Ev sahibi olmak yetmez, evine sahip çıkmak gerek

Hepimiz biliriz, bir ev sahibi olmak kolay iş değil.
Yıllarca çalış, didin, birikim yap…
Sonunda bir anahtar alırsın eline, ama o anahtar sadece kapıyı değil, bir ömrün emeğini açar.

Peki ya sonra?

Allah korusun…
Bir yangın çıksa, su borusu patlasa, deprem olsa, ya da eve hırsız girse…
Ne yaparız? Nereden başlarız? Kime ne anlatırız?

İşte bu noktada devreye giren şey, çoğumuzun adını duyduğu ama önemini pek bilmediği bir konu: Konut Sigortası.

Konut sigortası dediğin şey, sadece dört duvarı değil;
Evdeki eşyaları, beyaz eşyayı, elektronik aletleri, hatta komşuya vereceğin zararı bile güvence altına alıyor.

Düşünsene, tatile gitmişsin…
Dairende su borusu patlıyor, alt katı su basıyor.
Hem kendi evin zarar görüyor, hem komşununki.
O an sigortan varsa, bir telefonla hasarı karşılıyorlar.
Yoksa… Allah kolaylık versin.

Üstelik bu sigorta düşündüğün kadar pahalı da değil.
Aylık bir kahve parasına, yıllık poliçeni alabiliyorsun.
Yani “Benim bütçem yetmez” diyene artık kimse inanmıyor.

Eskiden büyüklerimiz “Evi olanın içi rahat olur” derdi.
Şimdi biz diyoruz ki:
“Evi olanın sigortası varsa, içi daha da rahat olur.”

Maalesef birçok kişi konut sigortasını yalnızca depremle ilişkilendiriyor. Oysa yangın, su baskını, hırsızlık, cam kırılması, hatta kombi arızası gibi pek çok durumu kapsayan kapsamlı paketler var.

Poliçe yaptıran müşterilerimizin çoğu, hasar yaşadığında ‘iyi ki yaptırmışım’ diyor.

Benim tavsiyem şu: Bir ev sahibi olmak ne kadar kıymetliyse, o evi korumak da o kadar sorumluluk ister.

Sahne Sigorta olarak her bütçeye uygun konut sigortası seçenekleri sunuyoruz. Dilerseniz bir çay içerken detayları konuşuruz.