Biraz ağır meseleler (Endüstriyel Simbiyoz)

BEBKA-Bursa Kent Konseyi ev sahipliğinde British Council işbirliğiyle ve Newton- Kâtip Çelebi Fonu desteğiyle düzenlenen Endüstriyel Simbiyoz Konferansı ve Proje Pazarı konulu toplantı sayesinde insanın ufukları daha da genişliyor.

Anlatılan bazı bilgiler aklımızın bir ucunda vardı.

Fakat bir türlü isimlendiremiyorduk.

Meğerse bu düşünceler Endüstriyel Simbiyoz olarak adlandırılıyormuş.

Endüstriyel Simbiyoz web sitesinden aldığım alıntılar ile;

Simbiyoz Nedir?

"Simbiyoz" biyolojik bir terimdir ve iki canlının tek bir organizma gibi birbirleriyle yardımlaşarak bir arada yaşamaları anlamına gelmektedir.

Endüstriyel Simbiyoz (ES) nedir?

Endüstriyel ekoloji ile aynı yaklaşımı işaret eden "endüstriyel simbiyoz" doğadakine benzer şekilde birbirine yakın iki bağımsız endüstriyel işletme arasında madde ve enerji değişimi olarak tanımlanmaktadır.

Rekabetin giderek arttığı, üretim maliyetlerinin sürekli yükseldiği, çevre kirliliği ve hammadde sorunlarının gündeme oturduğu bir süreci yaşıyoruz.

İşin aslı doğa bu sorunları tamamen kendi içinde çözmüş durumda.

İnsana düşen bu çözümlemeyi gündelik hayatına taşıması.

Toplantı öncesi aldığım bilgilendirme broşürleri ve toplantıya gitmeden yaptığım araştırmada bu süreçlerle ilgili çok önemli örnekler var.

Basit ortaklıkları bile sürdürmede sıkıntı yaşayan ülkemizde, Endüstriyel Simbiyoz'un varlığını kabul ettirebilmek çok zor.

Bu tür toplantılar daha sık şekilde yapılmalı ve iş dünyası mutlaka bu sistemin içine çekilmeli.

Bu toplantıda emeği olan herkese ve Bursa Kent Konseyi'ne Başkan Hasan Çepni nezdinde teşekkür.

Bursa medyasının ekonomi yazarlarının da bu toplantıda olmasını beklerdim.

Yeni dünyada ekonomi nasıl algılanıyor görmeleri gerekirdi.

Ekonomi borsa- döviz-faiz üçgeninden ibaret değil.

Rakamların sebep değil sonuç olduğunu, ekonominin asıl verilerinin rakam kalabalığı olmadığını anlamaları gerekiyor.

BİR TAVSİYE

Bursa'da her gün onlarca pazar kuruluyor ve bu pazarlardan her defasında yüzlerce kilo biyolojik atık olan sebze ve meyve artıkları, sapları, yaprakları ve ekonomik değerini yitirenleri akşam olduğunda çöp kamyonlarına yüklenip çöplüğe gidiyor.

Acaba diyorum;

Belediyeler bu biyolojik atık ve arıkları düzenli bir şekilde toplasa;

Bu atıklar bio yakıt ve gübre üretiminde kullanılarak ekonomiye katma değer kazandırılabilir mi?

Ayrıca biyolojik kirliliğin önüne geçilebilir mi?

Belediyelerin bu atık ve artıkları toplama konusunda yaptırım gücü mevcut.

Ne dersiniz Hasan Çepni Başkanım.

Olabilir mi?

Buda ben garibin Endüstriyel Simbiyoz önerisi olsun.