ABD gene yaptı yapacağını...!
Hatta şöyle demek daha doğru. Yapması gerekeni yaptı. Yapması gerekeni diyorum. Çünkü bireyler, toplumlar ve devletler iyi ya da kötü bir misyon üzerine yaşamlarını ve varlıklarını inşa edip sürdürürler. ABD'de kendi çıkarlarına hizmet edeceği kanaatinde olduğu coğrafyaları bütün zenginlikleriyle birlikte istikrarsızlaştırıp talan etme görevini üstlenmiş durumda. Dolayısıyla demokrasi, terör, insan hakları, nükleer silah gibi bahanelerle ülkeleri viran eden bu şeytani güçten Afganistan'da yaptığını beklemek pek sıra dışı bir şey olmasa gerek.
Yani ABD bunu (bazı yerlerde başarılı olmadığı halde) Vietnam'da, Irak'da, Suriye'de, Kore'de ve silahsız olarak Suudi Arabistan gibi yerlerde yaptı ve de yapıyor. Dolayısıyla Afganistan'da çıkarı kalmayınca istikrarsızlaştırıp ardında talan edilmiş bir ülke bırakarak ayrılması gayet kendine yakışan ve kendisinden beklenilen bir şey.
Yalnız bu kez eskisi kadar sadece ekonomik ve ufak siyasi çıkarlar peşinde koşmadığı kanaatindeyim.
Öncelikle Türkiye sınırından Suriye, Irak, İran, Pakistan ve Afganistan hattını tamamen istikrarsızlaştırıp kitlesel göçler oluşturarak, bahsi geçen ülkelerin statik ve homojen olmayan demografik yapılarında kırılgan fay hatları meydana getirmek.
Daha sonra fay hatlarını hareketlendirecek tetikleyici siyasi bir suni depremle belirttiğimiz hat boyunca oluşacak kaos ortamında ABD kendisinin desteklediği, kendi çıkarlarına itirazsız hizmet edecek işbirlikçi siyasileri başa getirmek olacaktır.
Peki bu tezimiz bir komplo teorisi mi? Yoksa somut, nesnel ve bölgesel jeopolitik realite üzerinden rasyonel perspektifle sağlıklı bir paradigma oluşturmak mı?
ABD için asıl mesele şu ki, yaklaşan bir Çin tehlikesi var. ABD gitgide büyüyerek yaklaşan bu tehlikeyi yalınızca Rusya ile durduramayacağının bilincinde. Rusya anca Hazar'ın kuzeyinde bir frenleme etkisi gösterebilir. Türkiye'den Çin sınırına kadar olan ülkeler ABD'nin siyasi, askeri ve ekonomik hegemonyası altında olmalı ki, yaklaşan Çin tehlikesine ABD yönlendirmesiyle bend görevi görebilsinler. Bu bağlamda inşallah yanılırım Pakistan ve Türkmenistan'da da siyasi çalkantılı süreçler bekliyorum.
En nihayet bu coğrafyada kimseyi iplemeyen bir Türkiye!
Türkiye ve Çin ile ilişkileri iyi olan, kendisine mesafeli, nükleer sahibi bir Pakistan!
Kedi-köpek kavgası durumunda olup imparatorluk mirasına sahip İran!
İstikrarlı bir Afganistan!
Enerjisinin sömürüldüğünün farkına varmış bir Irak ile birlikte uyanışını tamamlamış Suriye!
ABD'nin güdemeyeceği ülkeler olacağından istikrarsızlaştırıp kendi tercihine uygun yönetimlerin bu ülkelerde başa gelmesi ABD'nin önceliğidir.
Suni oluşturulmuş toplama DAEŞ terör örgütü, Suriye'de ki terör yapılanmasına desteği, Irak'taki istikrarsızlık ve şimdi Afganistan!
Yani bu süreç başlayalı epey oldu. Şimdi ikinci evre olan kitlesel göç sürecini başlattı. Dedim ya bu sefer eski kötülükleri kadar masum değil. Akacak kan ve gözyaşının müsebbibi bu şeytanın projelerine taraf ve destek olanlardır.