Yavaşlama ahengi

Gönül yorgunluğu deriz böyle bir tabirimiz vardır lisanımızda. Evet yorgunuz! Yoracak o kadar şey var ki veya yoracak o kadar şey buluruz ki; her günün akşamında, haftanın sonunda, mevsimin bitiminde, yaşın iyice ilermesinde...

Bu yorgunluk bedeni de yorar, hırpalar, hasta eder; oram ağrıyor buram ağrıyor, o doktor bu doktor, internet ortamında sanal alemde deva arar, şunu ye bunu yeme muhabbetlerine dalar, sosyal medyada doktorları takip eder bu defa başka yorgunluğa düçar oluruz!

"Ben yorgun, yıllar yorgun"

Kemal Sayar'ın "Yavaşla" diye bir kitabı var. Kitabın adı kitap kadar muhtevalı veya kitabı bir kelime ile özetlemiş! Bugüne ne zıt bir kelime "Yavaşla"

Koş diyorlar; işe yetişmek için koş, işi bitirmek için koş, eve yetişmek için koş... Bitmeyen bitmeyecek ihtiyaçları karşılamak için koş…

Hele trafiğe arabayla bir giriver istesen de yavaşlayamassın, klakson sesleri hızla yükselir mecbursun hızlı gitmeye!

Hoş, hareket iyi bir şey. İyi olmayan, gergin, hız, stresli koşturma, sinirleri bozan ve asabi yapan bu hal!

Asıl gönlü yoran birbirlerimize kem bakışlar kem sözler, ağır laflar, kırıcı tenkitler edişimizden... Öyle ki bazen bakışlar bile yoruyor, olumlu enerjiyi azaltıyor, içi burkuyor. Akşama kadar farkında olmadan böylesi nice rüzgara maruz kalıyor eve kolu kanadı kırık geliyoruz!

Gönül gözün gördüğünden, kulağın işittiğinden etkilenir. Tüy misali bir o yana bir bu yana savrulur, yorulur. Hele olumsuz bir ortamda bulunuyor bu değişmiyorsa; karasabanlar basmaz, karamsarlık kaplamaz mı?

Yaş ilerledikçe birikir bu yorgunluk isi, içi sis gibi kaplar. Göz berrak, kulak berrak değildir artık. Ağız tadı kaçar, zevk uçar, keder kalır! Gidiş ileriye "Öteye"dir. Dur daha yeni geldik bir şey anlamadık, şunu da yapsaydık bundan vazgeçseydik, şuraya gidecek, torunun mürüvvetini görecektir...!

Nafile!

Onun için "Yavaşla", anın-hakikat tadını çıkar, zamanın latefetini yakala, günün güzelliğini gör, mevsimlerin şevk veren lezzetini farket!

Cehaletten, insan olmayan insanlardan, edepsiz, hayasız, saygısız hallerden, ortamlardan uzaklaşabildiğin kadar uzaklaş!

Nereye gidelim?

Dünyada yaşıyoruz; dünya içinde dünya, mekan içinde mekan, menzil içinde menzil kuran bunun için gözünü, kulağını güzelliği görmeye ayarlayan, gönlünü güzel inşa eden insanlar... Böyle güzel insanlarla kurulan toplumlar; hız ve yavaşlama ahengini yakalayan dingin ve mutlu toplumlardır vesselam.