Balkanlarda kökler yeniden filizleniyor!

Gostivar’dan Priştina’ya, Üsküp’ten Kosova’ya…

Geçtiğimiz hafta Kosova ve Makedonya’da kısa ama derin izler bırakan bir seyahatim oldu. Beş asır boyunca ecdadımızın adaletle yönettiği, camileriyle, medreseleriyle, hanlarıyla imar ettiği o bereketli toprakları görmek, bir bakıma tarihle hasbihal etmek gibiydi. Her köşe başında bir hatıra, her taşta bir dua, her gönülde bir Osmanlı nefesi hissediliyordu.

Gostivar’da bir medresede Balkanların dört bir yanından gelen gençlerle bir araya geldik. Türk, Arnavut, Boşnak kardeşlerimizle aynı sofraya oturduk, aynı kelimeleri paylaştık, aynı kaygıları konuştuk. Her biri farklı ülkelerde yaşıyor ama hepsinin kalbi aynı yöne dönük: Kıbleye… O an fark ettim ki, bu topraklarda kardeşlik hâlâ canlı, iman hâlâ diri, umut hâlâ yeşil.

Türkiye’nin bölgedeki gayretlerini de yerinde görmek nasip oldu.

Cami, tekke, türbe ve tarihi mekânlar bir bir ayağa kaldırılıyor.

Üsküp’te, Priştina’da yükselen muhteşem camiler, sadece taş ve kubbeden ibaret değil; bir medeniyetin yeniden dirilişinin sembolleri… Hele Kosova’yı Üsküp’e bağlayan o muhteşem otobanın Türk mühendisler eliyle yapıldığını öğrenince, içimde tarifsiz bir sevinç hissettim. Türkiye artık sadece geçmişin hatırasını değil, geleceğin umudunu da inşa ediyor.

Priştina’da Cuma namazını kılarken, gençlerin cami avlusuna, hatta sokaklara taştığını görmek yüreğime su serpti. Balkanların kalbinde yeniden filizlenen bu iman coşkusu, bana şunu fısıldadı: Kökler yeniden filizleniyor.

Bu tablo bana Sevgili Peygamberimizin müjdesini hatırlattı:

“İsa (aleyhisselâm) inecek, şerîatımla amel edecek ve ümmetimden olacak.”

Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri de asırlar önce “Batı, İslâm’a hamiledir; bir gün onu doğuracaktır” demişti.

Bugün o sözün Balkan topraklarında tezahür ettiğini görmek mümkün. Gençlik uyanıyor, camiler doluyor, Kur’an kursları canlanıyor, kardeşlik ruhu yeniden diriliyor.

Balkanlar artık sadece bir tarih coğrafyası değil; ümmetin geleceğine dair umutların yeşerdiği bir mekândır. Türkiye ise bu dirilişin öncüsü, ağabeyi ve hamisidir.

Tarih yeniden yazılıyor,

ve bu defa kalemi —Allah’a hamdolsun— yine biz tutuyoruz.

Balkanlar, ecdadın duasıyla yeniden diriliyor;

ve o dua hâlâ gök kubbenin altında yankılanıyor...

Evet, ümitvar olunuz; İslam’ın nuru Balkanlarda yeniden yükseliyor.