka ayette ise; insanın çok çok zalim, cahil olduğu da vurgulanıyor.

Evet hakikaten yeryüzünün en zalimi insan olduğunun bir delili de şüphesiz Seydnaya Hapishanesi’ndeki işlenen mezalim ve katliamlardır.

Bunları gördükten sonra, etrafımızda daha düne kadar, insan hakları, demokrasi, medeniyet noktasından idama karşı çıkanlar ve hatta Allah’ın niçin cehennemi yarattığını aklınca eleştirenler ve itiraz edenler, şimdi cehennemin ve idamın bile bu zalimler için yetersiz olduğunu söylemeye başladılar.

Beşer tarihine baktığımızda ise, bu katliamları, mezalimleri işleyenlerin, pek nadiren ve istisna kabilinden bazılarının hesap verdiğini ve çoğunluğun da bu dünyada hiçbir cezaya çarptırılmadan göçüp gittiğini görüyoruz. Gerek kişi/fertler açısından ve gerekse de ülkeler/devletler açısından bu durum hep böyle olmuş ve dahi böyle oluyor. Güçlü, hiçbir zaman işlediği zulüm ve katliamdan yargılanamamış, cezalandırılamamıştır.

Bugün Gazze’de, Filistin’de; dün Irak’ta, Afganistan’da, Çin’de… vs yerlerde işlenen zulüm ve işkencelerden hiç bir zalim ve emperyal devlet sorgulanmadı, cezaya çarptırılmadı. BM’nin kurulduğu günden bu yana aldığı, dünya barışına katkı sağlayacak, bu husustaki tüm kararlara 5 daimi devlet ret oyu vererek, oluşturdukları zulüm, kan ve gözyaşlarının üzerine, dünyaya meydan okuyup kadehlerini tokuşturdular. Çünkü beşerin adaletinde, ‘güc ve kuvvet kimde ise haklı odur’, felsefesi geçerlidir.

Şu tabloya bakalım:

Emperyalist Devletlerin Son Yüzyılda Sebep Oldukları Şiddetin Bilançosu.

(Evet hükümdar köylünün yumurtasını alırsa, adamları bütün tavukları şişe geçirir. Sadi.)

Yer ve Zaman Ölü Sayısı Açıklama

1.Filipinler (1899-1902) 204.000 ABD’nin ülkedeki varlığına karşı ayaklananlar.

2.Japon-Rus Savaşı (1904-1905) 130.000 Savaş Kurbanları

3.Tanzanya (1905-1907) 150.000 Almanlara karşı ayaklanmada ölenler

4. I.Dünya Savaşı (1914-1918) 9.5 -11 milyon

5.SSCB. (1912-1922) 9.milyon

6. SSCB (1950-1980) 15 milyon

7. SSCB (1933-1934) 4-7 milyon Kollektivizasyon ve gıda ihraç politikasında ölenler

8. İspanya (1936-1939) 650 bin İç savaşta

9. II:Dünya savaşı (1939-1945) 45-55 milyon

10. Kore savaşı (1950-1953) 10. Milyon (kaynak: Birikim Aylık Dergisi 1992)

Bu tabloya; Hindistan, Kolombiya, Cezayir, Sudan, Ruanda, Zaire, Vietnam, Irak, Endonezya Guatemala Burundi, Nijerya, Pakistan, Bangladeş, Etiyopya, Angola, Kamboçya, Endonezya, Uganda, Sudan, Körfez Savaşları, Bengal, Yunanistan vs istatistikleri eklersek uzayıp gidiyor.

Yapılan bir araştırmada; dünya tarihinin son 5 bin 600 yılın sadece 292 yılı barış içinde geçmiştir. Savaşlara harcanan parayla dünyanın çevresini saracak 10 metre yükseklikte 156 metre genişlikte altından bir duvar yapılabilinirdi. (sh. 145 A.Taşkesen Ortadoğu’da ABD)

Not: yeryüzünde çıkarılan savaşların ve dökülen kanların yüzde doksanı çağdaş (!) batı medeniyetinin emperyal hâkimiyet davasını gütmesinden kaynaklanmıştır.

SON SÖZ: “Bunu hiç unutma evlat! Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı; devam edegelen sömürgeciliği, döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur”. A.İzzetbegoviç

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.